CHP Gaziantep’te iki dönemdir üst üste Mehmet Şeker’in ilk sırada yer aldığı listeyle genel seçime hazırlanıyor. Mevcut milletvekili Ali Serindağ listede son dakika çıkarılmış, şimdi etrafta pek gözükmediği ileri sürülüyor. CHP’de milletvekili sıralaması yapılırken aranan kriterler neydi, sıralamanın ilk 2 ve 3 partide son dönemde il başkanlığı yapmış iki isme ayrılmış. Evet kritere bakmak gerek. Peki ya ön seçim olsaydı sonuç nasıl çıkardı. Ön seçim yapılmadığına göre, aday adaylığı için başvuru yapan 46 partilide aranan kriterler neydi, sıralamada yöresel temsilette adil davranıldı mı? Listelere ve seçim çalışmalarına sunulan katkılara bakılmalı. Sorgularsanız ne değişir… Tüm bunlar kriz odaklı mı bilmem ama zaman içinde aşılır mı bekleyip görmek gerek… CHP’nin öncü ismi Şeker, yüzü sola dönük  şaibesiz isim olsa da, partisinden hatta halktan karşılığı var mı, halkın istediği tipten bir siyasetçimi, heyecan katıyor mu, kitleleri peşinden sürükleyebiliyor mu? Partinin oy oranına ne kadar katkı sunabiliyor geçen iki seçimde alınan oylara bakarak cevabını bulmak olası. Sivil toplum örgütleriyle, basın ile, yerel de görev yapan yetkililer ile ya da partisinin meclis üyeleri ile diyalog kurmada hatta diğer STKlar ile diyalog kurmada rahat mı tüm bunlar bir siyasetçi için önemsenen hususlar olsa gerek. Hatta geriye dönüp baktığınızda bir Celal Doğan gibi, Taşar gibi, eğer halkta bir karşılığınız varsa, kitleleri peşinizde sürükleme bazında sıkıntı yoksa o zaman sorunda, krizde yok demektir. Yinede soralım sizce karşılığı var mı, hangi eseriyle… Durup düşünmek gerek… Gaziantep’te Besni kökenli çok sayıda seçmen varken, CHP 7 Haziran seçimi için hazırladığı milletvekili atama sıralamasında Besni ve çevresi adeta yok sayılmıştır. Oysa Besni’yi temsil eden iki tane etkili aday adayı vardı, Baro eski başkanı Av.Ali Elibol ve Dr.Bayram Yılmazkaya. Ama bu isimler değerlendirme dışı bırakıldı. Peki ya İslahiye yöresinde eksiklik yok mu? Yine bir başka önemsenen eksiklik, partiliye göre CHP Gaziantep yerli bir ismi neden sıralamaya koymadı. Bu sıralamaya baktığımızda bir başka önemli eksiklik kadınların seçilebilir yerde olmaması. Buda kadın kollarının heyecanını, hızını, enerjisini bu sıralama ile zayıflatmadı mı? Bu ve benzeri pek çok sorunlar umarız seçim sonrasına bırakılmıştır, 8 Haziran sonrası birileri çıkıp örgütte birlik için bunları çıkıp açıklayacaktır sanırım. Çalışmalardaki eksikler başta olmak üzere yeri garanti olan, ancak lokomotif görevinde yetersiz kalan Şeker, bu noktada susuyorsa o zaman boşluğu diğer adaylar ve yönetim doldurabiliyor mu? CHP listesini bakacak olduğumuzda hatırlamak için sırasıyla şöyle; Mehmet Şeker, Mehmet Gökdağ, Ali Peri, Ali Sayın, Erdal Geçit, Selim Karahan, Miray Çankaya Bulut, Mustafa Aslan, Hakan Korkmaz, Adile Merve Altınbaş, Semra Harman, Ahmet Şahin Seyran. Tanıtım anlamında yetersizler… Siyasetin malzemesi insan olduğuna göre, tanınırlık çok çok önemli olsa gerek. O zaman CHP bugüne kadar tanıtım anlamında Gaziantep’te ne yaptı. Bugün kararsız yüzde 20 civarında seçmen var deniliyorsa, köy gezileri ile ya da esnaf gezileri ile bunun yüzde kaçına ulaşabilirsiniz. Unutmayın, şehir merkezlerinde her bir apartman bir köy olmuş. CHP’nin Gaziantep’te yeni pratikler geliştirmeye ihtiyacı var gibi. Görsel basında 1-2 tv ile anlaşmak bilbord kiralamak yeter mi. O zaman tv veya bilbordlar haber yapsın diye bir soru karşınıza çıkabilir mi? Basındaki tanıtım sizce yeteriyse sorun da yok demek. Siyasetin sermayesi insan olduğuna göre, ‘giden gider kalan sağlar bizimdir’ mantığı düşünülmez umarım. Bakın, seçim yasakları olsa bile, bunu parti ismiyle değil adayların ismiyle aşmanın yolları aranabilirdi. Tıpkı geçmişte büyükşehir belediye başkan aday adayı Cahit Bingöl’ün yürüttüğü tanıtım kampanyası gibi. Yine aday adaylarından bazısına soruyorum çalışmalara katılıyor musunuz diye ‘hayır’ yanıtını alıyorum. Haber mi verilmiyor diye sorduğumda ise ‘evet, sadece mesaj geliyor’ diye yanıtlayarak konuşmak istemiyorlar. Yönetime göre de bu bir sorun, ya da sıkıntı mıdır? Bir diğer önemli husus CHP penceresinde baktığınızda geride kaybedilen bir yerel seçim var. Hem de sosyal demokratların kalesi Gaziantep’te, ancak ne merkezinde, nede ilçelerinde hiçbir belediye kazanılamadı. Meclis üyeliklerinde bile CHP çok çok az bir sayı ile temsil ediliyor. Bu sonuçta partide milletvekili, il ve ilçe yöneticiliği yapanlar birinci derecede sorumlu değil mi? Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarını da yabana atmamak gerek. İl başkanı Sait Köse ve ekibi her ne kadar atama olsalar da, emanetçi gibi görünseler de, ilk sınavları 7 Haziran, sonucunu beklemek gerek. Unutmadan CHP’nin ilk defa bu seçim için hazırladığı başta ekonomi politikaları olmak üzere diğer projelerinin sola dönük olması, ulusalcılardan kendini arındırması hatta mesafeli olması bir dez avantaj olarak görülmekte. Seçim sürecinde bu kadar yetmez mi?