Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu

Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu

Sağlık Emekçileri Ne İstiyor?  

e1 Geçen 13 Mart Cuma günü sağlık emekçileri yurt genelinde iş bıraktılar. Tabip odaları, Genel Sağlık-İş, SES, Türk Sağlık Sen sendikalarının, Sağlık alanındaki aile hekimi ve aile sağlığı çalışanları derneklerinin (Gaziantep’te GAHD, GAHEDER, GASED) çabalarıyla meydana getirilen grev ses getirdi. Sağlık emekçisi ne istiyor? Sorusuna cevap olarak 6 madde sıralayabiliriz. 1.Emekliliğe yansıyacak güvenceli bir ücretlendirme düzeni istiyor. Performans ve ek ödemelerin ekmeliliğe yansıyacak bir ücret haline dönüşmesini istiyor. 2.Gece ve fazla çalışma, stres içinde çalışmanın yaşandığı iş alanımızda, diğer bazı mesleklerde verilen yıpranma payının tüm sağlıkçılara uygulanmasını istiyor. ( Yirmi yıl çalışmanın, yirmibeş yıl sayılması) 3.Aile sağlığı ve Toplum Sağlığı merkezlerinde, fazla ve esnek mesai çalışma dayatmasından vazgeçilsin. (Hükümet özellikle, cumartesi nöbetlerini dayatıyor) 4.Çalışma düzenimizi bozan Taşeron ile çalışma düzenine son verilsin. 5.Ağır ve kötü çalışma koşulları düzeltilsin. ( Her hastaya 20 dk. Muayene süresi ayrılsın, fiziki mekânlar genişletilsin, nöbet sırasında dinlenme odaları ve beslenme koşullarımız düzeltilsin) 6.Sağlık şiddeti doğuran tüm koşullar düzeltisin (Sağlık çalışanlarına yönelik olarak, hükümet yetkilileri tarafından geliştilen olumsuz söylemlerden vazgeçilsin). Son yıllarda Sağlık alanındaki sorunlar çok daha sık konuşulmaya başlandı. Vatandaş olarak 12 yıl önce yılda 1-2 kez sağlık kuruluşuna başvururken,  geçen yıl 8-9 kez başvurmuşuz. Halkımız daha sık hekime, hastaneye başvuruyor. Daha çok laboratuar tahlili yaptırıyor, daha çok ultrason, daha çok  tomografi ve MR çektiriliyor. Daha çok ilaç kullanıyor. Tüm bunlara karşın hastanın, doktordaki muayene süresi ortalama 5 dakikayı geçmiyor. Düzen, daha çok hastane başvurusu, daha çok para kazanma üzerine düzenlenmiş. Kamu hastaneleri işletme mantığıyla, çalışır duruma getirildi. Hastanede ne kadar çok hasta bakılır, tetkik yapılır ve ameliyat yapılırsa çalışanlara o kadar çok performans payı dağıtılıyor. Eşyanın tabiatına ters olan bu durum, sağlık alanında uygulanır oldu.  Sağlık bakanlığımız Anayasaya göre vatandaşın sağlığından sorumlu olacağı yerde, hastalıkların tanısı ve tedavisi sürecinde, sarf edilen paranın hesabını tutan, parayı SGK’dan alıp , İlaç işverenleri, Tıbbi cihaz tekellerine pay eden teşkilat durumuna gelmiş. Koruyucu Sağlık Hizmetleri, diye bir kavram ortadan kalkmış. İşçi sağlığı ve işyeri güvenliğine önem verilmiyor. Gıda denetimleri,  Tarım bakanlığına devredildi. İçme suyu denetimleri, hava kirliliği denetimlerine boş verilmiş durumda. Hayatımızın her alanında yaşanan vatandaşa, değil paraya( parababalarına) olan yatırım, Sağlık alanını içinde çıkılmaz hale getirmiştir. Sağlık emekçileri bu düzen içinde emeği gittikçe değersizleştirilen, sömürülen bir kitle haline getirilmek istenmektedir. 13 Mart günü, Sağlık emekçileri bu düzene karşı çıkışlarını ortaya koymuşlardır. Halktan ayrı olmayan sağlık çalışanlarımızın durumu böyledir. Sağlık emekçileri, örgütlü güçleriyle bu mücadeleyi daha da büyüteceklerdir.   ercankosmanoglu@hotmail.com    

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu Arşivi