Eğitimİş Genel Başkanı Özbay; Kaçak Sarayda yapılacak eğitim şurasına katılmayacağız

Eğitimİş Genel Başkanı Özbay; Kaçak Sarayda yapılacak eğitim şurasına katılmayacağız
Eğitimİş Genel Başkanı Özbay; Kaçak Sarayda yapılacak eğitim şurasına katılmayacağız

 

 

GAZİANTEP- AYSEL ŞAHİN-BEKİR ŞAHİN;  Eğitim-İş, Gaziantep’te böğle toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıda sendikanın faaliyetleri, çalışmaları hakkında bilgi verildi, şube başkanlarının görüş ve önerileri alındı. Bölge toplantısına başkanlık yapan Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay, “Eğitim emekçileri her gün bir sonraki gün nasıl geçineceğini düşünüp duruyor. Emekçi alın terinin karşılığına alamıyor, sürekli yoksullaşıyor, insanlar huzursuz” dedi. Özbay, Cumhurbaşkanının sarayda yapacağı Eğitim Şurasına kesinlikle katılmayacaklarına dikkat çekti.

 

Eğiti-İş’in Gaziantep Şubesi’nin ev sahipliğinde bir otelde gerçekleştirilen bölge toplantısına genel başkan Kadem Özbay, MYK üyelerinden Orhan Yıldırım (özlük hukuk sekreteri), Hüseyin Selçuk (mali sekreter),  Cengiz Sarıyer (genel sekreter), Şenol Eyüpoğlu (örgütlenme sekreteri), Emine Çalık (Basın-yayın sekreteri) ile Gaziantep Şube ve ilçe temsilcilikleri Mersin şube ve ilçe temsilcileri, Adana 1-2 nolu şube ve ilçe temsilcileri, Hatay 1-2 nolu şube ve ilçe temsilcileri, Osmaniye şube ve ilçe temsilcileri, Malatya şube ve ilçe temsilcileri, Adıyaman şube ve ilçe temsilcileri, Kahramanmaraş şube ve ilçe temsilcileri, Elazığ şube ve ilçe temsilcileri, Kilis şube ve ilçe temsilcileri, Şanlıurfa şube ve ilçe temsilcileri, Diyarbakır il ve ilçe temsilcilikleri, Mardin il ve ilçe temsilcilikleri katıldı.

 

MYK üyeleri ve şube başkanları da tek tek söz alıp şehirlerdeki eğitim sorunlarını dile getirdiler. Sendikal faaliyetlerini anlattılar.

 

Eğitimİş genel başkanı ve yöneticileri olarak zengin başkan ve yöneticiler olmadıklarını, olmayacaklarını ifade eden Eğitimİş Genel Başkan Kadem Özbay, Atatürk’ün önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını, egemenliğini, ulus ve ülke bütünlüğünü, laik düzeni, demokratik ve ulusal eğitim değerlerini korumak ve sonsuza kadar yaşatmak için 17 Ekim 2005 tarihinde kurulan Eğitim-iş Eğitimde, eşitlikçi, laik, demokratik, bilimsel, çağdaş, kamusal eğitim anlayışını prensip edinen sendika olduklarını açıkladı.

 

Özbay, mevcut imkanlar ölçüsünde sendikacılık yaptıklarını, cumhuriyetin değerlerine, demokrasiye, laik demokratik eğitime, aydınlanmaya sahip çıktıklarını belirterek, “Bizim kongrelerimize ne içerde nede dışarıda kimse ayar veremez. Bizim kongrelerimize siyasette girmez. Ancak Eğitim İş elbette sivil toplum örgütü olarak siyaset yapar. Fakat hiçbir partiye bağlı kalmadan siyasi mücadelesini verir. Yoksulluğa, hukuksuzluklara karşı elbette biz mücadele veririz veriyoruz da. Biz tüm üyelerimizin uğradıkları hukuksuzluklara karşı etkin mücadele veriyoruz, onları asla yalnız bırakmadan sürekli yanlarında oluyoruz. Bunun en yakın örneği Gaziantep’teki Serap öğretmen olayıdır” şeklinde ifade etti. www.yenicizgihaber.com 

 

Cumhurbaşkanlığı tarafından Saray’da yapılacak Eğitim Şurasına kesinlikle katılmayacaklarına dikkat çeken Özbay, “Orası Atatürk Orman Çiftliğiydi işgal ettiler ve oraya bir kaçak saray yaptılar. Biz işgal edilen, üstelik birde kaçak olarak inşa edilen o saraya gitmeyeceğiz. Ve şunu da biliyoruz, AKP döneminde Şuralar’da hep gizli gündemler olur. Onun için biz AKP’nin bu oyunlarına asla gelmeyiz gelmeyeceğiz. “ dedi.

Özya, sendika olarak her geçen gün güçlendiklerini belirterek, bu güç ile iktidarın hukuksuzluklarına dur demeye devam edeceklerini, bunun içinde 4 Aralık’ta Ankara’da miting düzenleyeceklerini kaydetti.

 

Eğitim İş Gaziantep Şube Başkanı Ali Arpat ise konuşmasında, sendika olarak, bölgesel problemlerin tespiti, teşhisi ve çözüm noktaları adına genel merkez ile müşterek organize ettikleri bu toplantıda, Gaziantep ve bölge illerindeki eğitim emekçilerinin yaşadığı problemler, eğitimin problemleri ve ulusal problemleri konuşmak ve değerlendirmek için önemli bir toplantı olduğunu açıkladı.

 

Ali Arpat konuşmasına şöyle devam etti;

“Gaziantep yaklaşık 3 milyona yakın nüfusu ile Türkiye’nin büyük metropol şehirlerinden birisidir. Dolayısıyla ülkemiz metropol şehirlerinde eğitime dair yaşanan tüm problemler Gaziantep’te de fazlasıyla gözlemlenebilmektedir. Derslik ihtiyacı, öğretmen ihtiyacı, sınıf mevcutları, ulaşım problemleri, hükümetin saat dilimindeki gereksiz inadı, mevcut hayat pahalılığı ve benzeri birçok problemi bunlar arasında sıralayabiliriz. İktidardan bu problemlerin tespiti ve çözümü adına beklediğimiz hiçbir hamle gerçekleştirilmemektedir. Aksine ülkenin yaşadığı “inada dayalı ekonomik problemler” mevcut problemlerimizi daha da derinleştirmiş, adeta yangına benzin dökülmüştür. Bu iklimde öğretmenlerimiz mutsuz, öğrencimiz mutsuz, velilerimiz mutsuz ama hükümetimiz suskundur.”

 

Hükümetten isteğimiz, makamlarının hakkını vermeleri, deve kuşu politikalarıyla, dış güçler mavralarıyla var olan bu problemleri görmezden gelmek yerine, çözüm üretmeleridir. Aksi halde eğitim gibi ciddi bir alanı yapboz tahtasına dönüştürmek yerine istifa en onurlu tercihtir. Gaziantep’imiz, ulusal çapta görülen tüm bu problemlerin yanı sıra, bölgesel anlamda da spesifik birçok özel problemle de boğuşmaktadır. Bunların başında Suriye’den, Afganistan’dan veya benzer saiklerle ülkemiz topraklarına gelmiş sığınmacı pozisyonunda yabancı uyruklu öğrenci problemidir."

 

Gaziantep yerelinde bir diğer sorun da şehrin çarpık sanayileşmesidir. Şehrimizin bir sanayi şehri olmasının avantajları kadar eğitime yansıması noktasında dezavantajları da bulunduğunu kaydeden Arpat şöyle devam etti;

 

“Bu dezavantajların başında çocuk işçi meselesi gelmektedir. Şehrimizde birçok çocuk, sanayide çalışmak üzere eğitimden koparılırken sanayi ve meslek okulları arasında organizasyon sağlaması gereken milli eğitim görevlilerinin yine öngörüsüz hamleleri yüzünden hem meslek liseleri boşalmış, hem sanayi eleman istihdamı bozulmuş, ülke adeta akademik lise çöplüğüne dönüşmüştür. Ara eleman sıkıntısı ayyuka çıkmıştır.

 

Bazı akademik branşlarda binlerce istihdam fazlası oluşmuşken, bazı teknik branşlarda ara eleman bulunamamaktadır. Halbuki dünyada birçok örneği mevcuttur ki meslek liseleri sanayi sahaları adeta uygulama laboratuvarları olarak kullanılmalıdır, dünyada benzer modeller, teoriyle uygulamayı aynı anda öğrenciye aktarabilirken, ülkemizde motor görmeyen motor bölümü mezunları ve eğitim görmemiş motor ustaları mevcuttur. Bu durum birçok branşta maalesef karşımıza çıkmaktadır. Eğitimde yönetilemez durumu şehrimizde kanayan yaraya dönüşmüştür. Bütün bunların yanı sıra çözüm üretme noktasında sendikal müdahale açısından yaşadığımız problemlerimiz de bulunmaktadır. www.yenicizgihaber.com 

 

Eğitimiş sendikasının örgütlü mücadelesi adına sendikalaşmamızın önünde çoğu zaman iktidara ve sarı sendikaya yakın kamu görevlilerinin yanlı tutumuyla karşılaşmaktayız. Bu durum bizi mücadeleden alıkoymak yerine haklı olduğumuz hiçbir davada geri adım atmama noktasında pekiştirmektedir. Bizler hiçbir sendikayı düşman görmeyiz, eğer yandaş ve sarı sendika değilse. Ancak ideolojik yaklaşımlarla sendikalarını siyasetin arka bahçesine çevirmiş sendikalar, sendikal mücadele yapmadıkları gibi, bizler gibi sendika mücadelesini esas görmüş sendikalara da zarar vermektedirler. Ama bu durum beklemediğimiz bir durum olmaması sebebiyle mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir. Bugün iktidar desteğiyle, makam mevki torpilleriyle, şişirilerek büyümüş hatta hakim sendika olmuş, güneşi kapatmış kara bulutlara dönüşmüş yapılar olabilirler.

 

Unutmasınlar ki bizim güneşimiz kapansa da mücadelemize devam eder gölgede savaşırız çünkü güneş bir gün mutlaka doğar ve ilk olarak kara bulutları dağıtır. Bunun yanında sendika içi problemlerimize de vurgu yapmak isterim. Gelişim ancak eleştiri kültürüyle iğneyi kendimize de batırmak suretiyle mümkündür. Fakat şudur ki; sendikal mücadelemizi şahsi hırslarıyla sekteye uğratan, yanlış uygulanan hukuk sistemini “bilerek kişisel emelleri uğruna” kullanarak enerjimizi çalmaya çalışan, Eğitimiş mücadelesini kişisel çıkarlarıyla karıştıran kim olursa olsun ben ve dava arkadaşlarım onlarla da demokratik yollarla sonuna kadar mücadele edecektir. “

 

Eğitim Şube Başkanı Arpat, “Son olarak 10 Kasım 2021 Atatürk’ü anma programında okulunda ‘yıkın heykellerimi ‘adlı şiiri okuduğu için hedef gösterilip valilik düzeyinde işaretlenmeye çalışılan yanlış idari saiklerle hakkında soruşturma açılan Serap öğretmenimizin göreve iade edilmesi sürecinde bize her daim destek veren genel başkanımız Kadem Özbay’a, MYK üyelerine, bölge başkanlarına ve her türlü desteği veren üyelerimize teşekkürü borç biliriz. Her birimizin örgütlü mücadele ile gösterdiği destek ile öğretmenimiz çok geç olmadan haklı olarak görevine iade edilmiştir. Umudumuz beklentimiz odur ki; gelecek güzel günlerde de haklı mücadelelerimiz amacıyla gösterdiğimiz birlikteliğimiz, bir araya gelince gösterebildiğimiz bu gücümüz, tüm problemlerimizin çözümünde, ülkemiz, öğretmenlerimiz, eğitim emekçilerimizin ekonomik ve özlük haklarını almaları noktasında daha özgür, modern bir Türkiye’de ses getirecektir.” www.yenicizgihaber.com YENİ ÇİZGİ

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.