Seçim bitti sıra icraatta

b2 Seçimler bitti, belediye başkanları ve meclis üyeleri mazbatalarını aldılar. Belediye'yi yeni kazanan başkanlar kendi ekiplerini kurdu, eskiler ise kabinelerinde kısmı değişiklik yaparak çalışmalarına son şeklini verdiler. Büyükşehir'de Belediye Başkan Yardımcılığı görevine Osman Toprak getirilirken, Genel Sekreterliğe ise vekaleten Settar Çanlıoğlu  görevlendirildi. İleriki günlerde genel sekreterlik konusu netleşecek. Bu arada Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'e bakanlık döneminde danışmanlık yapan Nuraydın Arıkan'da belediyenin hem basınında sorumlu hem de başkanın üst düzey danışmanlık görevine devam edecek. Bu haftadan itibaren belediyelerde her ne kadar tebrikler devam etse de, artık başkanların çalışma vakti geldi. Yani günlerin hep tebrikler ile devam etmeyeceğini düşünüyorum. Bu durumda muhalefet partiler, aynı zamanda da sivil toplum örgütleri seçilen belediye başkanlarını seçim sırasında verdikleri vaatlerini yerine getirmesinin takipçisi olmalıdırlar. Özelliklede muhalefet partilerine görev düşüyor. Partilerin il başkanları ve adayları müşterek birer gölge kabine kurarak, belediye başkanlarını ve icraatlarını, vaatlerini ve çalışmalarını yakın takibe almalıdırlar. Örneğin, CHP şunu yapmalı; Büyükşehir belediye başkan adayı Akif Ekici kenara çekilmeyip bir ekip kurup AKP'den seçilen büyükşehir belediye başkanı Fatma Şahin'in seçim öncesi vaatlerinin takipçisi olmalı, ama aynı zamanda da yapılan yanlışları da kayıt altına alarak düzeltilmesi konusunda yerel yönetimi uyarmalı. Ekici, siyaset yapsın yada yapmasın, seçim bitti diye kenara çekilip oturursa gelecekteki siyasetine olumsuz şekilde zarar verir. Bunun yanı sıra partinin ilçe belediye başkan adayları da aynı, şekilde seçimi kazanan belediye başkanlarının takipçisi olmalıdırlar. Muhalefet partiler içerisinde bekledikleri oyları alamayan başta CHP, MHP, BDP, SP ve DP yönetimleri de kendilerini sorgulamalıdırlar. Ahbap çavuş ilişkileri ile aday belirlenmeyeceğini, kişisel çıkar için siyaset yapılmayacağını, sadece genel merkezden beklentiler ile siyaset olmayacağını, yerel organlarında samimi ve heyecan verici olması, güçlü olması doğru isimlerin yönetimlerde yer alması noktasında sağlıklı ve tutarlı adımlar atılması gerektiğini düşünüyorum. Evde oturarak yada özel işinin peşinde koşturarak, hatta ticari kaygı güderek korkak ürkek yada desinlere siyaset yapanlar, kaybetmeyi zaten peşinen kabul etmiş sayılırlar. Böyle düşüncedekiler, işgal ettikleri koltukları çalışan, gerek partisi için gerekse ülkesi için yararlı olacağını bildikleri insanlara derhal teslim etmelidirler. Son yapılan yerel seçimde bazı ilkler yaşanda. Örneğin, Tunceli Ovacık'ta Türkiye Komünist Partsi adayı Fatih Mehmet Maçoğlu Belediye Başkanlığını kazanırken, yine Hak ve Özgürlükler Partisi'nin (HAK-PAR) Türkiye'deki tek belediye başkanı olan Muş'un Konukbekler Beldesi Belediye Başkanı Mahmut Subaşı olmuştur. Bunlar demokrasinin güzellikleridir. Demokrasiye, insanlara, hayata zarar vermeyen her düşünce ve anlayışta insanlar kabul etmek insanlığında bir gereği olsa gerek. Bu arada  yerel seçimler ile birlikte TBMM'de deki sandalye sayısı da değişti; 8 Nisan Salı günü işcbaşı yapan TBMM'de, AKP'nin sandalye sayısı 313'e, CHP'nin 131'e, MHP 52, BDP'nin 20'ye bağımsızlarınsayısı ise 14'e düştü. Öte yanda Başbakanını artık o sert yıkıcı ayrıştırıcı ötekileştirici söylemlerini bırakıp daha toparlayıcı yapıcı kucaklayıcı söylemler ile toplumu kaynaştırması gerekir. Aksi halde giderek kutuplaşan toplumda huzur beklemek imansızlaşır. Bakın bu sert söylemler toplumun tüm kesimlerinde kesimleri karşı karşıya getirmektedir. bunu belediye meclislerinde toplantılardan konferanslarda hemen her yerde görebilirsiniz karşılayabilirsiniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bekir Şahin Arşivi