Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu
Sonbahar…
Yayınlanma:
Güncelleme:
Sonbahar’a girdiğimiz bu hafta belli oldu. Yağmurlarla birlikte havalar iyice soğudu. Kışlık giysiler çıkarıldı. Sonbahar kışa hazırlık aylarıdır, aynı zamanda, kışlık odun, kömür alınır. Kışlık yiyecekler, arada güneş olan günlerde (pastırma yazlarında) tamamlanır. Öğrencilerin okula başlaması, ayrı bir masraf kapısıdır. Üst, baş, kitap, defter derken elde avuçta ne varsa biter. Sağlık açısından dikkatli olmak gerekir. Vücudumuzun soğuklara alışması gereklidir. Yazın denizde tatil yapanların daha az hastalandıkları gözlenen bir gerçekliktir. Sonbahar yaşlılar açısından sıkıntı oluşturabilir. Yaşlı vücutları, soğuk ortama alışma konusunda güçlük çekebilir. Özellikle kalp ve akciğer hastalıkları açısından dikkatli olmak gerekir.
Bu yıl sonbahar, ülke açısından da bir sonbahar yaşıyoruz. Torba yasalar ila, anayasa ihlal ediliyor. TEOG denen, liselere geçiş düzenlemesinde, öğrenciler İmam-hatip okullarına yönlendiriliyor. Öğrenciler ortaokul ve liselerde din derslerini seçmeleri, konusunda zorlanıyor. Ortaokul yerine, İmam-hatip ortaokulu açılarak öğrenciler bu okullara kayıt konusunda yönlendiriliyor. İmam-hatip okullarının her türlü ihtiyacı karşılanırken, diğer okullar üvey evlat muamelesi görüyor. Bunlarında üstüne Ortaöğrenimde, yönetmelikte olan başı açık okula gelinecek ibaresi kaldırılıyor. Bu şekilde, daha önce yalnızca üniversitelerde özgürlük adına istenen türban, 9 yaşındaki kız çocuklarına kadar inmiş olacak. Öğrenciler arasında ciddi bir ayrım olacak. Zaten şu anda kız-erkek öğrenciler birebiriyle konuşmasın deniyor. Ayrıca bir ileri adım olarak kız-erkek ayrı okullar planlanıyor.
AKP iktidarı, Irak ve Suriye politikalarıyla, ülkeyi bütün sınırın sorun olduğu bir hale getirdi. Irak ve Suriye’deki katliamlar vatandaş olarak yüreğimizi sızlatıyor. O ülkelerde yaşayan herkesin, ülkemizle bir bağlantısı var. Akrabalık ilişkilerimiz olmasa da yanı başımızdaki katliamlara karşı duyarsız kalamayız. Ülkemizi de içine alabilecek yeni durumlar oluşmaması için, vatandaş olarak uyanık olmalıyız. Suriye ve Irak’ta ülke olarak macera peşinde koşan, AB-D’nin istekleri doğrultusunda hareket eden, bir hükümet istemediğimizi ortaya koymalıyız. Yoksa bu sonbahar, pek iyi geçeceğe benzemiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.