Anayasa değişikliği paketinin Nisan ayında referanduma sunulması bekleniyor. Aslında sonuçta evet te çıksa, hayırda çıksa şu gidişatta çok fazla bir değişiklik olacağını sanmıyorum. Eğer Hayır çıkarsa kimi hırs ve aykırı beklentiler ötelenebilir ya da olağanüstü durum frenlenir diye düşünüyorum. Ancak davulda, çomakta eğer belli adresteyse yapacak çok fazla bişey yok diye düşünüyorum. Yine de umudu yitirmemek, umutla yaşamak gerekir… Demokrasilerde muhalif ya da alternatif düşünceler, her zaman vardır. Buna herkesin saygı duyması gerekir. Herkes aynı şeyi konuşacak, düşünecek, okuyacak diye bir şey yok. O zaman bu Tanrıya karşı gelmek gibi bir şeyde olur. Düşünün siz hem demokrasi diyeceksiniz, hem de muhalif düşünceye bir tahammülsüzlük, yada şiddet uygulanmasını normal karşılayıp, yok etmeye çalışacaksınız. Böyle demokrasi ve insan haklarına saygı olabilir mi. Buna ancak saygısızlık ve demokrasi düşmanlığı denebilir. Bu kafa ile özgürlük, barış huzur inşa edilebilir mi. Asla. İktidar, yani çoğunluğu elinde bulunduran AKP demokratik yarışın önünü neden açmıyor. Düşünün yapılan Anaya değişikliğini hem referanduma yani halkın onayına götüreceğiz diyeceksiniz ve iki seçenek sunacaksınız Evet ya da Hayır diye, sonrada kalkıp vay efendim nasıl Hayır dersiniz ya da Hayır propagandası yaparsınız diye hayırcıları nerdeyse vatan haini ilan edeceksiniz. Bu hakkı size kim veriyor. Hani millete danışacaktınız. Madem bir tahammülsüzlük var, o zaman halkın önüne neden iki seçenek sunuyorsunuz. Yalnızca Evet diye bir seçenek sunun yersinizde, yemezseniz de bu deyin insanları da kandırmayın bari. O zaman yurttaşlarda kararını ona göre versin. Nedir bu kin nefret, şiddet, ötekileştirici dil. Göstermelik bir referandum, bu ülkenin demokrasisine, huzuruna, barışına ne katkı sunabilir ki. Yahut ta siz bu Hayır seçeneğiyle halka bir tuzak mı kurmak istiyorsunuz. Hayırcıları fişleyip, terörist mi ilan etmek istiyorsunuz. Eğer öyle bir düşünce varsa, peki bu seçeneği halka sunan iktidarı nereye oturtacaksınız… Yoksa halkla alay mı ediyorsunuz. Madem hayır demek terörü desteklemekse, iktidar neden bu seçeneği halka sunuyor. Üstelik iktidar şu sıra çeşitli açılışlar adı altında propagandasını rahatça yaparken, devletin tüm imkanlarını kullanırken, muhalif kesimlere yönelik yasaklar yarışın adil, eşit, demokratik olduğunu söyleyebilir misiniz? İktidar ve yandaşlarının bir kısmı, HDP ye terör örgütü diyor. HDP bu ülkenin mevcut yasalarına göre kurulmadı mı, seçimlerde 5-6 milyon seçmen oy verip meclise göndermedi mi. Şuan TBMM’de grubu olan yasal bir parti değil mi? O zaman nedir bu ali - cengiz oyunlarınız… Siyasetin bu kadar ayakaltına alınması insanları ötekileştirmek, kimin değirmenine su taşıyor ey ahali… Allah aşkına siyaseti tıkayarak, demokrasi ve özgürlükleri tırpanlayarak bu ülkeyi nereye taşımak istiyorsunuz. Yazık günah. KANDIRILMAK SUÇU ORTADAN KALDIRMAZ Bir başka dikkat çekici durum; FETÖ terör örgütüne yönelik her gün operasyon var. Suçlu suçsuz insanların üzerinde bir baskı ve korku imparatorluğu oluşturuldu. Her operasyonda listede bizde var mıyız diyen polis, yargıç, asker, memur tedirgin. İktidar mensupları 15 yıldır birlikte yürüdükleri FETÖ cülerden, kendilerini ‘kandırıldık’ diyerek ayırdı. Peki, kandırıldık demek suçu ortadan kaldırıyor mu? Hukukçular bunu çok iyi bilir, böyle bir durumda suç ortadan kalkmaz fakat pişmanlıktan dolayı hafifletici neden olabilir yani cezada indirim. Peki, FETÖ’nün siyasi ayağı ortaya çıktı mı? Ya da bundan dolayı bir tutuklama var mı? Böyle bir haberi duyan gören var mı?