Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu

Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu

Seçim var...

  Önümüzdeki pazar yerel seçimler var. Beş yılda bir bu seçimler oluyor. Seçim öncesinde vaatler yapılıp duruluyor. 20 yıldır yerelde iktidarda olan parti bile şehirlerin yapılaşma durumundan yakınıp, aşırı yapılaşmanın şehri sorun yumağı haline getirdiğinden söz edebiliyor. Şehrimiz Gaziantep'te de benzer sorunları yaşıyoruz.  Yapılaşma, ulaşım, su , hava kirliliği, güvenlik temel sorunlarımız. Büyükşehir belediyesi ve ilçe belediyeleri geçen beş yıllık dönemde halkın sözünü pek dikkate almadılar. Halkın temsilcileri olan demokratik kitle örgütlerinin, meslek odalarının ve sendikaların temsilcileri özellikle Kamil Ocak Stadının yıkılmaması gerektiğini söylemlerine rağmen bu yıkım gerçekleşti. Bu yıkım sonrasında açılacak alan yeşil alan olarak değerlendirilsin ortak görüşüne rağmen bu alan yeni stadın yapılması karşılığında TOKİ'ye devredildi. TOKİ böyle alanları ne yapar?  Alışveriş merkezleri ve konut yapar. Yine Metrogross market çevresindeki yapılaşma konusunda Mimarlar Odası yürütmenin durdurulması kararı almasına rağmen, inşaatlar devam etti ve bitmek üzere. Mimarlar Odası özellikle Batı rüzgarlarıyla sağlanan, şehrin hava sirkülasyonunun bu binalar nedeniyle bozulduğunu açıklamıştı. Toplu Ulaşım sorunumuz bir türlü çözülmüyor. Tramvay yeterli bir çözüm değil. Belediye 300 otobüs ile toplu ulaşım yapmaya çalışıyor. Toplu ulaşımın ancak yüzde 20-30'nu belediye yapıyor. Belediye toplu taşımayı görev olarak saymıyor. Otobüslerin hareket saatleri sabah ve akşam saatlerinde bile birer saat ara ile.  Ayrıca otobüs güzergâhları da çok karışık, düz bir hat üzerinde değil, aynı bölgede dolanıp duruyor. Sabah saatlerinde işe ulaşmak, akşam işten eve dönmek isteyen vatandaşlar çok zor durumda kalıyorlar. Yirmibeş kişilik halk otobüslerinde ulaşım çok zor hale geliyor.. Belediye vatandaş nasıl olsa sesini çıkarmıyor diye, bu konuda doğru adımlar atmıyor. Su sorunu da tam bir fecaat. Şehrin büyük bir kesiminde musluktan akan su çok kireçli olduğu için içilemiyor. Belediye suyu dinlendirip şebekeye verse, kireç azalacak. Ama ona göre bir düzen oluşturulamamış. Benim daha önce bulunduğum, Adana, İstanbul, İzmir gibi hiç bir şehirde bu kadar kireçli şebeke suyu yok. Kireçli su yüzünden sürekli olarak, su tesisatlarımız, kombiler, çamaşır ve bulaşık makineleri bozuluyor. Verilen onarım paralarıyla 10 kez bu şehre kaliteli su sistemi getirilebilinir. Düzbağ suyunun çok reklamı yapıldı. Fakat ilgililer bu suyun yalnızca Güvenevler çevresine verileceğini söylüyorlar. Vatandaş olarak ne istediğimizi bilmek zorundayız. Bizim şehirde yaşayan insanlar olarak ne sorunumuz var? kafa yormamız gerek. Bugüne kadar hep, vatandaşı doğrudan ilgilendiren sorunlarla, uğraşmamış belediye. Vatandaşımıza derdini anlatacak bir zemin oluşturulmamış. Halk olarak bir araya geldiğimiz demokratik kitle örgütleri ve sendikalar ve derneklerimizin görüşlerine de itibar edilmemiş. Mahallemize ve şehrimize sahip çıkmak için örgütlenmek ve sesimizi çıkarmak zorundayız. Bu şehirde yaşayan vatandaşlar olarak en doğal hakkımız. Sesini çıkaramayan vatandaşlar olursak her türlü eziyet karşısında da bir kez daha ezilmiş oluruz. ercankosmanoglu@hotmail.com  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu Arşivi