Yusuf Bozkaya
Ufak Tefek Kötülükler
Ufak Tefek Kötülükler
YUSUF BOZKAYA / Kilis’te yazıyor
Kilis’in ve Kilislilerin sorunlarını genel çerçevede özet halinde yansıtan önemli bir yazı. Umarım sonuna kadar okursunuz. Gerisin Yusuf beyden okuyun…Yeni Çizgi Haber.
Hesapsızca, düşünmeden şehrimize yıllar boyu sayısız kötülükler yapılmış, yapılmaya devam ediyor. Bildiğim kadarıyla bunları sıra gözetmeksizin yazıyorum.
1- Sınırın Halep ile Kilis arasında eşit mesafeye çekilmesi gerekirken Fransız ve Ermenilerin israrı ile Kilis’in hemen yakınından sınır çekilmiş, şehir önemli miktardaki tarım, ticaret ve etki alanını kaybetmiştir.
2- Tarihi eser niteliğindeki Ermeni Kilisesi iştahla, acımaksızın yıkılmıştır.
3- Santral parkı (sebze Halının kuzey batısı) imara açılmış, yüzlerce ağacın olduğu o tarihi mekan yok edilmiştir.
4- Şehrin güneyindeki Keferdeşir (Koca boğan) deresine kanalizasyon bağlanmış. yaz kış akan kaynak suları kaybolmuş o bölgedeki güzelim söğüt ağaçları, balıklar. Bin bir türlü böcek, çiçek florası yok edilmiştir. Kısacası çevre kirletilmiştir. Ne üzücü ki yarım yüz yıldan bu tarafa kirlilik artarak devam etmektedir. Kanalizasyon sularının önemli bir kısmı hala arıtma tesisine bağlanmamıştır. Şehir içinden başlamak suretiyle dere ve kanallardan akan bu sulardan çiğ olarak tüketilenler de dahil, her türlü sebze, meyve, üretilmektedir.
5- Arasa çarşısının yıkılmasıyla Kilis’in önemli, tarihi bir eseri yok edilmiştir.
6- Öncüpınar-Çevreyolu kavşağındaki Devlet Hastanesi de tarımsal alana yapılmış ve atık suları terfi sistemiyle aşırı miktarda elektirik tüketimiyle atılabilmiştir.
7- Taşınan Tibil (Öncüpınar) köyü başka hiçbir yer yokmuş gibi, tarım alanına inşa edilmiştir.
8- Gelişen şehrin eski taş binaları muhafaza edilmemiş, eski bina ve yapılar yıkılarak merkeze yeni şehir inşa edilmiştir. Bu husus; şehrin tarihinin yok edilmesi yanında trafiğini de olumsuz etkilemiş, eskiden kalma dar yollar ve sıkışan trafik sorun haline gelmiştir.
9- Cumhuriyet tarihi boyunca Kilis’e yapılmış olan tek sanayi yatırımı (olabilecek en ucuz fiyata) satılmış, şehrin en önemli gelir kaynağı olan sanayi üzümü üretimi yok edilmiştir.
10- Adına ister sığınmacı, ister mülteci, isterseniz göçmen deyin. Bir sınır şehrine nüfusundan fazla ayrı kimlikli göç almak kimin iradesiyle olmuştur. Anlamamız mümkün değil. Yarın neler olabilir, olabilecek sorunları hiç düşündünüz mü? Gelenler arasında kötü niyetlilerin olup olmadığını biliyor musunuz? Ya varsa, olacakları düşünmek bile istemiyoruz.
11- Kuzeyimizdeki Resul Osman dağına, piknik, seyir ve dinlenme alanları, lokantalar, tuvalet ve benzeri tesisler yapılarak güzel bir eser yapılmıştır. Bunlar için çok ciddi harcamalar yapılmış, gel görelim yapılan bütün tesisler tahrip edilmiş, çeşmeler, seyir alanı, banklar tamamen tahrip edilerek yok edilmiştir. Alan hangi devlet kurumuna ait bilmiyorum. Her kime ait ise resmi kurum veya kurumlar bu alana sahip çıkmadan niçin aciz kalınmıştır. Sahiplik edemeyecekseniz niçin devletin olanaklarını heba ettiniz.
12- Kültür ve piknik alanı Karataş arazisinin bir kısmı arsa haline getirilerek satılmış, piknik alanı iyice daraltılmıştır. Ayrıca belediyece ne amaçla yapıldığı belli olmayan ve bugüne kadar hiçbir şekilde kullanılmamış ucube bina yapılmıştır. Sonra Şehir parkı yapımı için ihale açılmış, hiçbir şey yapılmamış, alanın yetişmiş bütün ağaçları kurutulmuş ve halen viran haldedir.
13- Kilis’in kuzeyinde kel ve zemini sağlam bir sürü arsa olabilecek alan varken bir avuç tarım toprağı betona kurban edilmiştir.
14- Tarımsal sit alanı olan, Kilisin tek kirlenmemiş alanına şehirden metrelerce çukura yeni hastane (çok çekişme ve tartışmalara ve itirazlara rağmen) adeta gömülmüştür.
15- En yeni kötülük, Kilis’in akciğeri konumundaki fidanlığın Devlet Kurumlarınca paylaşılması. Bir gecede yüzlerce zeytin ağacı yok edilmesi. Devlete (Üniversiteye) çok miktarda paraya mal olmuş. Hobi bahçeleri imha edilmiş, alan betona gömülmüş, konteyner alanı yapılmıştır. Üç beş km uzaklıktaki Gümrük sahasında yapılmış, hazır yüzlerce konteyner alanı mevcutken devlete ek milyonlar harcatılmasına niçin gerek duyulmuştur.
Acaba mevcut alanın varlığından haberlerimi yoktu. Daha feci olanı bu konteynerler halen boş halde.
Bunların hepsi doğru. Hepsi meydanda. Niçin yazma gereği duyduğumu sorarsanız. Hatalardan ders çıkarılsın istiyorum.
Şimdiden sonra benzer girişimlerde bulunulması halinde yanlış işler yapılarak pişman olunmasın istiyorum. Hem de demokrasinin gereği, Projeler ve proje alanları kamuoyu ile paylaşılsın, istişare edilsin.
Kısacası ölçülsün, biçilsin iyi hesaplansın Kamu ve ülke kaynakları yok edilmesin istiyorum.
Çevre devlet eli ile kirletilmesin, giderek daralan tarım alanlarımız yok edilmesin istiyoruz.
Acaba ben ve benim gibi düşünenler yanlış yoldalar mı, öyle düşünüyorsanız uyarın lütfen. www.yenicizgihaber.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.