Çocuklarımız bizim geleceğimiz. Onları ne denli ciddi, bilimsel yöntemlerle eğitirsek, her türlü tehlikeden korursak, hem onlar ileride rahat eder, hem de toplumumuz. Sistem hem bizi hem de çocuklarımızı her anlamda öğütüyor. Geçtiğimiz günlerde yine iki yavrumuz Gap Sulama Kanalı'nda boğuldu. Suruç’a bağlı Keberli köyünde bu olay gerçekleşti. Cenazeleri Nizip'te defnedildi. Boğulan yavrularımız amca ve yeğen. Acılarını paylaşıyor, aileye sabırlar diliyoruz... Adana’da da sayısız yavrumuzu kanala kurban ettik. İlk iş önlem almak ve o yörede oturan ebeveynlerin, çocukların bu konuda eğitilmelerini sağlamak olmalı. Daha önce de vurguladığım gibi okullarımızda yüzme dersleri verilmeli. Vergilerimiz bir kişinin ihtirasına, çağ dışı isteklerine feda edilmemeli (Yeterince edildi... Zararın neresinden dönülse kardır.) Çocuklarımızı eğitirken okuduğu kitaptan, dinlediği müziğe, okuldaki öğretmenine, arkadaşına ve arkadaşının ailesine, sanal alemde girdiği sitelere vb. çok ama çok dikkat etmeliyiz. Özellikle kız çocuklarının daha çocukken makyaja özendirilmesi, giyim kuşamının büyüklere benzetilmesi, eşlerin, sevgililerin kendi aralarındaki husumetlerini yansıtan müzik parçalarının onlara dinlettirilmesi, kafalarına çok erken yaşta evlilik vb. sokulması, onların yanında ileri geri konuşulması, davranılması sakıncalıdır. Beyinlerini kirletmeye hakkımız yok. Orta öğretim mezuniyet törenlerinde çocuk yaştaki kızlarımız tuvaletler giyiyor, koyu makyaj yapıyor. Onlara başarılarını pekiştiren, okumalarını motive edecek etkinlikler düzenlense, düzenlettirilse daha anlamlı, mantıklı olmaz mı? Hele zararlı alışkanlıkları kullanma oranının tavan yapması, gençlerimizin bozuk para gibi harcanması, harcatılmasına ne demeli? Yazık.... Çocuklarımıza insan sevgisini, dürüstlüğü, sorgulamayı, empati yapmayı, yalan söylememeyi, doğayı, hayvanları sevmesini, büyüklerine saygılı olmasını öğretmek hem ebeveynlerin hem de öğretmenlerin birincil görevi olmalı. Böyle davranmazsak, şiddet, linç kültürüyle yoğurulmuş; acımasız, bencil, belden aşağısını düşünmeyi erdem sayan insancıkların yığınak yaptığı nesiller yetişir, bunlar insanı da keser, doğayı, hayvanı da katleder, yakar, yıkar...