Dostlar, bir araya gelen arkadaş ve akraba guruplarının konuşacak ve gerçekten ciddiye alacak bir konuları yoksa birbirlerine sordukları sorudur bu, ne olacak memleketin hali sorusu. Aslında ciddiye alınması ve tüm yurttaşlarımızın üzerinde kafa yorması gereken bir konudur. Hele şu aralar o kadar önem kazandı ki her şeyden öncelikli hale geldi. Aile toplantılarında, işyerlerinde, kahvehanelerde ve hatta toplu ulaşım araçlarında bile bu konu konuşulmalı. Sekiz komşusunun yedisiyle kavgalı, birleşmiş milletler örgütüne üye sekiz devlette temsilciliği olmayan bir ülkenin yurttaşlarıyız zira. Kendi içimizdeki kavgalar ise gırla gidiyor zaten. Türk Kürt ile alevi Sünni ile. Dindarlar laikler ile çağdaşlar kapalılar ile sorunlu hale getirilmiş. AKePeliler ise zaten toplumun kendileri dışındaki herkesle sorunlu. Sanırsınız ki bu toprakların miladı AKePe’nin kuruluş günü başlar. AKePe’den evvel bu memlekette yol yok, su yok, baraj yok, hastane yok, telefon, bilgisayar yok. Utanmasalar kefen bezi bile yoktu diyecekler muhteremler. Aslında onların hiç aklarlına getirmedikleri ve söyleyemedikleri bir çok şey gerçekten yoktu. Beni ilgilendiren de bu tarafı. Yani AKePe iktidarından önce bu ülkede olmayan şeyler. Birkaç örnek vereyim, siz istediğiniz kadar çoğaltın. Mesela, ülkemizin bu kadar borcu yoktu. Mesela, komşularımız ile bu kadar kavgalı değildik. Mesela, çağdaş dünyadan bu kadar kopmuş değildik. Mesela, temsilciliğimizin olmadığı BM. Üyesi ülke yoktu. Mesela, hapishaneler bu kadar dolu değildi. Mesela, günde en az üç kadın kocası yada kardeşi tarafından öldürülmüyordu. Mesela, yılda ortalama bin sekiz yüz işçi iş cinayetlerine kurban verilmiyordu. Mesela, yılda seksen çocuk işçi ölmüyordu. Mesela, devlet hiç bu kadar terörist tarafından ele geçirilmemişti. Mesela, seksen bir il emniyet müdürünün yetmiş dördü terör örgütü mensubu diye açıklama duymamıştık Mesela, ordunun komuta kademesinde hiç bu kadar örgüt üyesi olmamıştı. Mesela, yüz milyarlarca servete hükmeden iş adamlarının büyük bir bölümü terör örgütü üyesi olarak hapse doldurulmamıştı. Mesela, devlet hiç bu kadar iş adamının malvarlığına el koymamıştı. Mesela, devasa şirketlere ne idüğü belirsiz insanlar kayyum atanmamıştı. Mesela, basın organlarına el konulmamış, mensupları hiç bu kadar çok hapse doldurulmamıştı. Mesela, Belediyelere kayyum atanması diye bir şeyi yaşamamıştık. Mesela, hiç bu kadar muhalif milletvekili tutuklamamıştık. Mesela, yargımız hiç bugünkü kadar siyasallaşmamış veya iktidar emrine girmemişti. Mesela, yasalar ve anayasa hiç bu günkü kadar çiğnenmemiş, çiğnetilmemişti. Mesela, hiç bu günkü kadar okul. dernek ve sendika kapatmamıştık. Mesela, devlet bütçemiz hiçbir zaman bu kadar hovardaca kullanılmamıştı. Mesela, Hiçbir zaman bu dönemdeki kadar hırsızlık ve yolsuzluk haberlerine tanık olmamıştık. Mesela, ulu devletimiz hiçbir dönem aile şirketi gibi yönetilmemişti. Mesela, yöneticilerimizin çocukları hiçbir zaman bu dönem kadar hızlı ve şaibeli zenginliklere ulaşmamıştı. Mesela, devletimiz hiçbir zaman bu kadar küçük düşürülmemiş, kurucuları ve kurtarıcılarına bu kadar saldırılmamıştı. Mesela, ulusal gurur günlerimiz yasaklanmamış, yurttaşlık bağlarımız bu kadar çok saldırı ile karşılaşmamıştı. Mesela, her bir bireyimiz bu kadar borçlanmamıştık. Mesela, Kur’an kursu, öğrenci yurdu gibi yerlerde hiç bu kadar çocuğa tecavüz edilmemişti. Mesela, hiç birimiz (bir avuç AKePe seçkini hariç)  bu kadar mutsuz ve umutsuz değildik. Daha saymaya gerek yok. Bunlardan daha çoğunu siz yaşayarak görüyorsunuz zaten…