Hani IŞİD polise saldırmazdı

Gaziantep yuvalanan IŞİD terör örgütü şehirdeki bombalı eylemlerine bir yenisini daha ekledi. IŞİD’i sevdirmek isteyen, terör örgütü bile demeye dili varmayan, IŞİD ile bu halkı yaşamaya alıştırmaya çalışan, kimi kör anlayış sahiplerine inat, IŞİD ölümle sonuçlanan eylemine devam ediyor. Bir başka pencereden bu olayı yorumlayacak olursak bu saldırı 1 Mayıs eylemcilerine yönelikte olma ihtimali de var. Çünkü 1 Mayıs Tertip Komitesinin öyle bir iddiası da var. Hatta IŞİD polise saldırmaz diyenlere inat IŞİD önceki gün Gaziantep Emniyet Müdürlüğü binası önünde bomba yüklü bir aracı patlattı, olayda sağ kurtulan bir IŞİD militanı ise polislere ateş açıp kaçtı. Bu kanlı alçakça saldırıda 2 polis şehit düştü, 19 polis ile 5 sivil yaralandı. Bu olay yaşandığında Kilis’te de patlamalar vardı. Suriye de IŞİD tarafından atılan roketler şehirde bazı mahallerde evlere düştü, olayda yaralananlar oldu. Hani şu angajman kuralları çerçevesinde misli ile karşılık verdiğimiz, Suriye’deki arazilere attığımız top atışlarına rağmen, Kilis yine bombaların hedefi olmaktan kurtulamadı. Halk huzursuz ve perişan… HASAR TESPİTLERİ SAĞLIKLI YAPILMADI Patlama nedeniyle İncilipınar’daki Emniyet Müdürlüğü çevresindeki binaların camları yerle bir oldu. Yeni Çizgi Gazetesi’nin ofisinin camları da patla nedeniyle kırıldı. Patlamayı duyan esnaf ise işyerine koşturdu. Olaydan birkaç saat sonra belediye temizlik ekipleri kırılan camları hızlı bir şekilde toparlayıp etrafı süpürerek temizledi. Bazı kurumlardan oluşan hasar tespit komisyonu ise patlamada zarar gören camları kırılan işyerlerinin bazısında uzaktan uzağa tutanak tuttu, bazıları da es geçildi gidildi. Bina altlarında girişlerde camları kırılan işyeri sahipleri, akşam karanlığına kalmadan, hırsızlardan korumak amacıyla camları takmak zorunda kaldı. Tıpkı Kilis’te ve Doğudaki bazı şehirlerde vatandaşlara zararınız karşılanacaktır diyerek sonra vatandaşların çoğunun sorunlarıyla baş başa bırakılıp yalnızlığa itildikleri gibi bir durum Gaziantep’te de yaşanır mı bekleyip göreceğiz. IŞID TEHLİKESİ HEP KONUŞULDU IŞİD’in Gaziantep’teki eylemi ilk değildi, belki de sonda olmayacak, çünkü Gaziantep’te IŞİD’in gizli hücre evleri olduğu, mühimmat ve depoların bulunduğuna yönelik siyasilerden, milletvekillerine ve sivil toplum öğütlerine kadar, bugüne kadar pek çok iddiaya yönelik açıklamalar yapıldı, bunların birçoğu TBMM gündemine taşınarak tehlikeye dikkat çekildi. Peki, bunca olaylara, ölümlere ve yaralanmalara yol açan olaylara rağmen terör örgütü IŞİD’i hala birileri neden koruma, kollama ya da bu halka sevdirme çabasındadır. Bu akıl tutulması niye ve kimin için. Hükümet bu sefer Mehmet Şimşek’i görevlendirdi Şimşek Gaziantep’e gelerek olay yerinde incelemede bulundu. AKP hükümetinin en hızlı yaptığı bir işte bu olsa gerek. Çünkü her patlamadan sonra hükümet mutlaka oraya birini gönderir ve halkın gazını almaya çalışır.. SURİYENİN İÇ SORUNU TÜRKİYE’YE TAŞINDI  Türkiye kendi topraklarında insanlarının ölümüne karşı neden çaresiz, tüm bunlar yanlış politika ve stratejilerin birer sonucu olabilir mi? Suriye uçağı sınırımızı ihlal etti diye düşürdük, Rusya sınırımızı ihlal etti diye uçağını düşürdük, peki o zaman karşı tarafta bize gelen bu saldırıları nasıl önleyeceğiz. BM ülkelerini, AB ülkelerini, ABD yle bu soruna müşterek çözümler aramak yerine efelenerek, kendi halkını ateşe atmak, ülkeyi yönetmek mi oluyor. Bunca ölen masum insanların vebalinde bunun sorumlusu olanlar acaba nasıl hesap verecek. Ülkeyi yöneten Cumhurbaşkanı, başbakan, bakan milletvekilleri bu konuda kendi öz eleştirilerini yapma zamanı gelmedi mi. Daha kaç bin insan pisipisine ölecek. Suriye’nin iç sorununu bu ülkeye bela eden, bu ülke halkının sorunu haline getirenler acaba yataklarında akşamları rahat uyuyabiliyor mu? Bunca insan kimin için ve ne için ölüyor acaba… Hangi Arap ya da Müslüman ülkesinde Suriye’den kaynaklı bu kadar patlama ve canlı bomba var acaba… Hangi Arap Müslüman ülkesi bu sorunu kendi ülkesine içerisine taşıdı. Arabistan mı, mısır mı, Libya’mı Ürdün mü, hangisi… Peki o zaman niye Türkiye ve buradaki halk… Evet, bundan 15 yıl öncesine kadar Türkiye hiçte bu kadar can kayıplarına, canlı bombalara ve toplu katliamlara hedef olmamıştı. Hiçbir dönemde canlı bombalar şehirlerde bu kadar cirit atıyor muydu? O kötü yönetimlere ve iktidarlara rağmen… Şimdi niye ölümler, acılar, gözyaşları hiç dinmiyor. Niye bu olaylar yakın komşumuz Arap veya Müslüman başka bir ülkede yaşanmıyor... Türkiye’ye, Avrupa’ya giden mültecileri geri kabul anlaşması ile neden aldı ve kendi insanını ülkesini ateşin içerisine çekti… Hani nerde bu ülkesini seven, insanını seven, bayrağını seven milliyetçi muhafazakârlar. Şu yaşanan ölümler katliamları sizi hiç mi rahatsız etmiyor… Sizin sevginiz böyle mi oluyor yoksa …        

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bekir Şahin Arşivi