Hak ve özgürlüklerin Sayısal dili

a2 Çoğu kez toplantılarda rastlamışızdır. Konuşmacı konuşmasının sıkıcı olacağını düşünerek, “sayılara çok başvurmayacağım” diyerek önemli gördüğü birkaç sayı vererek konuşmasını sürdürür. Oysa kimi sayılar yaşanılan dönemi anlatabilmek için çok önemlidir. Çünkü, gerçeği anlatır. Hayattaki karşılığı nedir daha iyi anlaşılır. Şimdi bir seçim sürecine girildi. Seçimlerin halklarımız için önemi başka bir yazı konusu, ancak şu kadarını söyleyelim ki her parti, her aday, kendilerince bir şeyler anlatıp konuşacaklardır. İşte bu süreçte işe yarayacağını umarak, bir köşe yazısına sığdırmaya çalışıp son dönemde yaşanılan ve bugünü yansıtan hak ve özgürlükleri sayılarla konuşturalım. Kuşkusuz, eksik ve yetersiz olacak ama ilk akla gelenleri sıralayalım. Bugün itibariyle; Roboski katliamının 784. günü. Failleri hala serbest. Güçlükonak katliamının 18. yılı. Soruşturma açılmadı. Lice katliamının 20. yılı. Son anda zamanaşımından kurtuldu. Beytüşşebap katliamının 7. yılı. Dosyası rafta beklemekte. Cumartesi anneleri 465. haftasında. Kayıplarını aramayı sürdürüyor. KCK davalarında ÖYM’nin meşruiyetini yitirmiş olmasına karşın 10 bini aşkın Kürt siyasetçi içeride. 2011 yılı, 27 Temmuz gününden bugüne Öcalan avukatlarıyla görüştürülmüyor. Asrın Hukuk Bürosu avukatları 2, ve ÇHD’li avukatlar da yaklaşık bir yıldır içeride. İnsan hakları savunucusu avukat MuarremErbey 1517 gündür cezaevinde. 12 yılda 1035 askerin kışlada intihar ettiği açıklandı. Şimdi ailelerinden 1 lira 1 kuruş mermi bedeli isteniyor. Düşünce ve ifade özgürlüğü sıralamasında 180 ülke arasında 154. sırada yer alıp, son 10 yılda 56 sıra gerilemişiz. 63 gazeteci içeride. İnternet sansürü yasasıyla bu alandaki özgürlük daha da daraltıldı. Üç parti başkanı -SDP, ESP, SYKP- 10 yıla yakın ağır hapis cezalarına çarptırıldı. Berkin Elvan 250 gündür uykuda. 2013 yılında 316 mahpus cezaevinde yaşamını yitirdi. 10 yıl önce 42 bin olan mahpus sayısı 148 bin 240’a ulaştı. 2020’de bu sayının 280 bine çıkacağı öngörülüyor. Yeni 64 hapishane ihalesi yapılmış. İHD Cezaevleri komisyonunun F-Tipine Karşı Tecrite Son, oturma eylemi 100. haftasını doldurdu. 162’si ağır 544 hasta mahpus tahliye edilerek tedavi görmeyi bekliyor. 1984 tutuklu çocuk, yargılanmayı ve çocuk hapishanelerinin kapatılmasını istiyor. Cezaevlerinde 3 bin yabancı tutuklu ile engelli ve trans mahpusların koşullarının düzeltilmemesi, ikinci bir cezaya dönüşüyor. Hemen her gün üç kadın cinayetinin haberi geliyor. Süreci ilerletecek ve güven duyuracak bir yasa çıkarılmazken, torba yasalarla sistemi ve koruyucularını gözeten peş peşe onlarca yasa çıkarılıyor. Ocak-Kasım ayında 1245 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. 11,6 milyon işçiden 1,9 milyonu ancak sendikalı. 47 Avrupa Konseyi ülkesinden AİHM’ne en çok yapılan başvuru sıralamasında 2. olup, yine en çok tazminata mahkum edilen ülkelerin başında geliyoruz. Demokratikleşme adına yapılan düzenlemeler ve çıkarılan paketler halkın beklentilerine karşılık vermekten çok aldatıcı ve oylayıcı oluyor. Hernedenli can sıkıcı, bunaltıcı da olsa bu sayıların her biri gerçektir. Demokrasi, adalet ve özgürlüğün sayılarının dilini not ile değerlendirecek olursak, sıfıra sıfır elde var sıfırdır. Artısı, bu ülkede itiraz edenlerin ve direnenlerin olmasıdır. Zaten bu sayıların dilini halkların yararına dönüştürecek olan da onlardır. Bir Filistin şarkısında; “Ülkem yok, yerim yurdum yok. Sana kalbimden şarkılar söyleyebilirim” diyor. Kalbinden şarkılar söyleyenler kazanacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Akın Birdal Arşivi