Felaketler ülkesi olduk

b2 12 yıldan buyana ülkenin başında felaketler hiç eksik olmadı. Çok sayıda can kayıplarının yaşandığı bu felaketlerin sorumlusu elbette hükümettir, çünkü gereken denetimler yapılarak önlemler alınsaydı, öncelik insan olsaydı belki de bugüne kadar 12 bin 686 kişi iş kazasında hayatın kaybetmez evlerine ateş düşmeyecekti. Ağıtlar dinmedi 12 yıldır bu ülkede...Ateş hep düştüğü yeri yakıyor, gerisi hep yalan. Eğer sorumlu yöneticiler olsaydı bugüne kadar bu kazalar bir daha olmaması için gereken önlemler çoktan alınırdı. Fakat balık baştan kokar misali değişen bir şey yok. Ama vicdanı olanların vicdanları elbette sızlıyor yürekler dağlanıyor, kalpler derinden yaralanıp parçalanıyor... Düşünün Avrupa hayali kuran Türkiye'de bu vurdum duymaz yöneticiler olduğu sürece, AB ülkelerinde  kim ister böyle anlayış ile yola gitmeyi hatta kim tınlar bu anlayışı. Eğer o özenti duyulan Avrupa'da,  şu 12 yılda yaşanan olaylardan biri yaşanmış olsaydı, değil bakan hükümet istifa ederdi... Peki Türkiye'de böyle bir vicdan var mı, duyarlı bir yetkili yönetici bakan bu olaylardan rahatsızlık duyarak istifasını verebildi mi. Hayır! O zaman bu vurdumduymaz yapıya karşı tek seçenek Emekçilerin uyanması, örgütlenmesi ve güçlenerek karşı duruş sergilemesi gerekir diye düşünüyorum. Bakın siz şu yaşananlara, bu nasıl bir uğursuzluk ki AKP iktidarı döneminde 12 bin 686 kişi iş cinayetlerine kurban gitti ve bugüne kadar bir tek sorumlu yetkili hatta bakan bile istifa etmedi . ŞAHİNLER VADESİ HALA KAPALI;  Şahinbey Belediyesi tarafındanmilyarlarca lira harcanarak yaptırılan devasa park Şahinler vadisi Şahin park yaklaşık 6 aydan buyana kapalı. Burada 1 kişinin ölümü 4 kişinin de yaralanması ile sonuçlanan üzücü olaydan sonra belediye 10 yıllığına kiraya verdiği işletmeyi kapattırdı. Şimdi kiracı ile belediye arasında hukuk mücadelesi devam ediyor. Malzemeler ise adeta çürümeye terk edilmiş durumda. Parklar halkın kullanımından uzak, ticari amaçlı işletilince böyle hadiselerin çıkması da kaçınılmaz olur. Aslında belediyeler parklardaki büfe ve cafe türü işletmeleri tümden kaldırıp halkını hizmetine sunmalı. Yeşili giderek tükenen park alanları sınırlı olan her yerin beton yığını ile dolu olduğu şehirlerde eğer siz parklarıda ticari amaçlı olarak kullanırsanız, o zaman bu halkı bunaltırsınız ve bununda vebalinden kurtulamazsınız. Bu yanlışa bir şekilde son verilmesi gerekir. KAMİL OCAK STADYUMUNDA 29 Ekim'de Cumhuriyet Bayramı törenleri yapıldı. Bayramı izlemek için stadyuma gelen vatandaşlar koltuklardaki pislikleri etraftaki çöp yığınlarını görünce oturmayıp, bayram etkinliklerini ayakta izlemek zorunda kaldı. Bu stadyumdan kimler sorumlu ne iş yaparlar neden böylesine önemli bir günde burası önceden temizlenmemiş yetkililer her halde bunu sorgulayacaktır. KOBANİ’DE DİRENİŞ, sadece Kürt halkının YPG-PYD’nin direnişi değil, insanlığın bütün değerlerinin korunması için süren bir direniştir. Her yaşta kadın, çocuk özgürlük ve insanlık onuru için direniyor. Ancak yaşanan bu acı gerçek ile insanlığın tükenişine ve insanlığın kazanımlarının yerle bir edilişine tanık oluyoruz. Uluslararası koalisyonun Ortadoğu’ya ilişkin emperyal emelleri süreci sonuçsuz bırakıyor. Yazarımız Akın Birdal'ın ifade ettiği gibi; Ezilen, emekçi halkların özgürlük mücadelesinin kan sızıntısı durdurulamadı. Ama Gezi’de, Newroz’da, Kobani’de tutuşan ellerin yürüyüşü de durdurulamadı. Durdurulamayacağı da görülüyor. Kimilerinin korkuları da, bağırış çağırışları da bundandır. ELEKTRİK FATURASINDA %20 ŞOKU Elektrik faturalarındaki tutarın %20'sinin haksız olduğu belirlendi. İletim ve dağıtım bedelinin yanı sıra elektrik faturalarında yer alan enerji fonu, belediye tüketim vergisi ve TRT payı gibi kesintilerin toplamı üzerinden yüzde 18 KDV alınmasının, çifte vergilendirme olduğu iddia edildi. Özelleştirmenin her alanda tüketiciye yüklediği yük her geçen gün ağırlaşırken, bu ülkeyi yönetenlerin ise AK saraylar adı altında kendilerine yeni köşk veya  saraylar hazırlatıp oturmaları acaba hangi vicdan, din ve insanlık ile bağdaşır...      

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bekir Şahin Arşivi