Mehmet İletmiş

Mehmet İletmiş

EYVAH… GİTTİ MISIR…

m2 Psikologlar paranoyayı nasıl yorumluyor bilmiyorum ama bildiğim bir şey var ki oda bunun çok tehlikeli bir hastalık olduğudur. İnsanı bir kere pençesine almaya görsün. Ömür boyu süren bir korkunun, rüyalarınıza giren karabasanların hayatınızı nasıl alt üst ettiğini, yaşamınızı çekilmez bir hale nasıl getirdiğini anlayamadan bir bakarsınız ki ömrünüz bitmiş. Türkiye’nin muktedirini saran bu “darbe” paranoyası herhalde bulaşıcı olmalı ki kendi adına laf eden, sırf O nu savunmak adına neredeyse kendi kendine işkence eden kimi temsilcilerine de sirayet etmiş gözüküyor. Vekilinden vükelasına, il yöneticisinden delegesine, basın patronlarından kiralık kalemşorlarına kadar AKePe adına kim ağzını açıyorsa bu söyleme sarılmadan tamamlayamıyor sözünü. Ethem Sarısülük darbeci, Ali İsmail Darbeci, Berkin Elvan darbeci, Hâkimler darbeci, Savcılar Darbeci, Polisler darbeci, Askerler darbeci, Kılıçdaroğlu darbeci, Bahçeli darbeci,  satılmış olanların dışındaki bütün gazeteciler darbeci, Öğretim üyeleri, profesörler darbeci, Mazot pahalı diyen kamyoncu, gübre pahalı diyen köylü, ücretim az diyen asgari ücretli, toplu sözleşme isteyen memur darbeci. Son öğrendiğimde bizim mahallenin sütçüsü Kasım bile darbeciydi. Bütün bunlar ve benim bilemediğim daha nice darbecileri var bu ülkenin. Boks maçında iyi bir yumruk atan boksör, kızgın demiri döven çekiç, karın ortasında açan kardelen bile doğaya karşı birer darbecidir belki de. Bizim bütün bu darbecilerin şimdiye kadar ortak bir hedefi vardı. AKePe. Bütün bu darbecilerin her birinin görevi tek başlarına AKePe ye karşı darbe yapmaktı. Doymamış olacaklar ki bizim sütçü Kasım’a haber vermeden gitmişler Firavunların memleketi Mısır’da darbe yapmışlar. Bizim muktedirin has dostu Muhammed Mürsi’yi devirmişler, yerine General Sisi’yi oturtmuşlar. Bu generalin kendisine bağladığı Mısır yüksek mahkemesi de ilk defa seçimle iş başına gelmiş bulunan Sayın Mürsi ve yüzden fazla arkadaşını idama mahkûm etmiş. Aslında idama mahkûm edilen Sayın Mürsi değil de sandıkmış, milli iradeymiş. Mısır’ın mevcut yönetimi ise modern firavunmuş. Ee,, bir firavunun olduğu yerde mutlaka birde Musa gerekmez mi? Bizimkiler şimdi de Musa rolüne soyundular. Firavunu alt etme görevine hazırlanıyorlar. Başta AB ülkeleri olmak üzere tüm dünya ülkelerine veryansın ediyorlar. Cumhurbaşbakan’ından vekil başbakana, genel başkan yardımcılarından il yöneticilerine, milletvekili adayından mahalle delegesine kadar koro olmuş meydan meydan bunu haykırıyorlar. Sordum bizim sütçü Kasım’a, demirci olan kardeşim Yılmaz’a bizim gazetedeki Furkan’a bu darbeden hiçbir haberleri yokmuş. Mevsim bahar olduğu için Kardelen’e soramadım tabi. Muhtemelen onunda bu işle bir ilgisi yoktur. Peki, o halde bizimkiler niye son beş gündür sürekli bunu bağırıyorlar. Meydanlarda ki taşıma kalabalıklara, etraflarına dizdikleri sözde gazetecilere, kendileri için hazırlanmış kürsülerde uzatılan mikrofonlara söyleyecek başka sözleri yok mu? Allah aşkına, son günleri şöyle bir canlandırın gözünüzde ve bundan sonrasına da daha dikkatli bakın. Bu bizim muktedir ve taifesi 7 Haziran seçimlerine kadar neler söyledi, daha neler söyleyecek sizler için yapacakları konusunda. Son on beş yılın en yüksek seviyesine ulaşan işsizlik konusunda, çığ gibi büyüyen dış borçlar, gerileyen ihracat, durma noktasına gelen üretim, yok edilen tarım ve hayvancılık konusunda ne söylediler, neler söyleyecekler? Emeklilik hayali bile kuramayan gençlere, işsiz bırakılan milyonlara, atanamayan öğretmenlere, geçinemeyen asgari ücretli ve diğer çalışanlara, sürünmekte olan emeklilere yönelik ne söylediler, söyleyecekler. Tarım ve hayvancılığını bitirdikleri köylerin MERALARINA nasıl el konulduğuna, köylülerin şehirlerdeki hiçbir nimetten faydalanmadıkları halde onlara yüklenen emlak, çevre temizlik, atık su bedeli ve diğer vergilerin nasıl bir adaletsizlik yaratacağından söz edenleri var mı? Seçimlere kadar neler söyleyecekler? Dikkat edin. İyi dinleyin. Eğer benim atladığım, görmediğim veya görmezden geldiğim bir tek vaatleri ve dile getirdikleri bir tek konu olursa lütfen arayın. Ben kendi adıma bu söylediklerimden dolayı özür dileyeceğim. Bütün mitinglerini ve söyleşilerini “darbe” nutukları üzerine kuran ve kendinden olmayan herkese ve her kesime hakaret eden bir kadronun sizin hangi sorununuzu çözeceğine inanıyorsanız bana da söyleyin. Yazmazsam ve hatta bende onları desteklemezsem namerdim. Aksi halde siz kendinizi sorgulayın. Size dair, ülkenizin geleceğine dair kısacası hayatın herhangi bir alanına dair bir tek söz söylemeyen, tek bir proje açıklamayan, aslında kendileri bile sizden olmayan bu kadrolara niye inanıyorsunuz? Niye onların her türlü küçük görmelerine katlanıyorsunuz? Niye sizleri % 50 -  50 bölmelerine razı oluyorsunuz? (Gerçi yakında bu 50 lik dilimi değiştirirler ya, neyse) Yani kısacası dostlar. Mısır gitti diye ağlaşırken niye kendi ülkenizin geleceğini birilerinin paranoyasına kurban veresiniz? Ha kurban niye?      

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet İletmiş Arşivi