Arif Nacaroğlu
Onda bir
Yayınlanma:
Güncelleme:
Otuz beş yıldır durmadan çalışıp, her sabah 8’de iş başı yapıp akşam 6’da eve gelmeme rağmen neden bir türlü zengin olamadığımı, Türkiye’nin en zengin adamı Rahmi Koç’un gazetedeki sözünü okuyunca anladım. Meğer ben kazandığımın hepsini yiyormuşum.
Ünlü babadan zengine göre, zengin olmanın yolu 10 kazanıyorsan bir harcamakmış.
Belki okurlar diye tüm işçi kardeşlerime “forward” ediyorum. Aldığınız 900 liradan az maaşınızı ona böleceksiniz. Eder 90. Bunu harcayabilirsiniz. Kalan 810 lirayı biriktireceksiniz. Diyelim becerdiniz. Günde 3 lirayla ailenizi geçindirdiniz. Cukkaya attığınız para yılda eder yaklaşık 10 bin lira. 30 yıl durmadan ve bir iş kazasına kurban gitmeden çalışsanız, bu arada günlük harcamanız da artmasa, posanız çıkmaya yakın elde olur 300 bin lira. Diyelim parayı enflasyona karşı korudunuz, faiz, döviz çevirdiniz. 30 yıl sonra elde var 2 artı bir daire.
Memursanız durum daha parlak. Maaş yüksek ama masraf ağır. Yırtık ayakkabı, keşermiş gömlekle işe gidemezsiniz. Günde 3 lira yetmez. Ama yine de attınız maaşın yüzde 90’ını bir kenara. 5 yılda eder 600 bin. 200 bin avro. Bir alman arabası aldınız 25 sene sonra. Bağdat Caddesi’nde bir aşağı, bir yukarı. Belki zengin olamadınız ama en azından zengin görünümlü oldunuz.
Ama ne diyor babadan zengin baba. “Örneğin 1 trilyon kazanıp 1 trilyon yiyorsanız asla zengin olamazsınız”.
İyi mi? Anladınız mı neden bir türlü zengin olamadığınızı.
1 trilyon yemeyeceksiniz arkadaşlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.