Bekir Şahin
Kahramanmaraş ve Pazarcık'tan gezi notlarımız.
Yayınlanma:
Güncelleme:
Kahramanmaraş'ta diğer bazı şehirler gibi hükümetin bütün şehir yasasının adeta kurbanı bir kent. Hükümetin bir çok konuda olduğu gibi bütün şehir yasasa ile yarattığı sıkıntılar, rezillikler ve sorunlar had safhada. Büyükşehir yetki ve sorumluluğunda olan tüm hizmetler ya hiç yok, yada aksamalı, gecikmeli, halkı perişan eder boyutta seyredip gidiyor...
Çöpler toplanmıyor, sular akmıyor, kanalizasyon sorunlu, çevre kirliliği had safhada... Ayrıca Aksu nehrinin sanayi atıkları ile kirletilmesi... 100 civarında tekstil fabrikası olmasına rağmen sendikaların toplu Sözleme yaptıkları bir işletme bile yoktur. Sendikalı işçi bulmak olanaksız...
Kahramanmaraş, yeni yasa ile Büyükşehir oldu. Fakat buna ilişkin hiçbir alt yapı yoktur. Merkez Dulkadiroğlu ve 12 Şubat ilçelerinin kendilerine ait bir belediye binaları, ekipmanları ve işçisi yoktur. Sadece belediyelerin levhası ile birer tene başkanları var, hepsi bu kadar. Böyle bir yapı, nasıl hizmet üretebilir. Kendileri hizmete muhtaç belediye başkanları, halkın sorunlarına nasıl çözüm bulabilecek. Yeni olan merkez ilçelerden birinin başkanı büyükşehir belediyesine ait binanın bir köşesinde verilen odada, diğeri ise bir başka bina içerisinde varlığını sürdürüyor.Yeni ilçelerin durumu böyleyken, eski ilçeler de bunlardan farklı değil. Yine şu bütünleştirmeyip ötekileştiren yeni yasal düzenleme ile ilçe belediyelerinin itfaiye, asfalt, ilaçlama ve kanalizasyon gibi birimlere ait araç ve ekipmanlarını büyükşehir yasası gereği hepsini kendi bünyesinde topladı, üstüne üstlük bu hizmetleri biz veriyoruz diye de gidip ilçe belediyelerine gelen ödenekleri kestirip kendi belediye bütçesine aktardı. Yani verilmeyen hizmetler için karşıdaki belediyenin bütçesinden ödenek kesiliyor.
Şimdi bu ilçelere hizmet verilemiyor, halk barut fıçısı gibi, ha patladı ha patlayacak,
ama kime...Büyükşehir belediyesi güya görev ve yetki alanında olduğu için ilçelerdeki tüm araç ve gereçleri bünyesinde toplamış, fakat şimdi bu ilçelere hizmet veremiyor. Bir çok yerde çöpler toplanmazken, bozuk yolların asfalt işi, su ve kanalizasyon gibi sorunlar insan yaşamını oldukça zora ve tehlikeye sokuyor. Bu durum halkın tepkisine yol açıyor. Sanayi atıkları şehrin kalbi niteliğindeki Aksu nehrini, göz göre göre kirletirken, bütün şehirciler olayı sadece seyrediyor. Yahu bu insanlar sizi genelde ve yerelde 3-4 dönemdir iktidar yapıyor. Allahtan korkun kurtarın şu güzelim Aksu nehrini sanayi kirliliğinden. Bu kentin belediye başkanı, milletvekili,valisi nerede. Çocuklar bu kirli ve hastalık yayan suda oynuyor, bazı gözünü para hırsı bürümüş kişiler bu kirli suda balık tutup halka satarak zehirliyor. Aksu adeta imdat çığlığı atarak kurtarılmayı bekliyor.
Kahramanmaraş'ta bir başka dikkat çeken sorun yolların dar olması ve park sorunu. Şehir merkezinde yolların dar olmasına rağmen araçların iki taraflı park etmesi trafikteki tıkanıklığı çekilmez hale getiriyor. Şehrin tek ana caddesi olan Trabzon caddesi, iki taraflı oto park işgali altında. Mevcut oto parkların ücretinin ve giriş çıkışlarının pahalı olması caddelerdeki trafik sorununu daha çok kangrenleştiriyor. Eğer otoparklara günlük giriş- çıkışlar 3 veya 4 tl karşılığında serbest olsa, belediye böyle bir kararı oto park işletmecileri ile uzlaşarak hayata geçirse bugünkü trafik yoğunluğu park keşmekeşliği hiçte bu kadar olmaz. Aslında diğer şehirlerde bunu yaşamak zorunda. Çünkü Gaziantep'te,Kilis ve Adıyaman'da da benzer sorunlar yaşanıyor ama mevcut yollar artan trafiği kaldırmıyor alternatif birkaç farklı çözümler uygulamaya koymak gerekiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.