Ve ben...
Bütün mutlulukları elimin tersiyle ittim, bir kenara...
Sırf o güzel gözlerinin hasretini daha derin tatmak için...
Seni seviyorum...
Canımı acıtıyorsun ve bunu da seviyorum...
Acıya müptela olduğum söyleniyor...
Hayır, öyle değil işte...
Ben senin kederine tutkunum...
Gecelerimin içinden, uykularımı çalıp gitmene tutkunum...
Bilmiyorlar ve bilmediklerinden daha da fazla konuşuyorlar...
Bırak konuşsunlar...
Kafayı yediğimi sansınlar...
Umrumda değil...
Ve ne zaman bir kadın sarmak istese beni yüreğine, tutsa ellerimden, sökmeye çalışsa içimin en derin yarasını, hemen sırtımı dönüp gidiyorum...
Biliyorum ki seni özlemenin ayazı daha sıcaktır, şu kimsesiz yalnızlığıma...
İnan bana, yokluğunun tadını vermiyor hiç bir güzelin gülüşü...
Ah can özüm, ne çok terk ettim kendimi de kaçamadım sevdandan...
İsminin manasız olduğu bir evren yok...
Bana kurtuluş ta yok, gecelerime saldığın o eşsiz hatıralardan...
Yarınsızlığımın sol yanında bitmeyen bir savaş...
Çok zaman önce düştü bende, mutluluğun kalesi...
Ve kendi nefeslerinin arasında boğulurken bu ayyaş...
Kahpeliğiyle övünüyor, tanrının ta kendisi...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.