Bekir Şahin
Sonucu belli erken seçime doğru
Yayınlanma:
Güncelleme:
Türkiye millet iradesiyle değil, bir kişinin iradesi, istediği hatta baskısıyla, sonucu belli bir erken seçim için yeniden sandığa gidiyor. Hem de ekonomik kriz had safhada, doların tavan yaptığı bir dönemde çatışmaların kızıştığı ortamda seçime gidilmesi ne kadar güvenli olacak, ya da ne kadar sağlıklı bir sonuç çıkacak zaman içerisinde birlikte göreceğiz. Ancak her şeye rağmen AKP’nin seçimi önümüzdeki yıla ertelemek gibi bir düşüncesi olduğu da siyasi kulislerde konuşuluyor. Bekleyip göreceğiz…
7 Haziran’da sandığa yansıyan millet iradesinin yok sayıldığı bir dönemden sonra seçmen tekrar tercih yapmak zorunda bırakıldı. Anlayışa bakın 13 yıllık millet iradesindeki çoğunluk bu sefer alan değiştirince birden millet iradesi ters düz oldu. Çünkü AKP o millet iradesinin çoğunluğunu yanında görmeyince ağız değiştirdi ve yeniden sandık dedi.
Sonuç ne olacak, siz millet iradesini yok sayarsanız o millet bu sefer bir daha düşünecek ve 7 Hazirandaki tercihini bu sefer inatla tekrar edecek. O zaman sonuç 7 Haziran’da çok farklı olmayacağı gibi AKP belki de bugünkünden daha da az bir oy şoku ile karşı karşıya kalabilecek. Ve 1 Kasım’da parlamento yine bugünkü 4 partiye ev sahipliği yapacak.
Yani 13 yıl ülkeyi keyfi olarak istikrar adına yönettiğini iddia eden, fakat işsizliğin arttığı, dış borcun arttığı, istihdamın azaldığı, doların tavan yaptığı kalkınmanın yavaşladığı, büyümenin durduğu, demokrasinin rayından çıkarak tekçi zihniyete hizmet eder noktaya geldiği, sonuçta barışın adının söylenmesine bile tahammül edilemeyen bir noktaya gelinen ülkemizde 13 yıllık iktidarı elinde tutan AKP, artık o gücünü kaybetmiştir. Bu nedenle de keyfi olarak hareket edemeyecek halka her istediğini dikta edemeyecektir. Yani Türkiye koalisyon hükümetli dönemi yaşamak ve alışmak zorundadır. Taaki demokrasi tam anlamı ile bu ülkede işleyene kadar. Koalisyonda kim korkar, tekçi zihniyetler korkar.
Koalisyon ortak hareket etme kültürünün yaşandığı en güzel yönetimdir. Eğer sizde böyle bir kültür yoksa karşı olmanızda doğaldır.
Artık ok yaydan çıktı, ne yapılırsa yapılsın, parlamento 4 partiden oluşacak, buda koalisyon hükümetine ülkenin hazır olması demektir.
KAYBEDEN ATA KİM OYNAR
Halk arasında zaman zaman hep konuşulur bir futbol maçında, ya da at yarışlarında kaybeden takım, yada kaybeden at üzerinde oyun kazanılmaz diye. O zaman kim bilerek kaybeden ata oynamak ister. Elbette kimse. O zaman oy kaybeden partiler kazanmak için 1 Kasım adayları için ince eleyip sık dokuyacaklardır. Adına merkez yoklaması da deseler, AKP,CHP ve HDP’den sıralamalarda değişikliklerin olma ihtimali bekleniyor. AKP Mehmet Şimşek, MHP Ümit Özdağ ve HDP Celal Doğan gibi ismi yine birinci sırada gösterirse o zaman CHP’de bu isimlerle yarışacak birisini birinci sıraya getirmesine kesin gözle bakılıyor. Aslında HDP ve CHP’nin 1. ve 3. sıra adaylar çok çok önemli. Buralara donanımlı, kültürlü, ya da parası ile katkı sunabilecek değişik vizyon sahibi popüler bayan ya da erkek önemli isimler getirirse partilerin 3. milletvekili çıkarma şansı yüksek olur. AKP ise HDP ve CHP’den oy alamayacağına göre hem mevcudu koruyacak, hem de milliyetçi oyları çekebilecek bunların yanında 7 Haziranda sandığa gitmeyen seçmenleri sandığa çekecek formülleri hayata geçirebilecek gibi gözüküyor.
AKP dışındaki partiler maddi yönden sıkıntı yaşasalar bile AKP’nin bu anlamda bir sorunu gözükmüyor.
CHP’DE DURUM NET DEĞİL
Şu sıra CHP’de bir önseçim atama tartışmasıdır sürüp gidiyor. Daha 2-3 hafta kadar önce göreve başlayan CHP il yönetiminde il başkanı Akif Ekici dahil 5 yönetici istifa ederek milletvekili adaylığı için başvuru hazırlığındalar. Ancak örgüt içerisinde ‘Madem aday olacaklardı niye görevi kabul ettiler’ eleştirisi de beraberinde gelmeye başladı. Evet, daha bir ay olmadan, bir görevi kabul ediyorsunuz, ardından da istifa ederek milletvekilliğine adaylığınızı açıklıyorsunuz. Bu parti için aslında sıkıntı verici durum. Yönetimden istifa edenler bugünü göremedi mi. CHP’de şu sıra tartışılan bu durumdan sonra ön seçim atama tartışmalarında da genel başkanı Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz günlerde yaptığı konuşmasında, “Henüz bir sefer meclise gelen arkadaşlarımızı değiştirmemiz doğru olmaz, yüzde 99 aynı isimlerle gitme fikrindeyiz” şeklinde değerlendirmeler yapmıştı. O zaman mevcut sıralama korunacak gibi olsa da tabandaki baskı nedeniyle CHP genel merkezi belki de yakın zamanda mevcut adaylar ile yeniden seçime gitme fikrini değiştirebilir gibi. Eğer CHP sıralamada bir değişikliğe gidecekse üçüncü milletvekilini kazanmak için 1. ve 3. sıraya çok önemli toplumda karşılığı ve vizonu olan isimleri tercih etmek zorunda. Yani parasıyla, kültürüyle olmadı birikimiyle yani özellikli isimleri tercih etmek zorunda. Eğer bunlar yapılırsa CHP’nin şansı daha da artacaktır.
HDP’ye gelince; HDP’de aynı şekilde 1. ve 3. sıra milletvekili adayları çok çok önemlidir. HDP de mevcut adaylar ile yeniden seçime gitmek gibi bir gayretti var ancak mevcut listeye tepkilerde yok değil. HDP Gaziantep’te karşılığı olan adayları tercih etmek zorunda. İlla kadın aday gibi ısrarcı tutumunu da yeniden gözden geçirmelidir. Ve bu kent halkının tanıdığı bildiği, partisine bağlı ve katkı sunan isimler değerlendirmeye alınırsa daha kazançlı olurlar diye düşünüyorum
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.