İki siyasi parti , Biri 12 yıldır Türkiye’yi yönetiyor , Diğeri ise iktidara hasret . Cumhurbaşkanlığı seçimleri, ikisini de olağanüstü kongre kararına götürdü . Iktidarda olanın  birinci olağanüstü kongresi , Ana muhalefetin ise çok daha fazla, bu 18. olağanüstü kongresi. Birinin hesabı başka, bu kongreyle 2015 genel seçimlerinde meclis çoğunluğunu elde edip anayasayı değiştirme ,cumhurbaşkanını, başbakanı tek adama bağlayarak yarı başkanlık sistemini getirme  ve ikinci cumhuriyeti fiilen yaratma derdinde. Diğeri ise 91 yıllık cumhuriyetin başlangıcındaki ilkeleri ve devrimlerini koruma  ve sürdürme çabasında . On gün arayla iki kongre, görünen ne peki? Biri organize , disiplinli , salonun tam desteği ve alkışlarla dolu, Diğeri dağınık , itirazlar , salonun desteği karışık . Disiplinli olanda tek eleştiri yok , Dağınık olanın ise eleştireni çok . Dışarıdan görünen bu, peki ya içerik ? Demokrasi gerekliliklerin yerine getirilmesi , delege iradesi , tabanın istekleri ,düşüncelerin  özgürce ifade edilmesi . Bunlar bir siyasi partinin kongresinde olması gereken kavramlar . Çağdaş demokrasinin yer aldığı ülkelerde, siyasi partilerde olması gerekenler . Bu kavramların yer aldığı kongreler siyasi partiyi zayıf yapmaz, yapsa yapsa demokrat yapar . Tek kişinin karar aldığı tıss bile çıkmayan parti . Tek adamın yönettiği başkanlık sistemi . Bin küsür delegenin özgürce karar verdiği parti , Çoğulcu parlamenter demokrasi . Nereye gittiğimizi bileceğiz . Nereye götürüldüğümüzün farkında olacağız . Farkın farkına varacağız . Sonra ne olacak bu CHP nin hali mi, Yoksa ne olacak memleketin hali mi diyeceğiz . Bakın görün o zaman . Farkların bizi nereye götürdüğüne iyi bakalım .