SAHİBİNDEN UZAK MEKTUPLAR

  MEKTUP 7 Öyle bir tiryakilik ki, tıpkı sigara gibi sensizlik... Nikotini burnumda tüten kokun… Ateşi resimlerinin içine saklanmış o tanrıça ruhun… Bu aralar yine çok içiyorum sensizliği… Günde 3 paket bitiyor… Dumanına rahmet okutuyorum… Görse dudakların kıskanır… Ne bulursam onu içiyorum... Tekel olmasa bile kaçak tüketiyorum ama zehrin bile orjinali güzel… Ve artık merdivenleri çıkarken nefesim tıkanıyor sensizlikten… Bayağı da  öksürtmeye başladı... Aslında problem değil bunlar ama işte annem çok fırça atıyor ‘’ içme şu zıkkımı aç karnına’’ diyerek… Sanki tok karnına içince faydası oluyor... Neyse büyükler hep haklıdır diyorum… En haklı olan en büyüktü zaten; ‘’kimi benden çok severseniz onu sizden alırım’’ demişti… Dediğini yaptı... Diyecek bir şeyim yok susuyorum... Aslında sana susuyorum... Zaman su gibi akıp giderken senin yüreğime düşmeyen damlaların ömrümü kurutuyor... Kuru kuru sensizlik de gitmiyor hani... Hayalini meze yapıyorum… Ama sek içiyorum sensizliği... Katıksız… Katıksız acılarımı dindirmek için ve hiç faydası yokken.. Dibi de görünmüyor meretin bir dünya oluyorum senin cennetinden uzakta.. Bak yine dumanın kaçtı gözlerime kan olup süzülüyor usulca yanaklarımdan… Neyse… Hani bir kızım olacaktı da  ben de senin adını koyacaktım ya sanırım olmayacak gibi hissediyorum... Nedendir bilmiyorum ama adını koyamadığım bir umutsuzluk çöktü bügünlerde… Onun için, ben de acılarıma verdim senin adını... Zaten çoçuğum gibiler bırakmıyorlar paçalarımı... Çılgınca sömürüyorlar kazandığım tüm umutlarımı... Canavar gibi harcıyorlar... Hesapsız isteklerine boyun eğiyorum… Biliyorum çok uzattım bu defa...  Farkındayım…  Yok yok sıkılma… Bitiriyorum… Aslında bana soramadığın ‘’ nasılsın’’ sorusuna kısa ve gereksiz bir cevap bu yazdıklarım... Her neyse işte… Bir sensizlik daha yakayım ben. Cümlelerimin külleri savrulsun biraz... Dumanı boğsun, yarılan kızıldenizdeki isyankar yüreğimi... Gelip miracında uyuyayım bu gece kalemim dinlesin kısa bir an... Yok örtme üzerimi.. Daha fazla üşütemez hiç bir şey.. sensizliğin lanetlediği aşağılık ruhumu… e> SAHİBİNDEN UZAK MEKTUPLAR MEKTUP 7 Öyle bir tiryakilik ki, tıpkı sigara gibi sensizlik... Nikotini burnumda tüten kokun… Ateşi resimlerinin içine saklanmış o tanrıça ruhun… Bu aralar yine çok içiyorum sensizliği… Günde 3 paket bitiyor… Dumanına rahmet okutuyorum… Görse dudakların kıskanır… Ne bulursam onu içiyorum... Tekel olmasa bile kaçak tüketiyorum ama zehrin bile orjinali güzel… Ve artık merdivenleri çıkarken nefesim tıkanıyor sensizlikten… Bayağı da  öksürtmeye başladı... Aslında problem değil bunlar ama işte annem çok fırça atıyor ‘’ içme şu zıkkımı aç karnına’’ diyerek… Sanki tok karnına içince faydası oluyor... Neyse büyükler hep haklıdır diyorum… En haklı olan en büyüktü zaten; ‘’kimi benden çok severseniz onu sizden alırım’’ demişti… Dediğini yaptı... Diyecek bir şeyim yok susuyorum... Aslında sana susuyorum... Zaman su gibi akıp giderken senin yüreğime düşmeyen damlaların ömrümü kurutuyor... Kuru kuru sensizlik de gitmiyor hani... Hayalini meze yapıyorum… Ama sek içiyorum sensizliği... Katıksız… Katıksız acılarımı dindirmek için ve hiç faydası yokken.. Dibi de görünmüyor meretin bir dünya oluyorum senin cennetinden uzakta.. Bak yine dumanın kaçtı gözlerime kan olup süzülüyor usulca yanaklarımdan… Neyse… Hani bir kızım olacaktı da  ben de senin adını koyacaktım ya sanırım olmayacak gibi hissediyorum... Nedendir bilmiyorum ama adını koyamadığım bir umutsuzluk çöktü bügünlerde… Onun için, ben de acılarıma verdim senin adını... Zaten çoçuğum gibiler bırakmıyorlar paçalarımı... Çılgınca sömürüyorlar kazandığım tüm umutlarımı... Canavar gibi harcıyorlar... Hesapsız isteklerine boyun eğiyorum… Biliyorum çok uzattım bu defa...  Farkındayım…  Yok yok sıkılma… Bitiriyorum… Aslında bana soramadığın ‘’ nasılsın’’ sorusuna kısa ve gereksiz bir cevap bu yazdıklarım... Her neyse işte… Bir sensizlik daha yakayım ben. Cümlelerimin külleri savrulsun biraz... Dumanı boğsun, yarılan kızıldenizdeki isyankar yüreğimi... Gelip miracında uyuyayım bu gece kalemim dinlesin kısa bir an... Yok örtme üzerimi.. Daha fazla üşütemez hiç bir şey.. sensizliğin lanetlediği aşağılık ruhumu… YER: senin olmadığın herhangi bir cehennem çukuru… TARİH: Takvim yapraklarının bolca küfür yediği karanlık bir gün… SAAT: Geceyi sen geçiyor... Ölüme daha çok var..  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fuat Arslan Arşivi