Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu

Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu

Soma Katliamının Hesabı,  Mutlaka Sorulacak!

Soma Madenlerinde, 13 Mayıs 2014’de göz göre göre gelen katliamın arkasından iki yıl geçti. Katliamın gerçek sorumluları, hala yargılanıp ceza almadı. İşyerini kâğıt üzerinde denetleyen iş müfettişleri yargı önüne çıkarılamadı. İşyerinde yeterince önlem alınmadığına ilişkin bilirkişi raporları olmasına rağmen, bir taraftan da, “ölüm, bu işin fıtratında var”  denerek, yapılacak bir şey yoktu havası yaratılıyor.  Oysa katliamın meydana geldiği kömür ocağında, aşırı üretim yapıldığı rakamlarla sabittir. Aynı ocakta yüksek derece sıcaklıkta işçilerin çalıştırıldığı aşikârdır. Bu yüksek sıcaklıkta kömürler içten içe yanarak, karbon monoksit gazı oluşmuş, karbon monoksit zehrinin solunması sonucunda, herkesin gözü önünde bu katliam gerçekleşmiştir. Eve bir lokma ekmek götürmek için bu çileyi çeken işçi sınıfımız, sahipsizdir. Sözde sendikalar, işçi sınıfını savunacağına işveren sınıfını savunur durumdadırlar. Bu sarı sendikalar, bu katliamda en az işverenler kadar sorumludurlar. Üzerine düşen görevleri yerine getirmemişlerdir. İşçi sınıfımız, işverenlerin baskısı, hükümetin işveren yanlısı tutumu ve sarı sendikacılık üçlüsü tarafından, cehennem gibi bir düzende yaşatılmaktadır.  Bu düzene karşı çıkan sendikalar ve sendikacılar parayla satın alınmaya çalışılmaktadır. Gerçekten İşçi Sınıfı sendikacılığı yapan sendika sayısı azdır ama İşçi sınıfımız bu günleri de atlatacaktır. Hikmet Kıvılcımlının “sendikalar faciası” diye adlandırdığı bu durumda, sendikaların başına çöreklenen, sarı-gangster sendikacılar, sendikaları babalarından kendilerine miras kalmış gibi yönetmektedirler. İşçilerin, 10-15 katı ücret alan sendika yöneticileri vardır. Hal böyle olunca, göstermelik kongre ve seçimlerle sarı sendikacılar görevlerini sürdürürler. Ancak bir sağlık sorunları olduğunda görevi bırakırlar.  Sarı sendikalar bir işyerindeki işçileri örgütlemek için uğraşmazlar, işverenler işçileri sarı sendikaya üye olmaları konusunda zorlarlar. Öbür yandan da işyeri denetimleri bir türlü doğru dürüst yapılmaz. İş müfettişlerinin sayısı hep yetersizdir. AKP hükümeti aldığı bir kararla iş müfettişlerindeki uzmanlaşmayı kaldırmıştır. Her iş müfettişi, her iş yerine bakar hale getirilmiştir. Tabip Odalarının işyeri hekim görevlendirme yetkisi elinden alınmıştır. Sonuç olarak işverenlerden ve kamu yönetiminden bağımsız olarak denetlenmesi gereken ocaklar, bu şekilde işverene ve hükümete bağımlı bir denetime tabi tutulur haldedir. Çok derdin tek ilacı örgütlenmektir. İşçi Sınıfımız gerçek siyasi ve sendikal örgütlenmesiyle, parababaları düzeninin yarattığı cehennemden kurtulacaktır. Soma Katliamının hesabı da ancak bu şekilde sorulabilir. ercankosmanoglu@hotmail.com  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu Arşivi