Hastanedeki Tekerlekli Sandalyeler Nerede?

  Kaçınılmaz gerçek evren insana olayları bazen seve seve bazen de döve döve öğretiyor. Öğrendiğin her yeni şeyi sorguladıkça yaşadığın ülkenin düzenini sistemini, yanlışı doğru olarak insanlara empoze edildiğine şahit olmak hoş değil. Aslında sorunun kökeni çözülmediği sürece bu kısır döngü katlanarak artarak devam edecektir. Her insan önce sağlık, önce sağlık ve yine sağlık der durur doğal olarak. Allah hiç kimsenin sağlığını elinden almasın ama, hastanelerin o muazzam sistemi oldukça sağlam insanda hastalık hastası olur. Alçı odasının, pansuman yapılan yerin polikliniklerin yanında ne işi var acaba? Vatandaş elinde alçı olduğu için kolunu uzatmak zorunda, ayağı kırılsa tekerlekli sandalyeye oturmak zorunda. Aa! birde tekerlekli sandalye savaşı var mantıken ve doğru olan olması gereken hastane kapasitesine uygun rakamlarda sedye ve sandalyenin olması gerekmiyor mu? Şansın yaver giderse bir adet geçer eline tekerlekli sandalye aldığına alacağına pişman olursun tekerlekleri gitmez, yemek arabalarının taşındığı asansörü kullanırsın, bir güzelde asansör bozulunca değme keyfine. Tedavi olmaya gidildi hastaneye yanlış anlaşılmasın. Yılda 8 bin hastanın başvurduğu bir devlet hastanesinde nasıl oluyor da sadece 29 adet tekerlekli sandalye oluyor. Hiç mi bilirkişiler tarafından buraya denetim yapılmaz. Muayene olurken fark ücretini, istersen öl ama o fark ücreti alınacak deniyor da tabiri caizse tekerlekli sandalye sedye gibi hastanede illa ki bulunması gereken materyaller niçin yetersiz kalıyor. Vatandaşın vücudunun herhangi bir uzvu alçıya alınıyor, doktor beyimiz kesinlikle üzerine basma diyecek doğal olarak doktor bey tekerlekli sandalyeyi kapışmışlar bana kalamamış diyemeyeceğine göre, üstün sabır örneği gösteren vatandaşımız tamam canım ne olacak sırtımda taşırım hem evlenirken hastalıkta sağlıkta diye söz vermiştik işte tamda onun sırası diyor ve sadakatli eş sırtında delici bakışlar eşliğinde sağlığı bulduğu hastaneden uzaklaşıyor iyi niyetli insanımız. Şuan sorsan vatandaşımıza “evet” der yine anladınız siz onu… Anlam vermek çok güç, insan sağlığı bu denli ayakaltına alınmamalı. Birde hayatının geri kalanını tekerlekli sandalye, akülü sandalyelerde geçirmek zorunda olanlar var. Hayat onlar için yeterince zor birde dışarıdaki hayatla mücadele etmek zorunda kalıyorlar, trafikte, toplu taşıma araçlarında yeterince donanım yok. Belediye otobüslerindeki uygulanan tekerlekli sandalyelerin inip binmesine olanak sağlıyor ama sayısı yetersiz. Toplumda tekerli sandalye, akülü araç kullananlara yeterince özen gösterilmiyor. Çoğu merkezi olan caddelerde, bu araçların gidebileceği yollar yok denecek kadar az trafikte araçların kullandığı yolu kullanmak zorunda kalıyorlar bu da büyük risklere gebe. İnsan sağlığı çok ucuz…  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Betül Erikçi Arşivi