Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu

Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu

Üniversiteler açılıyor…

Bu yıl üniversiteler, bir başka açılıyor. Her sene Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanlar üniversitelerin eğitim –öğretim yılı açılış törenlerine giderler, büyük törenlerle açılışlar, yapılırdı. Bu açılış sırasında, üniversitelerdeki uygulamaları protesto etmek isteyen öğrencilere fırsat verilmez, yaka –paça gözaltına alınırlardı. Bu yıl Hükümet, şatafatlı açılış törenlerinin yapılmaması konusunda, karar aldı. Nedeni de geçen Mayıs ayı sonundan başlayıp, tüm yurdu saran Gezi parkı direnişleri… Üniversite gençliğinin esas kitleyi oluşturduğu bu eylemler, bir yönüyle gençliğin bu eğitim –öğretim düzenine isyanını da içermektedir. Gençlik Lise ve Üniversitede özgürce düşünüp kendisini geliştiremiyor. Gelecek kaygısı çok büyük. “İş bulacak mıyım? Okulu bitireceğim, hala babamdan para mı isteyeceğim?” gibi soruları kendine soruyor. Üniversitelerde barınma sorunu büyük boyutlarda, devleti temsil eden Kredi ve Yurtlar Kurumu yeni yurtlar yapmıyor. Var olan yurtlarda, Kız ve Erkek öğrenciler birbirinden tamamen ayrılıyor. Örneğin, benimde öğrenci iken kaldığım İzmir Bornova Öğrenci Yurdu, tamamen kız yurdu haline getirilmiş. Buradaki erkek öğrenciler en az bir saat uzakta olan yurtlara gitmek zorunda kalmış durumda. Hükümet, bu gidişle kız ve erkek öğrencilerin ayrı okuduğu üniversiteler kuracak. Öbür taraftan da dini cemaat ve vakıflar pek çok öğrenci yurdu açıyorlar. Hükümet ve belediyeler bu yurtların yapımı için, her türlü kolaylığı sağlıyor. Katı kuralları olan, öğrencilerin özgürce düşüncelerini tartışamadıkları bir ortam oluşturuyor bu yurtlar.  Şehrimiz Gaziantep’te de öğrencilerin çok sorunu var. Başta yurt sorunu var. Yurda giremeyip eve çıkayım diyen öğrenci, ev bulamıyor. İki öğrencinin kalabileceği bir ev, 800-1000 lira aylık kirası olan evler. Başbakanın açıklamalarına göre de bu yıl, üniversitelerde özel güvenlik kalkacak, yerini polis alacak. Özel Güvenlik Birimleri yetkileri olamadığı halde, öğrencilere çok sert müdahalelerde bulunuyordu. Bunun son örneklerini Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde görmüştük. Hükümete bu bile yetmiyor. Üniversiteler artık polisle korunacak deniyor. Demokrasi ile yönetiliyor denilen ülkelerde böyle bir durum yok. 12 Eylül faşist darbesi sonrası bile Üniversitelerde polis ve jandarma denetimi, kısa süre uygulanmıştı. Her şeyin, özgürce tartışıldığı, yeni buluşların yapıldığı yani bilimin üretildiği Türkçesi Evrensel-site demek olan Üniversitelere böyle bir uygulamayı getirmek, büyük bir yanlıştır. Bu şekilde üniversitenin temel işlevleri ortadan kalkar. Gençliğin sorunları, memleketin temel sorunlarıdır. Gençliğin özgür, demokratik bilimsel bir ortam içinde, eğitim-öğretim yapması, barınma ve aş derdine düşmemesi gerekir. Tüm bunlara rağmen, hükümetin gençliği kıskaç altına almaya çabalayan önlemleri, beyhude bir çabadır. Gençlik her koşulda kendini ifade edecek bir alan yaratır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu Arşivi