Arif Nacaroğlu

Arif Nacaroğlu

Kelebekler

Güneydoğu’da sokak savaşları sürüyor. Bölgenin gençleri sokaklara hendekler kazıp, mahalle, sokak, ev direnişine geçtiler. Polis, asker, özel tim hendeklere savaş açtı. Başbakan açıkladı, “Savaş, hendekler kapanana, hendek kazanlar bitene kadar sürecek”. İki taraftan biri bi-tince savaşın biteceğine inanıyor iki taraf da. Üç beş kuruşu olan daha batı illere kaçıp, ailesini ateşten uzaklaştırmaya çalışıyor. Ama büyük çoğunluk yoksul. Gelip ama gidemeyeceği yer onun mahallesi. Hendek kazanlar gökten zembille inmedi, aşağı mahalleden gelmedi ya. Hepsinin ailesi, anası, kardeşi, dayısı, halası, ninesi aynı mahallede. Kovsan gitmezler, öldürsen bitmezler. Ama iktidar kararlı. Hendekler kapanana kadar mücadele sürecek. İki taraftan da gençler, babalar, çocuklar ölecek. Taşlar atılacak, camiler, okullar yakılacak. Barış isteyenler öldürülecek. Fark etmez. Hendekler kapanacak. Sonra? Çocuklarını, yeğenlerini sokak savaşlarında kaybedenler ne olacak? Kapanan hendeklerin tekrar kazılmaması nasıl sağlanacak? Her sokağa, her olası hendeğe bir polis, bir asker mi dikilecek? Ölenler öldükleriyle mi kalacak? Hendekler kapanana kadar yurtta savaş, dünyada savaş kime yarayacak? İnsanlık yıkıp, yapmak ve sonra tekrar yıkmaktan bir adım öteye gidemeyecek mi? Kuşlar, kediler gibi neden paylaşamıyoruz tepeleri, ağaçları, sokakları, havayı, suyu? Kaşları çatıp “Hendekler kapanana kadar mücadelemiz sürecek” deyince ve hendekler silah zoruyla kapanınca huzur gelecek mi geceye, gündüze? Sokağın gençleri iş mi bulacak? Üniversite mi okuyacak? Analar kaybettiklerini mi unutacak? Kediler, kuşlar gibi tartışsak, kavga etsek kıyasıya ve anlaşana kadar ama birbirimizi öldürmeden olmaz mı? Paylaşamadığımız şeyi nasıl olsa ömrümüz bitince terk edip gitmeyecek miyiz? Birbirini öldürmüş toplumun mirasını nasıl bırakacağız çocuklarımıza? Neden kimse konuşmuyor? Neden hep “Döve döve adam etme” cehaleti bu toprakların kaderi çoktandır? “Hiç bir şey ve hiç kimsenin çıkarı için yaşıtlarımı öldürmeyeceğim” neden diyemiyor insan? Neden kuşlar, kelebekler gibi paylaşamıyoruz çiçekleri?  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arif Nacaroğlu Arşivi

Haber

18 Haziran 2024 Salı 11:38