Evet, siyasi partilerin yaklaşık 1,5 aydan buyana sürdürdükleri aktif seçim çalışmalarının son haftasındayız. Siyasiler yaptıkları seçim çalışmalarında, kimi seçmeni çantadan keklik görüp ziyaret etme gereğini bile duymadı,  kimisi inadına seçmenin ayağına kadar gitti kendini ve partisinin projelerini anlattı, samimi duruşunu sergiledi. Bunları seçmenler görüyor ve gözlemliyor. Kim kendisini ‘ti ye’ alıyor, kim almıyor, kim yanında, kim uzağında kim samimi, kim taklacı böyle önemli günlerde çok daha net olarak görebiliyor. Gazete olarak biz bunu rahatça görebildik. Bizim duruşumuz, çizgimiz hep net olmuştur, kimi siyasetçiler gibi kıvrak olmadık. Yanar, söner, döner de olmadık. Çakma, gece kondu gazete kağıtlarında, ısmarlama, yandaş açıklamalar ile kendilerini tatmin eden tipleri biz ‘tiye’ bile almadık, dersem yeridir. Biz yolumuza devam ediyoruz… Ne seçim gazetesi, ne yandaş yayın olmadık, aferimci de olmadık, ama biz gazetecilik yapıyoruz. Birileri ister tiye alsın, isterse almasın. Ama biz mesleğimizi inatla yapmaktan yanayız. Kapalı kapılar arkasında kişisel çıkarlar ve rant uğuruna birilerinin geleceğini karartan sözde anlaşmalar yapmadık. O taklacı ve takkiyeciler gibi hasım görülen insanlara karşı belden aşağıda da vurmadık, aşağılamadık böyle çirkinlikerde üzerinde rant ta sağlamadık. Doğru olanı yapıyoruz. Bizim bu duruşumuzu bugünkü CHP il başkanı ve kimi yöneticileri ile milletvekili adayları görmeyebilir. Varsın görmesinler, kendimize yakışanı yapıyoruz. Bizden diyerek emek hırsızlığı ve sömürüsü yapan siyasilerin yanında asla olmayacağız yalakalıklarınıda yapmayacağız. Hatta böyle çirkinliklerini her fırsatta toplumla paylaşacağız. Ne yalakalık, nede yandaşlık gibi özentimiz olmadı olmayacak. CHP demişken, belki de ilk defa iktidara bu kadar yakın bir partinin Gaziantep’teki durgunluğunun sebebini okuyucuların takdirine bırakıyoruz. Ne diyor MHP Milletvekili Adayı Ümit Özdağ, ‘CHP Gaziantep’te çalışmıyor, sahada yok” …   Evet, bu sorunun cevabı il başkanında gizli olsa gerek. Niye veya niçin? Antep’te CHP’den HDP, MHP ve Vatan Partisine seçmen kayışlarının olduğunu hemen her ortamda sokakta ya da başka bir sohbet ortamında duyarsınız.  Bunlara bizde kulak misafiri oluyoruz. Bu kaçışları, ihraç ederek mi yoksa eksikleri bulup düzelterek mi çözerler bilemiyoruz. Siyasetin sermayesi insan olduğunu göre diyecek bir şey yok. Son dakika pişmanlık fayda eder mi dersiniz… Peki ya AKP’deki kaçışlar neden dersiniz… AKP’nin yereldeki kurmayları bunun cevabını verebilecek mi? Sonunda bu kaçışların faturası partilerde kimlere kesilir. Adres belli değil mi? Sonuç Antep için malum, 8 Haziran sabahı göreceğiz, artan seçmen sayısına, AKP’deki kaçışlara, halk ile olan diyalog sürecine bakıp partilerin aldıkları oyları değerlendireceğiz. Siyasi partilerin başarı hanesinde ne var, ne yok birlikte paylaşacağız. MHP’nin sönük devam eden seçim çalışmalarını da unutmadan vurgulayalım. Adayların kaçı sahada sizce? Tanıtım anlamında ne yapılıyor… XXX Evet, bana göre bu seçimin favori partisi HDP. Çünkü hemen her yerde AKP’den sonra konuşulan tek parti, nedeni çünkü mevcut partiler bir türlü umut olamıyor seçmene samimi gelmiyor. Farklı söylemler dil ve din farkı gözetmeden birlikte yaşama kültürünü inşa etmek gibi bir iddiaları yok sanki. Bu partilerin kimisi erkek egemen yapı ile siyaset yapmaya inatla devam ediyor. Hatta ahbap çavuş ilişkileri ile makam mevki işgalini sürdürme sevdasında olan kadrolu siyasetçiler bulundukları partinin önünü adeta tıkamış durumda. İnsanların geleceğini çalarak, siyasi rantlarını güçlendirmekteler. Bu nedenle de HDP’nin 8 Haziranda önemli sıçrama yapması hiçte sürpriz olmayacak gibi. TBMM’nin daha renkli, söylemlere, duruşlara, haykırışlara hazır olması dileğiyle…