Her kentin pazarı, otogarı, müzeleri, temizliği, insanlarının her konuda duyarlılığı o kentin fotoğrafı gibidir.
Yolculuğum sırasında otogarların yapısına, yolcu profiline, araçlara, oradaki çalışanların ciddiyetine vb. dikkat ederim. Aynı olgu garlar, havaalanları için de geçerlidir.
Dün, Urfa Otogarı'nı az da olsa inceleme olanağım oldu. Büyük bir alanda kaya oyulmuş, derin bir tabağın içine inşa edilmiş gibi.(Daha önce de gitmiştim) Suriye'deki bir otogar gibi yolcu profili egemen. Yeni yapılmış izlenimi yok. Otogardan çıkıp, yolcu otobüslerine binmek istedim. Önüme oldukça yüksek bir tepe çıktı. Yükseltiyi nefes nefese tırmana tırmana çıktım. Çıkarken de dönüşler var.
İnsan tepeyi çıktıktan sonra yüzölçümü İstanbul'dan büyük olan Urfa'da yer yok muydu? diye kendine sormadan edemiyor. Kayalık bölgeyi oymak için kim bilir ne paralar harcanmıştır. Halka neden eziyet ediyorsunuz? Paris'te Ressamlar Tepesi'ne raylı sistemle, Beyrut'ta meşhur bir kiliseye önce teleferik sonra da asansörle, İspanya'nın Toledo kentinde eski bölgeye isteyen yazlık isteyen de kışlık yürüyen merdivenle Eyfel Kulesi'ne asansörle, Çin Seddi'nin çok az bir bölümüne ben tırmana tırmana çıktım. Yanlış anımsamıyorsam, orada da teknik olanaklar varmış. Sümele Manastırı, Nemrut Dağına da birkaç kez yine tırmanarak çıktım.
Neden bizim vergilerimiz halka harcanmıyor da malum yerlere ve malum kişilere harcanıyor ? Bizim insanlarımız hep genç ve atletik mi? Yaşlılarımız yok mu?
Fakı baba ya da şimdiki Belediye Başkanı, siz o tepeye kaç kez çıktınız? Çıksaydınız, orada bir yürüyen merdivenin eksikliğini hissederdiniz. Seçildikten sonra seçilmişlerimiz orduyla ve lüks arabalarla gezmeyi marifet sanıyorlar. Padişahlar bile tebdili kıyafet giyip halkın arasına karışırmış.
Lütfen, halkın parasını halka harcayın!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.