Sadakat mı Liyakat mı?

Kıymetli yeni çizgi gazetesi okurlarımız, bende bu aileye katıldım. Bundan böyle haftada bir gün bize ayrılan bu köşede siz okurlarımızla birlikte olacağım. Güncel konu, yorum, eleştiri ve değerlendirmeye yönelik düşüncelerimizi sizlerle paylaşacağım. Şimdiden keyifle okumanız dileğiyle.

                                                           XXX

Sadakat yemini yerini, Liyakat yeminine bırakana dek uzun yıllar konuşacağımız konu bu olsa gerek. Koçi Bey Risalesi'nde Osmanlı'daki çöküşü ve çözülmeye şu sebeblere bağlar:

Padişahların divana katılmayı terk etmesi

Kaidelere riayet edilmeksizin Liyakat ile atanması gereken sadrazamlık makamına Padişah yakınlarının getirilmesi, Hazineye ait arazilerin vakıf olarak Padişah yakınlarına tahsis edilmesi, Padişahın süs ve şöhreti artırması neticesinde halkın da süse ve şöhrete düşkünlük göstermesi.

Bu değerlendirme 21. yy Türkiye’si için değil, üç kıtaya hükmeden bir imparatorluğun günümüze yansımasıdır.

Peki, yüzyıllar önce bu nedenlere bağlı olarak bir çözülme ve çöküş hadisesinden kendine pay çıkaran bir Türkiye mi, yoksa bu nedenlerin doğurduğu ızdırabı görmezden gelen bir Türkiye mi? Günümüz için ikinci seçenek daha anlamlı ve kalıcı olsa gerek. Birinci seçeneği ilke edinip düzelme yolunda adım atmak isteyenler vardır elbet.

Ancak iş, mahremiyete ve itibara kadar uzandığı için cesaret eğiliminden uzak kalmayı tercih etmektedirler. Devir onlar için bir fırsat. Nasılsa kendinden sonra gelecek olanlar da birinci seçeneğe yönelmeyecekler.

'Mühür kimde ise Süleyman O'dur.' anlayışının sürüklediği felaketi ülkenin aydınları görmezden gelirse, devlete değil kişiye bağlılık yemini esas alınırsa, sadakat göklerde,

Liyakat yerlerde olursa bırakın toplumsal çözülmeyi; hem siyasi hem tarihi hem de milli çözülme ardı ardına gelir ki ortada ne bir ortak geçmiş ne kültür ne de sanat kalır. Hafızamızı yerine getirecek bir hikayeye muhtaç kalırız.

Bu minvalde çıkış yolu bellidir. Kişiye göre kanun değil, herkes için hukuk yolu tercih edilmelidir. Yoksa;

Dırahta ger ziyan etse karınca

Günahı var mıdır ânı kırınca

Yarın Hakk'ın divanına varınca

Süleyman’dan hakkın alır karınca!... 

www.yenicizgihaber.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Doğan Atmaca Arşivi