Bekir Şahin
CHP, MHP ve HDP’de kadro krizi
Yayınlanma:
Güncelleme:
Siyasi partilerin en çokta muhalefet partilerinin 1 Kasım seçim sonuçlarını masaya yatırıp kendi çaplarında öz eleştirilerini şimdiye kadar yapmalıydı. Çünkü Demokrasinin olmazsa olmazı siyasi partiler, artık demokrasinin özüne uygun yönetim şekillerini hayata geçirmelidir. Ahbap çavuş ilişkileri ile yönetim belirlemek, aday tespit etmek, siyaset yapmak ya da yön vermek, bu ülkedeki demokrasinin önünü tıkamaktan başka bir işe yaramıyor.
Ne var bundan demeyin, halk ile bütünleşemezseniz, siyasette başarılı olamazsınız. O zaman Demokrasiye katkınız da olmaz. 1 Kasım sonuçlarına göz attığımızda bu partiler, çoğu şehirde vekil çıkartamadı. Örneğin CHP 35, MHP 56, HDP 59, AKP ise üç şehirde milletvekili çıkartamadı. O zaman partiler kendi teşkilatlarını, aynı zamanda da aday tespit yöntemlerini sorgulamalıdır. Tabanın sesini duymayan, partiler halktan yani tabandan da karşılık bulamaz…
1 Kasım seçimleri nedeniyle birçok şehirde ertelenen CHP’nin ilçe ve il kongreleri yeniden başladığını görüyoruz. Yönetim partiler için elbette önemli. Bu nedenle partiler tüzüklerine hele de CHP, adaylık için 3 veya 4 sınırını mutlaka koymalı. Yani başarılı olmayan, partisinin oyunu artırmayan il ve ilçe başkanlarına ya da adaylara, 3 dönemden sonra bir daha ne adaylık nede yöneticilik görevi verilmemelidir. Çünkü bakıyorsun yıllardır partinin ilçe başkanlığını yapmış bir yönetici, partisinin oyunu bulunduğu şehirde hiç artmamış. O zaman böyle isimlerin orada ne işi var. Örneğin CHP başarısızlığa birde şu pencerede baksın, Gaziantep, Adıyaman, Kilis, K. Maraş, Urfa ve Mersin il ve ilçelerinde aldıkları oylara bir baksın, sonrada buralarda başkan ve yönetimlerdeki isimlerin kaç yıldır aynı görevde olduğuna baksın ve masaya yatırsın. O zaman gerçekleri görecektir. Belki de o zaman kanayan yaraya merhem olabilirler. Çünkü buralarda yıllardır parti başkanlığı yapanlara bakın, ne partisinin oyu artıyor, nede bir başarı öyküsü var.
Adaylara gelince, yıllardır yaklaşık hep aynı isimler üzerinde gidip geliniyor. Bu MHP içinde geçerlidir. MHP’de de kadrolar aşağı yukarı hep aynıdır. Böyle olduğu içinde taban partisine uzak, ya da küsmüş. Çünkü parti teşkilatları hep birileri tarafından işgal edilmiş durumda. Seçimlerde de sanki çok başarılarmış gibi, birde aday belirler genel merkeze isim verirler. Böyle yöneticilerin belirlediği ya da önerdiği isimler sonunda partide hayal kırıklığı yaratan sonuçlara yol açar. O nedenle kadroların gençleşmesi, kadın erkek, genç kesimlerden oluşan diri, heyecan veren isimlerin başkan ve yönetim kademesine getirilmesi partiler için kaçınılmaz olmuştur. Ben şu sıra örneğin Gaziantep’te CHP’nin il başkanlığına talip olan isimlere bakıyorum, vallahi gülüp geçiyorum. Çünkü özellikle son 5-6 aydan buyana bu ülkede öyle demokrasi dışı, insan hak ve özgürlüklerine aykırı o kadar çok gelişmeler yaşandı ki, CHP’ye il başkanı adayı olduğunu ifade eden bu zatların çoğu belkide hiç biri, bu antidemokratik olaylara karşı düzenlenen onlarca eylemlerin hiçbirinde görmedim. Siz bu kadar duyarsız, neme lazımcı, demokrasi kültürüne katkı sunmayan, seyirci tiplemesi adaylardan ne bekleyebilirsiniz. CHP tabanı sanırım böyle isimlere itibar etmeyecektir. Bu ülkede yaşanan onca olaylara seyirci kalan birisinin bir partinin başına geçtiğini düşünün, gerisini açıklamaya gerek var mı? Yarın böyle isimlerin belirleyeceği adaylar, bu partiye ne katabilir, barajı geçebilir mi dersiniz. Evet, CHP temizliğe tabandan, tavana doğru yapmalıdır. Tavandaki temizlik yetmez diyorum.
CHP’nin oy kaybettiği il ve ilçelerdeki parti yöneticileri aslında sorumluluk alıp çoktan bu görevden istifa etmeliydi. Fakat bunu yapan olmadı. Hepsi koltuğa yapışmış bırakmıyor. Partinin milletvekilleri, belediye meclis üyeleri, ilçe yöneticileri kaç kez bir araya geldi ve tüm bunları sorguladı. Durup düşünmek gerek. Evet, CHP’nin yani Kılıçdaroğlu’nun daha çok yapacağı iş var…
Geçtiğimiz hafta Ankara’da CHP il başkanlarından 77 tanesi Kılıçdaroğlu’na seninleyiz demiş. Amalarını da sözde söylemişler, ‘genel merkez yönetiminde bazı isimler olmasın’. Sanki kendileri çok başarılı. Evet, genel merkezde değişim gerekli ancak tabanda daha çok değişime ihtiyacı var. Kentin sorunlarına uzak kalan, aynı zamanda halktan uzak, hiçbir sosyal yanı olmayan, demokratik hiçbir eylem ve etkinlikte yer almayan, düzenlemeyen yöneticilerin ya da adayların artık siyaseti tıkamaya hakkı yoktur.
CHP yüzünü sola dönüp sahaya inmelidir. Bahane üretmek yerine önce kendi içini temizlemelidir.
HDP ye gelince
Türkiye partisi olma umudu ile siyasete damgasını vuran ve 7 Haziran öncesi basında reyting yapan, sandıkta da bunun meyvesini alan HDP yönetimleri hatta adayları, 1 Kasım’da aynı performansı gösteremedi. Parti kadrolarındaki rahatlık ve aday tespitlerindeki hatalar, eksikler sonucu olumsuz yansımış ol maliki HDP 59 şehirde aday çıkartamadı. Bölgemiz başta olmak üzere birçok şehirde de oy kaybetti. Evet, HDP yönetimlerinde de sorumluluk alıp öz eleştiri yapan ve istifa mekanizmasını çalıştıran, örgütlere de rastlamadık. Çünkü o kadar rahatlar ki, sonuçta ya memnunlar ya da oralı olmuyorlar. Bölgemizdeki bazı şehirlerde HDP’nin il ve ilçe yönetimleri, kendilerini sorgulama anlamında girişimde bulunmaması acaba ne kadar doğru, zaman içinde buralardaki sesleri birlikte duyacağız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.