Mehmet İletmiş
İSTEMİYM…
Yayınlanma:
Güncelleme:
Bir ülke düşünün… Sokakları savaş alanına dönmüş… Her gün düşen fidanların ardından yakılan ağıtlar arşa yükseliyor. Bir ülke düşünün… 150 bin nüfus evine hapsedilmiş… Elektrik kesik, sular akmıyor… Kimin kimi vurduğu belirsiz… Bir ülke düşünün… Çöplüklerinden ceset çıkıyor… Derin dondurucularda saklanan cesetler topluca ve ancak 9 gün sonra gömülebiliyor…
Bu ülke görünüşte demokrasi ile yönetiliyor olsun. Daha 95 gün evvel bir genel seçim yaşamış… Parlamentosunu yenilemiş ama beğenmeyen biri(leri) yüzünden yenilenen seçime zorlanan… Geçici bakanlarından vekil başbakanına, yerel bürokratlarından Cumhurbaşbakanına kadar ağız birliği etmiş, İSTİKRAR diye haykırıyor…
Bu ülke tarihi boyunca kanı, gözyaşını ve ölümü defalarca yaşamış… Galiçya’da, Yemen’de, Çanakkale’ de ve Anadolu’nun yarısından fazlasını kanla yıkamış… Hani bu ülkenin Milli marşında da diyor ya “Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda” .
Bir ülke düşünün… Yöneticileri tarafından Türk – Kürt- Laz – Çerkez – Boşnak – Pomak diye, Alevi – Sünni diye ayrıştırılan…
Bir başka ülke düşünün… Bu ülkenin dünyaca saygın liderler yetiştirmiş olduğunu… Yurtta Sulh- Dünyada Sulh diye düsturlar söyleyen… Savaş cinayettir diyen… Kuldan Vatandaş, Ümmetten Millet yaratan… İçinde halkım huzur içinde gezsin- dolaşsın diye milli parklar yapılsın diye ölmeden önce bütün servetini ülkesine bağışlamış… Bağımsız ve hür yaşamanın yolunu işaret etmiş… Uğruna ölümlere gidip geldikleri ülkelerinin geleceğini gençliğine emanet etmiş…
Kıyaslayın… Siz hangisinde yaşamak istersiniz?
Ben yaşamak istemediğim ülkeyi anlatayım. Siz yaşamak istediğinizi belirleyin.
Ben, o bırakılan mirasları kendine saray yapanların, o parkları maneje dönüştürenlerin, ülkenin emanet edildiği gençliği (Ak gençlik hariç) topyekûn yok sayanların, barış içinde geçindiği bir tek komşu ülke bırakmayan, halkını dilim dilim bölen idarecilerin var olduğu ve hatta halkını her an tehdit eden, onları kırk katır mı kork satır mı ikileminde yaşatanların, hukuku yok sayan, demokrasiyi ortadan kaldıran, bütün hayatı kendi tercihleri doğrultusunda şekillendirmeye çalışan yöneticilerin olduğu bir ülkede yaşamak istemem.
Ülkesinin bir bölümünde yaşayanları toptan dışlayan, (sanki diğer bölgelerde daha az sayıdalar mı) potansiyel suçlu gören, onların tercihlerine ve seçtiklerine tahammül gösteremeyen, oraları yola getirmek için her gün yeni baskı metotları üreten, gencecik bedenler ve akan kan üzerinden politika yapanların yönettiği bir ülkede yaşamak istemem.
İnsanların ölülerini bile gömemediği için buzdolaplarında sakladığı, suya, ekmeğe ve ilaca ulaşmasının engellendiği, cenazelerini 10 ar 15 er gömmek sorunda kalan insanlarına hala tehdit ve gözdağı ile yaklaşan, koca şehirleri bile hapishaneye çevirdiği için insan haklarını yok sayanların yönettiği bir ülkede yaşamak istemem…
Ben, ölen 35 günlük bebeği ile aynı odada 3 gün yaşamak sorunda kalan Susın ananın yaşadıklarını yaşamak ve bunun doğal gösterilmeye çalışıldığı bir ülkede yaşamak istemem…
Ben, çevresinde bir tek dost bırakılmamış ve hatta birçoğunda temsilciliği bile bulunmayan, bir ülkenin vatandaşı olmak istemem…
Ben, hayatı illada birilerinin istediği gibi yaşamak, kaç çocuk yapacağıma benim yerime karar verilmesine, ne giyeceğime, hatta nasıl güleceğime bile karışılan bir ülkede yaşamak istemem…
Ben, sokaklarında korku ile gezilen, kalabalık yerlerden kaçınılan ve çöplüklerinden ceset çıkan bir ülkede yaşamak istemem…
Ben, her gün ölüm haberlerinden bıktığım, cenaze namazlarında anlı şanlı politikacılarının saf tutup nutuk attığı bir ülkede yaşamak istemem…
Ben, söylediğim ya da yazdığım şeylerden dolayı başıma ne gelir korkusunu yaşamak, neler ile ve kim adına suçlanırım tedirginliğinde ve daha ötesi nerede bir kör kurşuna hedef olurum korkusu duyduğum bir ülkede yaşamak istemem…
Ben, çıkan sonuçları beğenmedim diyerek bizi yeniden seçime zorlayanların, sen doğruyu bulamadın, benim dediğime geleceksin dayatmasını yapanların yönettiği bir ülkede yaşamak istemem…
Yani ben, insan olduğumun bilincinden ve insan haklarımdan yoksun bırakılmak istendiğim bir ülkede yaşamak istemem…
Ben tercihlerimin bir kısmını sıraladım. Siz kendiniz için düşünün…
Umarım nasıl bir ülkede yaşamak istediğiniz konusunda bir fikriniz vardır. Yoksa bir fikir oluşturun. Ve ülkenizi kendi fikirleriniz doğrultusunda geliştirmek için adım atın.
(Son cümlede acaba hadimi mi aştım?)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.