Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu

Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu

PTT’nin Posta hizmetinde yaşananlar…

Gazetemiz Yeniçizginin dağıtımının büyük bir kısmı PTT ile gerçekleşiyor. Zaman , zaman büyük sorunlar yaşayabiliyoruz. Dağıtıcılar çoğu kez gazeteyi, zamanında eve bırakamıyorlar. Bu süre bazen yedi günü bile bulabiliyor. Bundan 30 yıl önce sistemli bir şekilde işleyen posta dağıtımı vardı. Mektupların hayatımızda çok önemli bir yeri vardı. Elimizle yazdığımız mektuplar, yazılı ifademizin de gelişmesini sağlıyordu. İnternetin ve cep telefonun yaygınlaşmasıyla mektuplaşma, tamamıyla bitme noktasına geldi. PTT de daha çok kargo taşımacılığı yapar oldu. 2005 yılında çıkartılan kanunla, bu çalışma düzeninde PTT tekeli kaldırılınca, özel kargo firmaları hızla büyüdü.  PTT’nin Telekom bölümü özelleştirilince yalnızca posta hizmetleri devlette kaldı. Burada da çok hızlı taşeronlaşma yaşandı. Sürekli olarak işe alınan, işten atılan taşeron işçileriyle posta hizmetleri yürütülmeye çalışılıyor.  DİSK Nakliyat İş bu çalışma alanında ciddi bir örgütlenme atağı içinde. Fakat hükümet ve yandaş sendikalar bu örgütlenmeyi kırmak için her türlü müdahaleyi yapıyorlar. Vatandaş olarak Posta hizmetlerinden hiç memnun değilim. Üniversite hastanesinde çalışan bir doktor olarak, yurtdışından bana gönderilen tıbbi dergiler elime geçmiyor. Evime ulaşması gereken tüketici hakem heyeti kararları bizler evde iken bile bize ulaştırılmayıp, kapıya not bırakılıyor. Posta dağıtıcılarıyla tesadüfen karşılaştığımda niye böyle oluyor diye soruyorum. Aldığım karşılık; “çok sayıda teslim etmemiz gereken gönderi var, yetişemiyoruz” oluyor. Anladığım kadarıyla bizim eve gönderi getiren eleman çok sık değişiyor. AKP ilçe başkanlarının tavassutuyla, bu işe giren elemanlar öyle başka bir iş bulduğunda kolayca işinden ayrılıyorlar. Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı alayım diye de uğraşmıyorlar. Bu İşsizlik ve pahalılık ortamında kısa süreliğine olsa da işte çalışmış oluyorlar. Taşeron işveren de hak istemeyen, örgütlenmekten korkan işçiyi çok seviyor. AKP ilçe başkanı da aynı işe defalarca işçi yerleştirmiş oluyor. Olan asgari ücretle, köle statüsünde çalışan işçi kardeşimle, biz vatandaşlara oluyor. Devletin her ne olursa, olsun kaliteli bir biçimde vermek zorunda olduğu posta hizmetini alamamış oluyoruz. Öbür tarafta parababaları dünden hazır, devlet posta hizmetlerini iyi sunamıyor, bu nedenle “ posta hizmetleri özelleşsin” diyorlar. Bu özelleştirmeyi bizler çok iyi biliyoruz. Telefonun, elektrik dağıtımının özelleştirilmesi bizlere bu hizmetlerin çok daha pahalı olarak verilmesine neden olmuştur. Sonuç olarak, bir kamusal hizmet olarak sürdürülmesi gereken posta hizmetlerinin, emek gücünün karşılığını alan, örgütlenmiş çalışanlarca verilmesi gerekmektedir. Ancak bu şekilde vatandaş olarak kaliteli bir posta hizmeti alabiliriz.   ercankosmanoglu@hotmail.com  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu Arşivi