Mehmet İletmiş

Mehmet İletmiş

KURTULUŞ…

Kurtuluş savaşının en kanlı ve en görkemli savaşlarından birini yaşamış ve Gazilik unvanını hak etmiş bir kentin kurtuluş yıl dönümünü yaşıyoruz. Birkaç gün sonra (25 Aralık) Cumhurbaşbakandan vekil başbakana, bakanlardan milletvekillerine ve nihayet belediye başkanlarından diğer il yöneticilerine kadar birçok kesimin övgü dolu mesajlar dinleyecek veya okuyacağız. Bu kent yer yıl benzerleri yayınlanan bu övgüleri gerçekten hak etmiştir. Ama bugün hak ediyor mu diye düşünmeden edemiyorum doğrusu. Toplam nüfusu 70 bini aşmayan bir zamanda 6.317 şehit verilerek savunulmuş bulunan Gaziantep bunca şehit’ in hakkını verebiliyor mu? Gerçi bu şehit ’in tamamının adını bile tespit edebilmiş değiliz hala. Adı bilinenler toplam 800 kişiyi aşmaz. Her mahallesinde, sokağında ve tepelerinde onlarca can verilmiş, sağ kalanların birçoğu sakat veya öksüz kalmış bir kent Gaziantep. Kurtuluştan sonra büyük bir azim ve göç etmek zorunda kalmış hemşerileri olan Yahudilerden öğrenmiş oldukları ticaret, Ermenilerden öğrendikleri zanaatlar sayesinde hızla büyümüş ve bu gün Ülkemizin en gelişmiş sanayi kentlerinden birisi olmuştur. İmalat ve küçük sanayi işletmeli, yan sanayi kuruluşları ve geleneksel el sanatları ile kendine yeten ve ülke kalkınmasına katkı sağlayan bir kent olmuştur. Gel görelim bu kent ne gerçek anlamda Kentleşebilmiş nede 6.317 şehidinin anısına yeteri kadar sahip çıkabilmiştir. Bakmayın siz her yıl atılan hamasi nutuklara ve göstermelik yapılan yürüyüşlere. Onlar günü kurtarmaya ve halkımızın gönlünü hoş etmeye yöneliktir. Eğer bu sözde kutlamalar doğru olsa bu koca şehir bu kadar keşmekeş içinde olmaz, sosyal hayat sıradan bir Anadolu kasabasından bile geri bir durumda olmazdı. 6.317 şehit pahasına kurtarılan bu şehrin sembol alanları o günün işgal devletleri olan İngiliz ve Fransız şirketlerine peşkeş çekilmezdi. Örneğin Batalhüyük ve civarındaki park alanları Fransız firmasına kiralanarak halka kapatılmaz, Antep’ in yıllarca ticaret ve sosyal hayatının kalbi olan Fuar alanı yine aynı menşe iden firmalara ikram edilmezdi. Ha, buranın bir özel yanı daha var. İstasyon meydanına girişin başındaki göbekte bulunan kocaman bir Şehitkâmil anıtı vardı ya. Kaidesinin üzerinde dikilmiş ve bir parmağı ile Antep kalesinden yana işaret eden heykel canım. Tamda bu gün o Fransız firmasına ikram edilen alanda dikilen otelleri gösteriyordu sanki. Kavşak düzenlemesi adı altında kaldırılan o heykel aslında bu gün o meydana en çok yakışacak bir anıt olurdu aslında. Ey Antepliler, biz bu kenti canımız pahasına savunduk. Geride kalanlarımız kolunu, bacağını verdiler buralar için. Ama siz ne yaptınız? Bizlerin anısına inat o gün uğruna can verdiğimiz toprakları canımızı alanlara peşkeş çektiniz der gibi dimdik dururdu orada. Bir taraftan o işaret parmağı ile bizlere bir şeyler anlatırken belki de bu peşkeşin müsebbiplerini utandırırdı. Bu 6.317 şehit bu gün dile gelse sizlere neler söylemezlerdi acaba? “Bizler bu savaşı sizler özgür ve bağımsız yaşayın diye verdik. Caddelerine, sokaklarına ve mahallelerine o günün işgalcilerinin adını verin, en sembolik yerlerini onlara peşkeş çekin diye vermedik” diye haykırdıklarını duyar gibiyim. Evet, bu hafta Antep’in kurtuluşunu kutluyoruz. Silahlı bir işgalin yerini ekonomik ve kültürel bir kuşatmanın aldığı zamanı yaşayarak kutluyoruz. O gün erkekleri ile omuz omuza savaşan kadınlarımızın bu gün haremliklere tıkılmaya başlandığı bir yozlaşmayla birlikte. 6.317 can pahasına kurtarılan alanlarına yapılan parklarına halkımızın giremediği, cadde ve sokak isimlerinin hiç anlamadığımız dillerde ve bu kente zerre katkısı bulunmayan kişilerin adlarından seçildiği, sosyal yaşamının ve kültürel değerlerinin ortaçağ zihniyetine doğru zorla iteklendiği bir şehrin kurtuluş yıl dönümünü yaşıyoruz. Hiçbirisi o şehitlerin soyundan gelmeyen türedi zenginlere rant alanları olsun diye koca şehrin yağmaya açıldığı bir dönemdeyiz. Yıllar önce gene böyle bir zamanda Gaziantep Ticaret Odasının billboardlara astığı bir afiş vardı. “Gaziantep’i yeniden kurmak, kurtarmaktan zor değil” yazıyordu burada. Ne hoş ve umut verici bir afişti. İşin doğrusu bende sevmiştim. Bu gün yeniden böyle bir afiş yaptırmak gerekse acaba ne yazılabilir diye düşünelim. Ulusal kurtuluş ve antiemperyalist bir savaşın kahramanları olan Gaziantepliler. Düşünün bakalım. Siz bu afişin yerine ne yazarsınız. Ben o peşkeş çekilen alanlardan elde edilen paraların toplamını 6.317 ye böler, her şehidin kaç Euro ettiğini yazmak isterdim doğrusu.        

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet İletmiş Arşivi