Doksanıncı yıldayız .
Asırlık bir Cumhuriyet ülkesi olma yolunda çok bir zaman kalmadı.
“ Yurttaşlarım !
Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli, Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti'dir.”
Gerçekten de Mustafa Kemal’in dediği gibi o az zaman da büyük işler yapıldı.
On yılda eğitim, sağlık, kadın hakları, endüstri, demiryolları, cumhuriyet devrimleri gerçekleştirildi, yeni bir ülke yaratıldı.
Hem az zamanda hem de zor zamanlarda.
Onuncu yıl nutkunun sonlarında bu günleri geleceğini görür gibi heyecanın devam etmesini istiyor, Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk;
“Türk milleti!
Ebediyete akıp giden her on senede, bu büyük millet bayramını daha büyük şereflerle, saadetlerle, huzur ve refah içinde kutlamanı gönülden dilerim.”
Cumhuriyet için onuncu yıldaki heyecanı doksanıncı yılda yaşayabiliyor muyuz ?
Yoksa duyduğumuz doksanıncı yılda heyecan yerine endişe mi?
Değerlerine, devrimlerine, ilkelerine bu ülkeye getirdiklerine laf etmek dil uzatmak, tahrip etmeye çalışmak makbul olan şimdi.
Değerleri ,devrimlerine ,ilkelerine saldırmanın ötesinde değiştirmek istiyorlar.
“ Yaşlandı, devri bitti artık başka bir dünya var" diyenler,
Doksanıncı yıl yerine ,'doksanlık cumhuriyet' diye ahkam kesip demokrat , özgürlükçü oluyor.
Az zamanda çok işler yapan Cumhuriyet’e çok zamanda hep saldıranlar oldu, olacakta.
Onuncu yıldaki heyecanı devam ettirenler oldukça,
Cumhuriyetimiz ayakta kalacaktır.
Doksanıncı yıl kutlu olsun .
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.