Kapitalist Müslüman!..

DOĞAN ATMACA

Geri kalmışlık ve bunun verdiği sancı ile kıvranan, sadece anın verdiği konforu kendisine ilke edinmiş bu vizyon darlığından kurtuluş pek de mümkün görünmüyor. Bu töhmetsiz ilke, ziyadesi ile itibar görmekte ve tasarrufa meydan vermeyen israfçı müsriflerin iştahını günün şartlarına göre kabartmaktadır. Ama iş başa düşünce, pısmış kedi gibi koltuk altına atıyor kendini. Kendisi ile birlikte pisliğini de koltuk altına çekiyor ki, gün yüzüne çıkacak itibarı olsun.

Peki kim bu pısmış kedi, kimdir bu "Kapitalist Müslüman"? İşçisini asgari ücrete çalıştırıp, kızına asgari ücret değerinde "Başörtüsü" alan kişi midir, yoksa dilinden Allah kelam düşmeyen, sözde Bismillahsız iş yapmayan, her buhranda dini kalkan olarak kullanan mıdır? Ya da her ikisi mi. Bunun takdiri sizlerde.

Bu gösteriş, bu şatafat, bu müsriflik toplumun ayarlarını alt üst etmekle kalmıyor, toplumu aynı zamanda öksüz ve köksüz bırakıyor. Bu minvalde tarihin kendisine yüklediği vizyon ve misyonun çapı giderek daralıyor. Din, mümine bir kılıç değilse, din; bolluk, bereket, adalet ve merhamet ise bunun karşılığını hissedemeyen mümin için ne kadar bizar bir durum. Gösteriş meraklısı avane, "Sözde Müslüman" ama sadece kendine. Paylaşma ahlakı olmayan, kendi payına düşenle yetinmeyen, hep fazlasını isteyenler için midir, din? Sahi bunu bize kim kazandırdı, yoksa yeni bir "Din Lobisi" kuruldu da haberimiz mi yok. Ilımlı İslam’ın elebaşları hortladı mı, dinler arası diyalog zirve mi yaptı… Çok zorluyoruz ama bu soruları sormadan edemiyor hafıza.

Hacca gittiği için Hacı sayılan, 5 vakit namazını kaçırmayan, zekatını veren, kurbanını kesen bir müminin faiz için “haram değildir" demesi, diyanetin de evet: "Faizle ev almak Caiz'dir" demesi bireyselliğin ve kurumsallığın işaret fişeğinden başka ne ola ki.. Martin Luther King'in Wittenberg Kilisesi'ne asmış olduğu 95 maddelik bildiriden bir bölümü hatırlatmakta fayda var:

 "Tanrı ile kul arasına kimse giremez, kişinin günahları ancak tanrı tarafından bağışlanır, öteki dünyada esenliğe kavuşmak için iman yeter, endüljans satışında ısrar ederse papa da günahkâr sayılır…"

Yani bu söylem tam beş asır önce cesur bir çıkışla yine bir papaz tarafından dile getirilmiş iken, bugünün cesur alimlerinin bu din tüccarlarına söyleyecek tek bir sözü yok mudur? Bence yoktur çünkü Kapitalist Müslüman tıyneti buna mahal verilmez. Dindarlığını Allah'a değil de kula gösteriş için tevdi edenlere de şu ayeti hatırlatmakta fayda var:

Ey iman edenler! Allah’a ve âhiret gününe inanmadığı halde sırf insanlara gösteriş olsun diye mallarını harcayanlar gibi, başa kakıp eziyet etmek sûretiyle sadakalarınızı boşa çıkarmayın. Bu şekilde hayır yapan kimsenin misâli, üzerinde biraz toprak bulunan kaygan bir kayanın hâli gibidir ki, ona şiddetli bir sağanak vurmuş da onu çıplak bir halde bırakmıştır. Böyleleri, yaptıkları hiçbir iyiliğin faydasını göremezler. Allah, kâfirler gürûhunu doğru yola ulaştırmaz. (Bakara 264)

Ve yine yazıklar olsun ki yaptıklarını gösteriş için yapanların haline!..  www.yenicizgihaber.com YENİ ÇİZGİ