Ölüme mahkum edilen sirk fili

"Bozo"nun öldürülüşünü seyretmek üzere yüzlerce meraklı sirkte toplanmıştı. O sırada ufak tefek bir adam Sirk müdürüne yaklaşarak, öldürülecek olan azgın filin kafesine girmek istediğini söyledi.

**

Bir kimseyi anlamanın, kusurlarının affedilmesini kolaylaştırdığını söyleyenler ne kadar haklı! Bu sözü her duyuşumda idama mahkûm edilen sirk fili Bozo'yu hatırlarım.

Bozo bir zamanlar bütün çocukların sevgisini kazanmış olan uslu bir hayvandı.

Büyük sirk çadırının en ortasında döner, valslar yapar, yere uzanarak ölü taklidine girişir ve temsilin sonunda öbür artistlerin önü sıra yürüyerek meydanı terk ederdi. Fakat sonradan huyu değişti. Bir haftanın içinde bakıcısını üç kere öldürmeye kalkıştı. Kendisine fıstık getiren çocukların üzerine yürüyerek onları ezmeye çalıştı. Sonunda ilgili makamlar, herkes İçin bir tehlike olan bu azgın hayvanın öldürülmesini sahibine bildirmek zorunda kaldılar. O günlerde birçok  Amerikan şehirlerinde bugünkü gibi hayvanları koruma dernekleri yoktu. Bu itibarla sirk sahibinin uğrayacağı zararı karşılamak üzere, Bozo'nun idamını seyretmek isteyenlere bilet satmasını kimse engelleyemedi.

Cumartesi sabahı büyük çadırı dolduran halk, tüfekleri hazır vaziyette bekleyen bir müfreze ile karşılaştı. Büyük ve yuvarlak bir kafesin içinde olan Bozo dört dönüyor ve sanki başına geleceği biliyormuş gibi, arada sırada hortumunu dikerek acı acı böğürüyordu.

Sirkin müdürü tam ateş emrini vereceği sırada bir elin omuzuna dokunduğunu hissetti.

Karşısında kısa boylu, şişman, bıyıklı kalın gözlük camlı ve başında kahverengi şapka olan bir adam duruyordu. Yabancı,

"Bu filin hayatını bağışlamak daha doğru olmaz mı?"

diye sordu.

Müdür, "imkânı yok" diye cevap verdi.

"Bu, çok hain bir fildir. Onu kimse yola getiremez."

- "Kafesin içine girmeme izin verirseniz iki dakika içinde size haksız olduğunuzu ispat edebilirim."

Müdür yabancıya hayretle baktı.

"İki  dakika içinde pestil olursunuz dedi."

Yabancı gülümsedi. "Böyle söyleyeceğinizi biliyordum. Bunu düşünerek, her türlü sorumluluğun bana ait olduğunu bildiren Kanuni  bir vesika getirdim."

Vesikayı tetkik ederek noter tarafından tasdikli olduğunu gördükten sonra, müdür, şaşırtıcı haberi seyircilere bildirdi. Yabancı bu süre içinde şapkasını ve ceketini çıkarmış, "Hazırım. Artık kapıyı açabilirsiniz." Dedi.

Çelik kapının sürgüsü çekilirken, Bozo, dört dönmeyi bırakarak kan çanağına dönmüş gözlerini kapıya dikti ve titremeye başladı. Elinde hiçbir silah olmayan yabancı, cesur adımlarla kafesin içine girdikten sonra kapıyı da kapadı.

Bozo öfke dolu homurtular çıkarırken, yabancı yavaşça konuşmaya başladı.

 Fil derhal sakinleşerek dikkat kesildi. Seyirciler, yabancının söylediklerinden tek kelime anlamıyorlardı. Meçhul lisanı ancak Bozo biliyordu.

Dev vücut felç olmuş gibi kıpırdamıyordu. Bozo biraz sonra, çocuk gibi acıklı bir çığlık salıvererek başını iki yana sallamaya başladı. Yabancı biraz daha yakına gelerek filin hortumunu okşadı. Sonra, hortumun ucunu bileğine sararak fil ile birlikte kafesin içinde gezinmeye başladı. Bu manzara karşısında şaşkına dönen seyirciler, daha fazla dayanamayarak yabancıyı alkışlamaya koyuldular. Kısa boylu yabancı sonunda kafesten çıktı. Müdüre, "Bozo kötü bir fiil değildir!" Dedi. "Sadece vatan hasreti çekiyordu. Onunla Hinduca konuştum. Bozo bir Hindistan fili olduğu için, yalnız bu dili anlar. Artık tamamiyle sakinleşti... Uzun müddet kuzu gibi olacaktır." Yabancı, müdürün kendisine uzattığı eli görmemezlikten gelerek çekildi, gitti.

Bir filin ölümünü kazanç vasıtası haline getirmeye kalkışan bir adamın elini sıkmak istememişti. Yabancının getirdiği vesikaya bir göz atan sirk müdürü, meselenin iç yüzünü anladı. kağıdın üzerindeki imza ünlü yazar Rudyard Kipling'indi.

*

Eylül ayına kadar yokum, zira kurtarmam gereken filler olacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi

CEREN!

16 Aralık 2019 Pazartesi 08:36

SÖZ

24 Temmuz 2019 Çarşamba 17:47