Dostlar şu sıra çok sayıda ölüm haberlerini almaya başladım. Bunların çoğu da sanki özenle seçiliyor gibi. Bir çokları iyi kalpli, hoşgörülü yada daha gencecik insanlar olması, insan olanı derinden özüyor. Bunlar bir tesadüf mü bilemiyorum. Örneğin geçtiğimiz günlerde ressam Mustafa Bencan, yine Pazarcık Eski belediye başkanın oğlu Kemal Özdal gibi daha nice insanlar vefat etti. İyi insanlar, güzel insanlar, hoşgörülü insanlar ne yazık ki bu dünyada erken ayrılıyor. Düşünüyorum da 2017 yılı Eylül- Ekim ayları ne bize, nede bu iyi kalpli, hoşgörülü insanlara hiçte uğurlu gelmedi gibi. Güzel, tatlı, hayat dolu gencecik kızım, evimin tek kızı, üniversite son sınıf öğrencisi mimar adayı 22 yaşındaki Feray’ımızı da 20 Eylül’de toprağa verdik. Yani Eylül ayında bir kahpeye kurban verdik Yıldızlar yoldaşı olsun Feray kızımın ve vefat eden tüm iyi kalpli, hoşgörülü insanların… Aklımdan hiç çıkmıyorsun kızım. Seni hiç mi hiç unutmayacağız, Güzel kızım… Biliyor musun her ölüm haberi duydukça kahroluyorum. 22 yaşında toprağa gömdüğüm güzel kızım, her hafta gidip mezar taşında ağlayıp, ağlayıp dönüyorum. Ama senin yerin rahat görmüyor ve tüm bu ağıtlarımızı duymuyorsun bile... Ansızın bizi terk ettin kızım bir daha geri dönmemek üzere son kelimeni, son cümleni duymadan terk edip gittin kızım. Seni kara torağa vereli 40 günden fazla oldu ama halen daha ilk günkü gibi acın içimizde tazeliğini koruyor, baş sağlığına gelen, arayan nice kıymetli dostlar var kızım bilgin olsun. Her başınız sağ olsun dediklerinde kendimi zor tutuyorum, bazen de hiç tutamıyorum. Çünkü o güzel, hoşgörülü iyilik meleği kızım ölümü hiçte hak etmemişti. Ama sonunda bir kahpenin, bir kalleşin, bir katilin kurbanı oldu gitti. Dostlar sizlerden özür dileyerek yazıyorum. Yutkuna yutkuna yazdığım şu satırlardan hepten kahroluyorum. Belki de yazarak rahatlamak istiyorum, çünkü yazmaktan başka şuan elimden ne gelir ki, bilemiyorum ama yine de okurlarımızdan özür diliyorum. Bu nedenle sizlerden çok özür diliyorum. Çünkü unutamıyorum kızımı, hem de hiçte unutmayacağım… İşte bu yüzden her geçen gün tükeniyorum ve kendimi de suçlu hissediyorum. Çünkü şu kan emeci cellat, insanlıktan nasibini almamış, insan sevgisi nedir bilmeyen, kahpelerden, kalleşten kızımı koruyamadığım için… Evet, aşağılık bir kahpe 22 yaşındaki gencecik kızımızı kalleşçe bizden kopardı. Söz veriyorum kızım ömrümün sonuna kadar elim hep o kalleş, kahpe katilin yakasında ve ensesinde olacak. Güzel kızım, insanlıktan nasibini almamış o vahşi yaratık cezasını adalet önünde er ya da geç çekeceğine de inanıyorum, hatta inanmak istiyorum. Güzel kızım senin ölümüne yol açan bu olayı örtmek isteyen, o kalleşliği, kahpeliği kamufle ederek, kaza süsü vermeye çalışan polis, gazeteci ya da başkaları kim olursa olsun, onlarında peşini bırakmayacağım adalet önünde onlarda hesabını verecektir. Elim onlarında hep ensesinde olacaktır. Güzel kızım Feray’ım seni asla unutmayacağım… TEŞEKKÜR   Bu arada taziyemize gelen, acımızı paylaşan ancak teşekkür ilanında ismini yazmayı unuttuğum Eğitim Sen Gaziantep Şubesi Başkanı Ali Ersönmez başta olmak üzere Türk-İş ve DİSK’e bağlı sendikaların başkanları ile kurum, kuruluş, siyasi parti, STK, demokratik kitle örgütleri, avukat, mimar, mühendis, doktor, eczacı, işadamı, sanayici, esnaf, işçi kısaca gelen ya da arayan, herkese bir kez daha teşekkür ederim.