Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu

Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu

Susuz Gaziantep…

e1 İki Eylül Salı günü, Gaziantep’in pek çok semtinde su kesintisi uygulandı. Kesinti 24 saat uygulanacak diye bildirim yapılmıştı. Kesinti süresi, 36-48 saat arasında uzayınca susuz kalan vatandaş, bu duruma isyan etti. Kesinti süresinin uzaması konusunda, Büyükşehir ve GASKİ yetkilileri bir açıklama yapmayınca, vatandaş “acaba çok büyük bir arıza mı var?”, “Bu sene kurak geçti, acaba kaynaklarda su mu bitti?” diye sorular oluştu.  Aslında geçen Ocak ayında Gaziantep’te su sorunu başlıklı bir yazıyı bu sütunlarda yazmıştım. Meteoroloji yetkilileri bu yılın kurak geçeceğini o zamanlarda söylemişlerdi. Gerçekten bu yıl kurak geçti. Çiftçiler özellikle sebze üretiminde büyük zorluk yaşıyorlar. Önceki, yıl bolca yediğimiz Sof domatesini, bu yıl yiyemiyoruz. Çiftçiler susuzluk nedeniyle üretiminin azaldığını söylüyorlar.  Artezyen kuyularında da su gelmediğini belirtiyorlar. GASKİ’nin web sitesinde de bu yıl baraj doluşluk oranlarının düştüğü gösteriliyor. Büyükşehir belediyesi de kocaman afişlerle halkı su tasarrufuna çağırıyor. Aslında ülke olarak su sorunu yaşıyoruz. Yaşadığımız kaptıkaçtı ekonomisi, büyükşehirlerde aşırı yapılaşmaya neden oldu. Köyden şehre hızlı göç, başka ülkelerde yaşananlara pek benzemiyor. Şehre gelip, bir ev sahibi olmak her vatandaşın,  en önemli talebi olmuş. Bu talep sömürülüyor. Devletin konut sorununa sahip çıkıp, vatandaşına sağlıklı konutlar sağlaması gerekirken, inşaat sektörü en önemli rant alanı haline getirilmiş durumdadır. Alt yapı, yol, ulaşım, su sorunları düşünülmeden yüzbinlerce konut yapılmaktadır.  Başta İstanbul bu sorunları yaşamaktadır. İstanbul un su kaynakları yetmemekte, Trakya’nın ve Batı Karadeniz’in tüm su kaynakları İstanbul için seferber edilmektedir. Bu bölgelerde yaşayan vatandaşlar da yakında, su sorunu yaşayacak duruma geleceklerdir. Gaziantep,  hızla büyüyen bir şehir, hızlı konut yapımı var. Su kaynakları artık yetersiz. Pek çok apartman kuyu suyu kullanıyor. Her yıl daha derine kuyu açmak zorunda kalınıyor. Su hayattır. Susuz bir yerleşim yeri düşünülemez. Gaziantep halkı susuz kalarak bu deneyimi yaşadı. Bir şehre su getirilmeden konut yapmak, vatandaşa eziyet etmek demektir. Vatandaş olarak suyumuza sahip çıkmak zorundayız. Belediyelerin su konusundaki çalışmalarını ve ileriye dönük planlarını öğrenmek her vatandaşın hakkıdır. Gaziantep’in içme suyu hala çok kireçli ve içilemiyor. Bu yüzden her yıl milyonlarca lira çarçur ediliyor. Büyükşehir belediyesinden, en temel görevlerinden biri olan su meselesine sahip çıkmasını, halk olarak istemeliyiz diyorum. XXX İstanbul Şişli’de gökdelen inşaatında çalışırken, asansörün yere çakılması sonucu hayatını kaybeden işçi kardeşlerimizin başta ailesine ve tüm işçi sınıfına başsağlığı diliyorum. Denetime gereken önem verilmediği için bu kazalar oluyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu Arşivi