Gazimuhtarpaşa Bulvarı son yılların gelişen en işlek ticaret çarşısı. Burada ünlü markaların isimlerini taşıyan, çok sayıda mağaza bulunmakta. Üç büyük AVM ye rağmen Gazimuhtarın yoğunluğu fazla azalmış değil. Şimdi burada belediye yeni bir düzenleme yaparak çarşıya güzellik katma çabasında. Bu çalışma kimilerine göre makyaj, fuzuli vs. de olsa eğer burada  ileriye dönük ciddi bir çalışma yapılacaksa o zaman bu çarşıyı bölen tramvayda yer altına alınmalı. Yada bu bulvardaki trafik yer altına alınmalı. 1 km lik bulvar üzerinde tam 4 tane trafik lambası bulunmakta. Trafik lambalarının olduğu bölgelerde çarşının bütünlüğünü sağlayacak bir düzenleme mutlaka yapılmalı. Yani Gaziamuhtar Paşa Bulvarı, bir bütün olarak ele alınıp ileriye dönük düzenleme yapılması daha sağlıklı, daha şık, daha akıcı ve güzel olacaktır. Yoksa da amaç birilerine rant aktarmak uğuruna küçük makyajlar ile geçiştirmeden öteye gitmez. Fakat gelecek kuşakların ise bugünkü yönetimler için söyleyeceklerini varın siz hesap edin...             XXX Adıyaman Ziraat Odası'nın 5 katlı hizmet binası herkes gibi bizimde dikkatimizi çekti ve çok sevindim. Çiftçilere böylesine modern bir bina kazandırılıp hizmet verilmesi çiftçi bir ailenin çocuğu olarak beni gururlandırdı. Odaya ait araçlar, çalışan personel ile modern binanın içerisinin doldurulması ne kadar güzel bir hizmet. Burası gerçekten emsal odalara göre örnek gösterilecek bir yer. Hele hele şu markaları ile övünen Gaziantep'te böyle bir yerin olmaması üzücü değil mi. Gaziantep'teki Oda ya yıllardır başkanlık edenlerin en hafif deyim ile büyük ayıbı ve eksikliğidir. Marka kentte halen Odaya ait düzgün bir hizmet binası yoktur. Bölgede tanınan bilinen en zengin ailelerin birinin yıllardır yönettiği Odanın şimdiye çoktan böyle bir binaya sahip olması gerekirdi demek haklı bir eleştiri olsa gerek. Gaziantep Ziraat Odası başkanları ve yöneticileri hatta çiftçileri, Adıyaman'a gittiklerinde Ziraat Odası'nın binasını mutlaka görmelerini öneririm. XXX Gaziantepli müteahhitler ve aboneler ENERJİSA dan oldukça dertli, hatta şikayetçi. Aslında müteahhitler belediyelerden de yakınıyor. Önce Enerjisa ile ilgili eleştirilerden kısaca söz edersek. Enerjisa  iskanı alınmış ve bitmiş binalar için abonelik vermeyerek yeniden Yapı Denetim raporu istiyor. Müteahhitler ise buna tepkili çünkü iskanı olmayan yere yapı denetim ruhsatının zaten verilemeyeceğini iddia ediyorlar. Enerjisa'nın birimlerine alınan personellerin çoğunun yetersiz olması nedeniyle bu tür yersiz talepler ile mağduriyete yol açıldığına vurgu yapılıyor. Elektrik kesintilerinden de benzer sorunlar sık sık yaşanıyor. Elektrik kesintilerini iletmek isteyen insanların, saatlerce telefon başında beklemesi, zaman kaybı ve sonunda sinir küpü etmesi hiçte çekilir gibi değil. Kısacası elektrik kesintileri çok sık olduğu kadar bunları onarmak hatta bu sorunları yetkili birime ulaştırmakta hayli sıkıntılı. Bir başka önemli soruna gelince elektrik faturalarının kabarıklığı. Olmayan gecikme zammı, sayaç okuma ve TRT katkı payı gibi kesintiler abonelerin canını sıkan nedenlerin başında geliyor. Bu arada Belediyelerden yakınan müteahhitlerin sayısı da oldukça fazla. İmara ve yasalara uygun bina inşa eden müteahhitler, belediyelerden iskan almakta hayli zorlandıklarını ifade ediyor. Belediyelerin çoğu zaman yasa dışı talepleri karşısında müteahhitlerin kimisi direnirken, kimisinin de mecburen istenilenleri verdiği de gelen bilgiler arasında. Amaç halka hizmet değil  ranta hizmet olunca sonuç ta böyle sıkıntılar ortaya çıkıyor...             XXX CHP ve HDP den kongre süreci;  CHP 5-6 Eylül de olağanüstü kurultay yaptı. Genel merkezde ve PM'de değişiklikler oldu. Ancak seçimden çıkan sonuca göre yerel örgütler üzerinde ise henüz bir değişim söz konusu değil. Yerel örgütler ise yorgun ve enerjisi bitmiş halde yenilenen genel merkezden dört gözle gelecek talimatı bekliyorlar. Kimisi görevi devredecek bir başkan ararken, kimisi kaçmak için bahane arar tavır içerisinde. O zaman CHP böyle yönetimleri daha ne kadar ve nereye kadar tutacak. Yaklaşan bir genel seçim var, enerjisi biten böyle yöneticiler ile mi seçime hazırlanacak. Tüm bunlar CHP'nin  seçimlerde bir iddiası yoktur, anlamına yol açmaz mı. Mevcut yönetimler 2.5 yılı aşkın zamandır görevdeler, yani 2 yıllık görev sürelerini çoktan doldurmuşlar, şu anda ise uzatmaları oynuyorlar. CHP bunları daha nereye kadar tutabilecek... HDP'ye gelince; siyasettin sol, sosyal demokrat ve sosyalist kesimin var olduğu iddia edilen parti boşluğunu doldurmak uğruna ortaya çıktı. Her ne kadar sözü edilen kesimin oy oranları belli olsa da başta iktidar olmak üzere bazı siyasi partilerin bu partiden tırstığı da bir gerçek. Ancak HDP nin taban bulması için, Türkiye partisi olmak uğruna daha net duruş sergileyip kucaklayıcı bir siyaset yürütmesi gerekir. Yani dinozorlaşmış yada rantiyeye sırtını dayayan, hatta kişisel çıkarı uğuruna etnik ve dinsel siyaset yapan partiler karşısında, kimseyi ötekileştirmeden, düşmanca bir siyaset ortaya koymadan, Türkiye gerçeklerini ve yapısını da göz önüne alarak, oynattığı taşların yerini aynı olgunluk içerisinde doldurup, siyasetini yürütmenin rahatlığını halk ile birlikte yaşayabilmelidir. Ne etnik, nede dinsel tabanlı değil, evrensel ve sınıfsal açıdan olaylara bakıp  politikasını belirlemesi durumunda bu ülkede genel olarak var olan siyaset boşluğunu rahatlıkla dolduracağı kanaatindeyim. Bunun  içinde yakın gördüğü siyasi partiler ve sivil toplum örgütleriyle diyalog yollarını olgunluk içerisinde geliştirip ayağı yere basan politikalar geliştirirse bu çalışmanın da artı puan getireceğini düşünüyorum. Yapılmaya başlanan olağan kongrelerde yönetimlerde görev alacak isimlerinde olgun insanlardan oluşmasına özen gösterilmesi gerekir.  Yani toplumda sözü dinlenen, birikimli, saygın, her zaman elini taşına altına koyabilecek, hatta birlikte olduğu arkadaşlarını yalnız bırakmayacak, isimlerin yönetimlerde görev alması yada tercih edilmesinin daha doğru olacağı kanaatindeyim.