Zahide Yalçın

Zahide Yalçın

Kim bu imamlar?

    Yeni Çizgi okurlarına Dünya Kız Çocukları Günü ile ilgili “Merhaba” demek istiyordum. Ancak çocukluk arkadaşımdan gelen bir telefon gündemimi değiştirdi. En son düğününde gördüğüm Zeynep geldi aklıma ve sordum zaman kaybetmeden “Sahi Zeynep nasıl?”, “Zeynep kurtuldu” dedi arkadaşım. Şaşırdım rahatlığına nasıl da rahat söylüyordu, “Zeynep kurtuldu…” Düğün görüntüsü geldi gözümün önüne ne kadar da güzel olmuştu Zeynep. Hayatında ilk kez makjay yapmıştı. Küçük yaşta evlendiği için gelinliğin içinde o kadar masum ve çocuk görünüyordu ki. O yaşa kadar gördüğüm en güzel gelindi Zeynep. Ne olup bittiğinin farkında mıydı bilmiyorum, ama gülücükler saçıyor, gözü hiç bir şey ve hiç kimseyi görmüyordu. Krem rengi takım giymiş bıyıklı kocasına da arada bir dönüp cilve yapmayı ve gülücük atmayı ihmal etmiyordu. O sağlıklı gülücük ve güzellikten geriye ne kalmıştı… İkinci çocuğuna hamileyken hastalanmıştı Zeynep. Aylarca teşhis edilememişti hastalığı. Zeynep’in annesi kızını kendi doktoruna götürmek istemiş, ancak damadı “Erkek doktor olmaz” demişti. Üzülürdü “Acaba kızımı ondan gizli götürse miydim erkek doktora... Belki bu kadar ilerlemeden bulunurdu çaresi” der kendi kendisini de suçlardı Zeynep’in annesi. Ah Zeynep  güzeller güzeli arkadaşım… Buraya kadarmış ha… Hiç çıkamadığın sokakları özlüyor musun öteki dünyadan? Yoksa gerçekten kurtuldun mu? Bu kadar kolay ha… Yoksa çok zor da ölmek direndim mi yıllarca yaşayabilmek için… Kimbilir teneşirde yıkanan saçları yıllar öneki gibi simsiyah mı, yoksa benim saçlarımda olduğu gibi aklar da var mıydı Zeynep’in saçlarında Dalmışım… “Demek öldü ha” dedim. Sesinde inanılmaz bir şaşkınlık ve mahcupluk olan arkadaşım, “Hayır hayır kurtuldu, derken yanlış anladın sen. Ben kocasından kurtuldu”, demek istedim. “Kocası bir Suriyeli kadın almış. Kurtuldu Zeynep  o şerefsiz kocasından.” ” “Nasıl yani” dedim yeniden. “Kurtuldu be kızım, sen buralarda olmadığın için son gelişmeleri bilmiyorsun. Zeynep düşündüğünden çok daha rahatsızdı artık… Sondayla geziyordu ne yazık ki. Bir de utanmaz herif daha bu kızdan kadınlık bekliyormuş. Anlatırken utanıyordu. O cihetle dedim ben ‘kurtuldu’. En azından artık bakmak zorunda olduğu bir kocası yok. Hasta yatağında yatıyor. İstediği zaman uyanıyor, istediği zaman balkona çıkıyor. Zaten çok zamandır bacıları gelip işini tutuyordu” dedi. Telefon kapandı, ancak ben konuşulanların etkisinden kurtulamadım. “Kurtuldu…” Ne acı… Bir kadın, kocası evlenince kurtuluyor. Bu nasıl bir erkeklik, bu nasıl bir insanlık… Bir kadının üzerine kuma geliyor ve o kadın kocasından kurtuluyor. Bir kadın, kocasının başka bir kadınla uyuduğunu biliyor ve artık kendisine yanaşamadığı için kurtuluyor. Bir zamanlar karısını erkek doktordan kıskandığını düşünen ve onu ölüme terk eden adam, bu kez de onu hasta yatağında bırakıp kendi ülkesine sığınan çaresiz bir Suriyeli kadını alıyor koynuna. Ne kadar kanıksanmış ki Suriyeli kadınları sözde imam nikahıyla eş yapmak “Bir Suriyeli kadın aldı” diyor arkadaşım. “Bir Suriyeli kadın aldı…” Almak, nasıl bir ifade kullanım değeri olan bir mal alır gibi… Evdeki beyaz eşyasını yenisiyle değiştirir gibi… Güzeller güzeli bir kadın, kendisinden  görev(!) beklenmeyip yenisi alındığı için kurtuluyor. Bu ne tarifi zor bir durum. “Suriyeli kadın aldı”, “Zeynep kurtuldu” kulaklarım acıyor. Gözlerim kapanıyor. Bir daha bir daha çıkıyorum balkona… Aynı sesler yankılanıyor kulaklarımda. Kim, kimin üzerine, kimi, nasıl alıyor?... Bu kadınlar mal mı? Anadolu kadını yıllarca kuma ile mücadele etmedi mi? Romanları yazılmadı mı? Filmleri çekilmedi mi bu acı dramın. Peki bu gün yaşananlar ne? Neyin habercisi? Dün okuma yazma bilmeyen kadınların ettiği mücadeleye, bugün eğitimli kadınlar neden boyun eğiyor? Ne oluyoruz, nereye gidiyoruz? Suriyeli kadınların, resmi nikahla evli adamlarla nikahlarını hangi imam kıyar? Kayıtlara bu ilişkiler hangi adla geçer?  Çaresiz kadınlar güçlü erkeklere nasıl kapatma yapılır? Bir tarafın diğer tarafa satıldığı ilişkiye nasıl imam nikahlı evlilik, denir? Biz nereye gidiyoruz? Bizim kadınlarımız nereye gidiyor, hangi zülüm bunları bu kadar rahat kanıksatıyor? Türkiyeli kadınlar ne zamandan beri bu kadar umursamaz oldu. Suriyeli kadınlar neden bu durumu bu kadar kolay kabulleniyor? Ekonomik gücü olan ve uçkuruna güvenen erkekler,  paralı ilişkileri bu kadar meşru hale nasıl  getirebiliyor? Savaştan ve tecavüzden kaçan Suriyeli kadınlar, evlilik kisvesi adı altında nasıl bu fırsatçı erkeklerin eline düşüyor? Bunların sözde nikahlarını kıyan imamlar neden evlilik dışı ilişkiyi kutsadıkları için yargılanmıyor. Kim bu imamlar? Evli erkeklerle zavallı çaresiz kadınlara sözde nikah kıyan bu imamlar, belki de hepimizin vergileriyle maaş alıp evdeki kadınına haram ekmek götürüyor.      

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Zahide Yalçın Arşivi