İYİ Kİ BİR MEYDANINIZ VAR!

  1 Mayıs, emeğiyle kazanan, alın teri dökenlerin seslerini duyurmak istedikleri, birbirleriyle dayanışma içine girdikleri önemli bir gün... Bizim gibi gelişmekte olan, demokrasiyi, özgürlükleri içselleştirememiş ülkelerde bu günlerde hak ihlalleri tavan yapar. TV haberlerinde iki gencin üzerine polis oturmuş, biri gence iğrenççe ayağıyla tekme atıyor, diğeri de pankartın ipiyle gençlerin ellerini bağlıyordu. Bu gençlerin suçu, pankartlarına: "Taksim Meydanı bizimdir,1 Mayıs orada kutlanır." anlamına gelen bir istekte bulunmaları. Bundan doğal ne olabilir? Düşmana bile yapılmayacak muameleyi kendi gençlerinize ne diye yapıyorsunuz? Polis olmanız size her türlü yetkiyi vermiyor. Bu işlerle zaman kaybediyor, büyük tehlikeleri göz ardı ediyorsunuz. Üniversite sınavına İstanbul'da girdiğimde ilk kez Taksim Meydanı'nı görmüş, büyüklüğüne hayran olmuştum. Sonra Moskova'da Kızıl Meydan’ı, Çin’de Tiananmen Meydanı'nı Avrupa'da da birçok meydan görünce Taksim Meydanı gözümde boyut olarak ufaldı. Birkaç yıl önce 37 insanımıza mezar olmuş, yakın zamanda da halk ile Cumhurbaşkanı'nın Topçu Kışlası yaptıracağım, dayatması nedeniyle olayların, direnmelerin, dayanışmaların gerçekleştiği bir meydan olmuştu. Bu yıl da burada 1 Mayıs İşçi Bayramı'nın kutlanmasına izin verilmedi. Meydanlar, bayramları kutlamak, etkinlikler yapmak içindir. İstanbul'da bunlar yaşanırken, Antep'te bomba patlatıldığı için, Tarsus ve Adana'da da benzer kaygılar nedeni ile bu bayramı kutlayamadık. Halkın isteği her şeyin üstündedir. Taksim Meydanı fobisinden kurtulun, bayramları halklara zehir etmeyin! Buna hakkınız yok... ARAPLARI NEDEN KONYA OVASI'NA YERLEŞTİRMİYORSUNUZ? Bu gün, HDP Milletvekili Sayın Mahmut Toğrul, Gaziantep HDP İL Örgütü, Antep 78 'liler Meclisi olarak Pazarcık bölgesindeki Terolar köyüne dayanışma ziyaretine gittik. 37 günden beri halk ayakta. Yüzyıllardan beri de baskılara, ötekileştirmelere uğratılmış, yok sayılıp, görmezden gelinmiş, zavallı bir halk... Sözünü ettiğimiz bu bölge, toprağı verimli, yeşillikli, uçsuz bucaksız bir ova. Bu ovaya ne idüğü belirsiz Arap halkı yerleştirilecek. Burada 20'ye yakın Alevi köyü var.360 bin dönümlük bir araziden söz ediliyor. Bu bölgeye yerleştirilmek istenen Sünni Arap nüfusu ise, 25 bin. Bölge adeta altüst olacak. Halk geçmişte yaşadıkları nedeniyle korkuyor. Bu uygulamayla Rojava'da Saddamların uyguladığı Arap Kemeri gerçekleştirilmek, Sünni İmparatorluğu kurulmak isteniyor. Bir yandan oralar Alevilerden temizlenecek, Aleviler asimile edilecek vb.. Yani bir taşla iki üç kuş vurulacak. Özal'ın deyimiyle bir konulup, üç alınacak.. Bu ülkede bizi yönetenler ( ? )bunu sürekli yaptılar, yapıyorlar.. Diyarbakır'ın Bismil, Çüngüş ilçelerine de Bulgar göçmenlerini yerleştirmişler. Yıllar önce Çüngüş'e sürgün edildiğimde kendimi Bursa'da, Adapazarı'nda sanmıştım. Kürt halk, bu şekilde gelenlere hep kucak açmış, onları koruyup kollamıştır. Türkiye'nin Batısında ise inşaat işçilerine bile tahammül edemeyen, onları hastanelik eden bir halkla karşı karşıyayız. AKP Hükümeti! Sizin dış politikanız da iç politikanız da çökmüş durumda. İçte ve dışta sizin deyiminizle" öfkeli bir grup gençe o kadar çok taviz verdiniz ki halk olarak sokağa çıkamıyoruz. Ülkeyi bu uygulamalarınızla uçuruma sürüklüyor, ileride oluşacak Alevi Sünni çatışmalarına da zemin hazırlıyorsunuz. Sizin yapacağınız, Arap halkının bir an önce ülkelerine dönmeleri için diplomasi oluşturmak, Alevi halkından da geçmişte yaşattıklarınız için özür dileyerek onların taleplerine kulak kabartmaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Atiye Okay Arşivi