Arif Nacaroğlu
TMMOB'a baskı
Yayınlanma:
Güncelleme:
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğini (TMMOB) ve bağlı odaların yönetimlerini ele geçirme, partilerinin arka bahçesi yapma hayali son 50 yılın tüm iktidarlarını heyecanlandırıyordu. Bu amaçlarına ulaşmak için akla gelmeyecek yöntemleri uyguladılar. Kamu kurumlarında çalışan mühendislerin, müdürlerinin gözetiminde oy kullanmaları, sandıktan çıkarken kutuya atmadıkları listeleri müdürlerine göstererek aklanma(?) rezaletlerini yaşadık. Bazı şubelerde bu girişimler başarılı oldu. Meslektaşlarının ve halkın çıkarlarını koruyacaklarına, iktidarda yer kapma hevesiyle odaları kendi siyasi gelecekleri için basamak olarak kullanan sağcı mühendisleri gördük. Ama TMMOB teslim olmadı. 12 Eylül’ün faşist iktidarları bile TMMOB’yi teslim almayı başaramadı.
Şimdi, 12 Eylül paşalarının beceremediklerini iktidar yapmaya çalışıyor. Bu iktidar 12 Eylül generallerinden daha sistemli çalışıyor. Akıl hocaları Almanya’nın 1936-1945 dönemi iktidar taktiklerini didik didik incelemişler. Geniş halk kitlelerini sanal senaryolarla şimdilik idare etmeyi beceriyorlar. Son yılların moda deyişi, ancak ilk uygulaması Nazilere ait, “Algı yaratma ve yönetme” tekniklerini başarı ile uyguluyorlar. Algıları yönetilemeyen, aklı başında, düşünen, örgütlü Mimar ve Mühendis Odaları, biat etmemenin baskısı altında. Mücadele, savaşa dönüşmüş durumda. “İmam yellenirse, cemaat …” sözü iktidar memurları tarafından hayata geçiriliyor.
Önce 11 odanın idari ve mali denetimi Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlandı. Odaların üyeleriyle ilgili yaptığı disiplin işlemleri, üyelerin yargıya başvurma hakları olmasına rağmen, “ihbar ve şikayet” kapsamında değerlendirilerek, Başbakanlık İletişim Merkezi üzerinden yapılan başvurular dahi “soruşturma” konusu yapılıyor. Bakanlığın Anadolu’daki müdürlüklerinin memurları “kraldan çok kralcı” kesilerek, kendilerini yargıç yerine koymaya başladılar.
Çirkin örnekler, mücadelenin başka bir boyuta geçtiğini gösteriyor. Denizli Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Şube Başkanını ifadeye çağırıyor. Çağrı yazısı mahkeme çağrısı gibi: “3 Mart 2015 tarihinde saat 10.00’da il müdürlüğünde hazır olunması..”. İfade alacak görevli personel olarak “müdür yardımcısı, bir teknisyen ve bir elektrik mühendisi” gösteriliyor.
İki EMO üyesinin yaptığı başvuru üzerine Gaziantep Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ilgili üyeler ve şikayet konusuna yönelik Şubeden bilgi talep ediyor. Odaların yaptığı işlemlerin üzerinde baskı oluşturmak, yargı kurumu gibi çalışmak hevesi ile Bakanlık müdürlükleri yukarıdan gelen emirle Oda şubelerinin uygulamalarına müdahil olmaya çalışıyor.
Oysa Odaların işlemleri yargı denetimine açık. Suç içerecek durumlarda savcılar her zaman soruşturma açabilirler. Valilik, Bakanlık Müdürlüğü gibi idari birimler, özerk bir kuruluş olan Mimar ve Mühendis Odaları yöneticilerini hiçbir şekil ve koşulda ifade vermeye çağıramaz.
Çağırırlarsa ne olur?
Oda faaliyetlerini engellemeye çalışmaktan, hukuk dışı işlemleri uygulamaktan, iktidarın emirleri ile binlerce mimar ve mühendisi baskı altına almaktan sorumlu olurlar ve tarihte olduğu gibi mağdurlar sorumluları yaptıklarının hesabını vermek üzere yakın gelecekte adalet sandalyesine oturtur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.