25 Aralık 2019 Çarşamba. Gaziantep'in düşman işgalinden kurtuluşunun 98.Yıl dönümü kutlanacaktır. Yine Şahin beyi canlandıran, küçük Kamil'i ve annesi Hatice'yi Musullu sokakta bulunan evinin avlusunda toplanan halkın süngülerle Kamil'in kanlar içinde görüp de Fransız karargâhını basan

"Ben oğlumu para ile satacak baba değilim!" diyen Ökkaş Ağa’yı bir tek bizler mi tanıyacak ve bilecek? 1918'de İngilizlerin şekerlerine tenezzül dahi etmeyen Antepli çocukları, 1.Mağarabaşı hücumun da  su taşıyan gençlerin Fransızların sırf morali bozulsun diye ellerindeki su tasları ve satılıları ile çengi çalarak kaçtıklarına şahit olan kadınlarımızı, elini öpüp çetelerin en önünde cepheye giden Karayılan'a dua eden Karagöz cami imamını, ermeni mahallesinde bulunan ermeni millet meclisine mektup yazarak "Vatandaşlar bizim sizinle bir harbimiz yok. Bizim düşmanımız Fransızlardır. Fransızlara aldanmayınız onlara inanmayınız. Biz sizinle 600 seneden beri beraber yaşıyoruz.

Yarın yine bir arada yaşayacağız buna emin olunuz."

Diyen Ali Kılıç’a Ermeniler;

"Ya Ermenistan Ya mezaristan!" diyerek verdikleri cevapları üzerine, Fransızlar'a destek olanları kaderin cilvesine bakın ki "Bize kurşun atan Ermenilerin namusunu korumak da bize nasip olmuştu" Diyen Ökkaş Bahri efendiyi,  Şehit Mahmut Söylemez'i, Hüseyin İnco'yu, A. Nadi Ünler, A.Kadir Dai, Özdemir Beyi, Dr. Mecit Barlas'ı, Molla Mehmet, Boynonun oğlu Memik, Ulumahsere köyü muhtarı Karaca kiyayı unutmadık.

Varını yoğunu Antep için veren Pazarbaşı Nuri Bey'i, Arabın oğlu Tevfik Çavuş'u, dayı Ahmet Ağa, Selahattin Adil Bey'i,

Fedai postasını Maanoğlu Köprüsü'nde ateş altına aldıklarından sonra "Çift gittim tek geldim beyim." Diye ağlayan Fedai Mehmet'i, Çello'nun kızı Emine'yi, "Gadanızı alayım sizin, benim kanım sizinkinden daha mı şirin!" diye haykıran yörük Fatma'yı..

Maraş, Urfa, Suruç, Pazarcık, Besni, Nizip, Halfeti, Birecik vs. gönüllü kuvvetleri Antep halkına cesaret ve savunmaya da güç katanları da unutmadık. Gerçekten de Antep harbinin Şahinbey gibi Karayılan gibi Özdemir bey, Mustafa Yavuz, küçük Kamil gibi adları herkesçe bilinen kahramanların yanında bir bütünün parçaları gibi bu şanlı savunmayı yapan nice yiğitler de vardır. Atatürk'ten gelen gizli belgeye uyarak Antep'teki müdafaa-i hukuk şubesini kuran Dr. Hamit'ler, Ragıp beyler.. Düşman Ültimatomlarına, insanın kanını donduran cevaplar veren Ahmet Muhtar Göğüş'ler, heyeti merkezinin başkanı ve üyeleri ile semt reisleri unutulmayacak hizmetler yapmışlardır.

Kurtuluş Savaşı’nda ülke genelinde şehit kadın sayımız 62 iken bunun 57' sinin Antep'te olan kadınlarımızı da..

Gazi kadın sayısı 165 olan bu sayının 164'ü yine Antep'tendir.

Bu sayılar Fransız Antep harbi'nde şehir halkının nasıl yok edilmek üzere bombardımana tutulduğunun resmi belgesidir. Çünkü bu kadın ve çocuklar bir savaş Cephesi’nde değil evlerinde Fransızların top ateşiyle şehit veya gazi olanlardır. Soykırım uydurmacasını benimsetmeye çalışanlara "Aynaya bakıyor adını bize takıyor demek en doğal hakkımız olsa gerek." Dolayısıyla Antep harbinin Gaziantepliler tarafından değil, tüm yurt genelinde kutlanmasının diğer düşman işgalinden kurtulan illerimiz gibi Türkiye'nin genelinde kutlanma yapılmasının yerinde olacağına inancım tamdır. Ancak bu şekilde tek vücut ve büyük Ulus devleti olma gücümüze güç katacaktır. Bu vesile ile tüm şehitlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet dileyerek, minnetle anıyorum. Mekânları cennet olsun. Tüm hemşehrilerimizin 25 Aralık kurtuluş bayramını kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.