Av. Bilgin Yeşilboğaz
Ya şimdi, ya hiçbir zaman
Ya şimdi, ya hiçbir zaman
Değerli dostlar 28 Mayıs'ta tarihi bir seçim yaşayacağız. Ülkemizin bundan sonra hangi zihniyetle yönetilip yönetilmeyeceğine, çocuklarımızın nasıl bir ülkede yaşamasını istediğimize ve Cumhuriyetin ikinci yüzyılında nasıl bir ülke ve yönetimi görmek istediğimize karar vereceğiz.
Millet İttifakı adayı sayın Kemal Kılıçdaroğlu kazanırsa her şeyin birden ve hızlı bir şekilde değişeceğini söylemek hayalcilik olacaktır. Ancak bazı değişiklikleri anında fark edeceğiz ve yaşayacağız. Bunlardan bir kaçına örnek verelim.
Ananı da al git yerine, analar ağlamasın cümlesini duyacağız,
Çocuk istismarı birden ortadan kalkmayacak, ancak artık iktidarda bir kereden bir şey olmaz sözünü duyamayacaksınız, taciz eden cemaatçilere değil, çocuklarımıza sahip çıkılacak.
Kadına şiddet, taciz ve kadın cinayetleri aniden ortadan kalkmayacak, ancak “eksik etek, o saatte orada ne işi vardı, o da mutlaka kuyruk sallanmıştır, eski sevgilisiymiş, eski eşiymiş, erkek arkadaşıymış, böyle ilişkiler olursa bu cinayet normaldir, “Kadına şiddet abartılıyor. Bir tane kız mıdır, kadın mıdır bilemem.” Tecavüze uğrayan doğursun, gerekirse devlet bakar, Kadın ahlaklı olsun, kürtaj yapmak zorunda kalmasın. Kadınsa o da iffetli olacak. Mahrem namahrem bilecek. Herkesin içerisinde kahkaha atmayacak, bütün hareketlerinde cazibedar olmayacak” gibi cümleler duyamayacaksınız.
“SAHİPSİZ KADINLARIMIZI SAHİPLENDİRECEĞİZ” CÜMLESİ YERİNE, “KADINLAR BU ÜLKENİN GERÇEK SAHİPLERİDİR” CÜMLESİNİ DUYACAĞIZ.
Madenlerde, iş cinayetlerinde hayatını kaybedenler için fıtratında bu varmış, mukadderat, takdiri ilahi cümlesini duyamayacaksınız. İş cinayetlerinin üzerine kararlılıkla gidileceğini duyacaksınız. Depremde, tabi afetlerde, insan kaynaklı hatalar nedeniyle yitirdiğimiz canların ardından çıkıp, iktidarın veya yandaşlarının “Biz çok AZDIK, Tanrı bizi cezalandırıyor.” cümlelerini duyamayacaksınız.
Dindar ve kindar nesiller yetiştiriyoruz cümlesini duyamayacaksınız.
“Geri zekalı, haysiyet fukarası, sefil, zavallı, gafil, eşkıya, çürük, sürtük, siyasi eşkıya, haysiyetsiz, onursuz, sanatçı müsveddesi, edep fukarası, ahlaksız, haysiyet celladı, kan emici, Be ahlaksız, be namussuz, be adi.…”cümlelerini duyamayacaksınız.
Muhalif olan herkes terörist olmayacak. Ülkenin neredeyse yarısı hakaret davası nedeni ile cezalandırılmayacak, özgürce eleştiri yapabilecek. Sabahın erken saatinde çalan zilinizle açtığınız kapınızda apartman görevlisi veya sütçüyü göreceksiniz, yat yere yat emir kipi ile bağıran polisi değil.
Toplumu kutuplaştıran ayrıştıran ve suç örgütleri haline döndüren yapıya ilişkin övücü, ayrıştırıcı şiddeti özendirici cümleler duyamayacaksınız.
Muhtemelen eşleriyle birlikte toplum içerisinde normal bir aile yaşamı süren yöneticiler göreceksiniz. Sevgi dilini göreceksiniz. Vatandaşları teba olarak değil, birer birey ve devletin, toplumun asli unsuru olarak gören bir yönetim anlayışı göreceksiniz. Sorunlarınızı ön yargısız, kızmadan, hakaret etmeden dinleyerek çözüm üretmeye yönelen bir yönetim anlayışı göreceksiniz.
Her şeyin hakça ve halkça bölüşüldüğü, temiz siyaset ve ahlakın yerleştiği bir süreç yaşayacaksınız.
Önce yurtta sulh cihanda sulh ilkesi ile yola çıkıp, bütün komşularımız olmak üzere dünyanın neredeyse tamamıyla kavgalı ve küs hale gelen bir ülke değil sözü dinlenen, lider, diplomatik dili kullanabilen diplomatik ilişkileri ülkenin menfaatine evriştiren ve coğrafyamızda kilit rol üstlenen bir anlayış göreceksiniz. . www.yenicizgihaber.com
Gençlerimizi giderlerse gitsinler diye ülkemizden kovan bir dil yerine, ülkede kalma ve ülkenin geleceğine katkı sunma anlamında kalması için umut olan bir anlayış göreceksiniz.
Liyakat ve yeteneği yerine cemaat ve adamı olanın devlet kurumlarına atandığı, ise yerleştirildiği anlayış yerine, herkesin hak ettiği ve yeteneğine göre işe yerleştirildiği ve ülkenin geleceğinin yetenekli liyakatli insanların eline bırakıldığı bir anlayış göreceksiniz.
Bağımlı ve etki altında yargı yerine, bağımsız ve herkese hukuka, kanunlara ve vicdani kanaatlerine göre eşit adalet dağıtan bir yargı göreceksiniz.
Bir insanı, bir ülkeyi sevmekle başlayacak her şey ve dünya daha güzel olacak.
Bu nedenle bu seçimde kullanacağınız oy, sadece kendiniz için kullanacağınız bir oy değil. Kullanacağınız oy sizin, ailenizin, çocuklarınızın ve ülkemizin geleceği için kullanacağınız bir oydur. Bu ülkenin kuruluşu ve kurtuluşu için canlarını feda eden atalarımızın ödediği bedellere sahip çıkmak için kullanacağınız oydur. Atatürk’ün hedeflediği muasır medeniyetlere ulaşmak için çıkacağımız yolun ilk adımı için kullanacağınız oydur.
Ülkemizin oksijene ihtiyacı var. Vatanı için yüreği çarpan herkes sandığa gelsin. Aydınlık bir gelecek için sen de elini taşın altına koy.
Ülkemize, vatanımıza, topluma, demokrasimize, özgürlüklere, geleceğimize, sahip çıkma günü bu gün değilse ne zaman? Ya şimdi, ya hiçbir zaman. www.yenicizgihaber.com YENİ ÇİZGİ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.