Darbe fırsatçılığı yapmayın

OHAL kapsamımda 12 televizyon, 11 radyo kanalı KHK kapsamında kapatıldı. Kapatma kararı verilenler arasında muhalif kesimin sesi, soluğu, umudu hayatın sesi Hayat TV ile IMC TV, müzik kanalı olan Yön Radyo gibi kanallarda bulunuyor. Anayasa ve yasalar yok sayılarak, demokrasi ve özgürlükler çiğnenerek çıkarılan KHK’ler, darbe fırsatçılığından başka bir anlam taşımıyor. Çünkü özellikle medyaya yönelik yapılan şu son ikinci dalga sansür kapsamında yer alan tüm kanallar, darbeye karşı durmuş, tavır koymuş birer yayın kuruluşlarıydı. Ama darbe fırsatçılığı yapılarak bu kanallar karartıldı. Anayasaya aykırı bu kararnameler ancak darbe dönemlerinde yaşanır. Anayasa yok sayılarak, yasalar ayaklar altına alınarak çıkarılan KHK ile bu ülke nereye taşınıyor. Demokrasi rafa mı kaldırıldı. İnsanlar merak içinde kaygılılar. İnsanlar, baskı, korku ve ötekileştirme kaygısı ile seslerini çıkartamaz olmuş. Basına sansür, eylem yürüyüşü, açık havada toplanma gibi muhalif ses çıkarmaya yönelik açıklama toplantı gibi eylem ve etkinliklerin yasaklanması, ya da kısıtlanması, özgürlüklerin ve demokrasinin içinin boşaltılması insanlardaki kaygıyı daha da artırırken, huzur bulamayan, güvenli ortam görmeyen yatırımcı, parasının ya bankada, ya yastık altında tutmayı tercih ediyor. Ekonomi adeta S.O.S veriyor. Türkiye bu çıkmazdan biran önce kurtulmalı. Efelenerek devlet yönetilmez, bu tavır yatırımcıyı ürkütür, kaçırır ya da yatırımları öteler. Muhalif ve eleştiriye dönük hiçbir sesin, yayın kuruluşunun kalmaması, hep aynı ağızların konuşarak, gerçeklerin üzerinin karartılması kimin değirmenine su taşıyor acaba. Bu durum ülkeyi ileriye mi, yoksa orta çağ karanlığına doğru mu sürüklüyor? Darbe fırsatçılığı ile at izi it izine karıştırılarak insanlar işini kaybediyor, hapse atılıyor, meslekten ihraç ediliyor. Tüm bunların sonucunda ise geride perişan ve mağdur aile ve çocuklardan oluşan bir toplum yaratılıyor. Halkın seçtiği belediyelere kayyum atanıyor, her gün şehit cenazeleri ile ocaklar sönüyor. Muhalif basın susturuluyor, her gün gazete, tv ve radyo kanalı kapatmalarıyla karşı karşıyayız. Bu kanalları kapatarak bunları izleyenleri de cezalandırmış oluyorsunuz. Gözaltların arkası gelmiyor, mahkemelerde tarafsız bir karar çıkmasını halk çırayla arar oldu. İnternet ortamında bile yapılan bir paylaşımdan dolayı insanlar ağır hapis cezalarına, para cezalarına çarptırılıyor. Kindar bir anlayış biat etmeyenleri, adeta yok ediyor. 12 Eylül döneminde bile insanları bu kadar korku, kaygı ve baskı hissetmiyordu. Bu nasıl bir demokrasi nasıl bir özgürlük, 15 Temmuz sonrası demokrasi nöbetleri ne için ya da kim için tutulmuştu. Yoksa içi boş bir söylem miydi? Ülkede fiili bir rejim değişikliğiyle karşı karşıya olunduğu söyleniyor, bu doğruysa buna demokratik güçler izin vermez. Allah aşkına Anayasaya aykırı şu KHK’lerin bu ülkeye, demokrasiye, özgürlüklere şuana kadar ne katkısı oldu. Şu olup bitenlerin demokrasi ile özgürlükleri ile huzur ile ekonominin önünü açmayla bir ilgisi var mı, yoksa daha çok kötü sonuçlar mı içeriyor. CHP ye önemli görev düşüyor Bugün tüm mağdur kesimlerin (sağcı solcu, dindar vs) tek umudu CHP.  O zaman CHP TBMM’de ve meydanlarda artık bu kötü gidişe dur demeli. Mağdurların sesi olmalı ve gerçekleri halk ile paylaşarak, demokrasiye, özgürlüklere sahip çıkarak, laik demokratik Cumhuriyet etrafından halkı birleştirmeli, sesini yükseltmeli. Bağımsız yargıya sahip çıkmalı. Çünkü halk üzerinde inanılmaz bir korku, baskı ve ötekileştirme politikası güdülüyor. Halkın umudu olan CHP, bu fırsatı kaçırmamalı. İlkeleriyle düşüncesiyle dik durup, kendi doğrularından taviz vermeden, ülkeye sahip çıkmalı, demokrasiye ve özgürlüklere ve insan hakları değerlerine sahip çıkarak bu topluma öncülük etme zamanı. Bu fırsat bir daha gelmeyebilir. SONUÇ Birçok yazarın, hatta izleyenlerinde ifade ettiği gibi, türküleriyle toplumu rahatlatan YÖN FM, çıkar gözetmeksizin ortak kültürün ve dayanışmanın ürünü bağımsız haberciliğin adresi mazlumların ve mağdurların sesi İMC TV, emek cephesinin tek sesi, patronların korkulu rüyası, hayatı kendi doğrularından sanarak bir cendereye tıkıştıranlara inat, hayatı bütün renkleriyle kucaklamaya çabalamış, muhalif kimlikli HAYATIN SESİ TV, Kürtçe çocuk ve masal kanalı ZAROK TV, Olağanüstü hal diyerek, Kanun Hükmünde Kararname diyerek, FETÖ diyerek LÜTFEN KAPATMAYIN…        

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bekir Şahin Arşivi