Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu
Ekonomi Tıkırında..
Yayınlanma:
Güncelleme:
Bindokuzyüzyetmişli yılların çok dinlenen bir parçasıydı “Ekonomi Tıkırında”. Timur Selçuk’un müziğin yapıp söylediği şarkının sözleri Yılmaz Onaya’a ait. Ankara Sanat Tiyatrosunda oynanan “Küçük adam ne oldu sana” adlı oyun için yazılıp bestelenmişti. O yılları ve günümüzü çok iyi anlatan bir şarkı.
İşveren zor durumda, İşçiyi bağrına basar
Reva mı bu efendim, Bunalım bundan doğar
Demek ki ne yapmalı, Paradan at bir sıfır
Artsın öyle fiyatlar İşçi fazla at gitsin
İşsizlik pahalılık Konjonktür enflasyon
Milletçe fedakârlık Kriz bunalım derken
Bilançoya bir baktık: Bu yıl iki misli kar
Hayret su işe bak sen Nerden geldi bu karlar
Kime gitti bu karlar Aman kimse sormasın
Kim kazandı bu işten Aman kimse duymasın...
Aynen şarkıda anlatıldığı gibi memleketin durumu. Parababaları sürekli ağlıyor, İş kanunu falan dinlemeden İşçiyi işten atıyor. Ama karlar katlanıyor. İşçi sınıfı işten atılmamak için her türlü zorlu iş koşulunu kabulleniyor. Hayat pahalılığı almış başını gidiyor. Para babalarının sözcüsü televizyon yorumcuları sürekli aynı hikâyeyi anlatıyor. Türkiye yapısal reformları yapamadı. Yapısal reform diye, diye memlekette satılmadık kamu malı, arazisi, ekonomik işletmesi kalmadı. Hala aynı terane.
Ülkemizde bir ikiz kardeş gibi işsizlik ve hayat pahalılığı son bir yıldır, iyice belirginleşti. AKP hükümeti ekonomi iyiye gidiyor, ekonomi tıkırında dese bile, gerçek hayat bunu doğrulamıyor. Ülkenin son kaynakları da üçüncü, köprü, üçüncü havalimanı, şehir hastaneleri eliyle çoğunluğu yabancı parababalarına aktarılıyor. Şu anda vatandaş olarak, üçüncü köprü ve Körfezdeki Osman gazi köprüsü için milyonlarca tl para ödemek zorunda kalıyoruz. Bu projelerde bilinildiği gibi, firmalara gelir garantisi veriliyor. Öbür yanda da Tarımsal planlama, tarımsal desteklerin son otuz yılda bitirilmesiyle de tarımımız bitme noktasına geldiği için, onlarca temel gıda maddesini dışarıdan almak zorunda kalıyoruz. Ülke olarak durumumuz, evin önündeki bahçeyi ekmeyip dışarıdan, domates biber alan köylü gibi.
Hükümet kendince bir çözüm için vergileri artırıyor. Çok sık akaryakıt zammı yapıyor. Olağanüstü Hal koşullarında, işçiye grev yaptırmam diyor. İşverenlere kolaylık olsun diye, işten atılmalar daha kolay olsun diye, iş mahkemesi öncesinde, arabuluculuk düzenini uygulamaya koyuyor. Tüm bunlar halk olarak daha da yoksullaşmamıza neden oluyor.
Ekonomi Tıkırında ama bizim için değil, işverenler yani yerli yabancı para babaları için.
XXX
Dünyada emperyalizme karşı ilk kurtuluş savaşlarından birini vererek kurulan Cumhuriyetimizin, Bayramı hepimize kutlu olsun.
ercankosmanoglu@hotmail.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.