İhraç fazlası ürün reklamlarını görmeyeniniz yoktur herhalde. Şimdi bu ihtiyaç fazlası paranın ne olduğunu da ben anlatacağım sizlere. Büyük Türkiye'nin Büyük devlet adamlarını ve besleme iş adamları ile yandaş gazetecilerini  yurt içinde ve yurt dışı gezilerinde taşımak üzere toplam 7 adet uçağı ve 1 adet helikopteri ihtiyacı karşılamıyormuş ki yeni ve daha modern bir uçak siparişi vermiş bulunmaktayız. Yeni uçağın mevcut haldeki fiyatının 437 milyon dolar, iç düzenlemesi ve modernizasyonu içinse 250 milyon dolar harcanılarak kullanıma hazır hale geleceği yazılır ve tartışılır oldu. Yani bu uçak yüce devletimize toplam 687 milyon dolara mal olacakmış. Bu günkü kur üzerinden 1 milyar beş yüz milyon. Rakamla yazarsak 1.500,000.000.Tl. Hani bazı siyasilerimiz halka harcananları büyük göstermek için eski para ile konuşurlar ya. Bizde böyle yaparsak bir buçuk katrilyon ediyor bu para. Peki bu para halen uygulanan rakamlarla kaç asgari ücret ediyor? Tamı tamına 1.687.900. asgari ücret. Yani bir milyon altı yüz seksen yedi bin dokuz yüz fabrika işçisinin bir aylık geliri. Bu paraya kaç ekmek, kaç yumurta, kaç okul önlüğü, ayağı çıplak kaç öğrenciye ayakkabı alınabilir ben hesaplayamadım. Yakından tanıdığım besleme bir müteahhit olmadığı için kaç okul yada kaç sağlık ocağı yapılacağını da öğrenemedim. Ama yakın zamanda Artvin ilimizde kurulu halde satılan bir sağlık ocağı ile ilgili okuduğum bir haberi paylaşayım sizlerle. Arsası daha önce köylülerce bağışlanmış olan bu sağlık ocağı 35 bin liraya ihaleye çıkarılan bu sağlık ocağı Artvin dışından birileri tarafından 55 bin liraya satın alınmış. (Satışı haber yapan da zaten Devletin belirlediği fiyattan fazla paraya alıcı bulmuş olması) Şimdi biz bu yüksek rakamı baz alsak bile yeni alınan uçağın parasına tam olarak 27 bin sağlık ocağı kurabileceğiz. Yani geçtiğimiz kış basına yansıyan Van'ın bilmem ne köyündeki babanın dramı gibi 27 bin dramın önüne geçmiş olacağız. Hani şu çocuğunun cesedini torba içinde Van'a götüren babanın insanı utandıran dramı canım kardeşim. Kısacası canım kardeşim. 27.000. sağlık ocağı parasına bir uçak... Bir ülkede devlet yardımları ile yaşamaya çalışan 18 milyon insan varken, okulsuz ve sağlık ocağı bulunmayan bunca köy ve mezra dururken muktedirimizi ve beslemelerini  taşımak için sekizinci uçağa bu kadar para yatırıyoruz. Hani borçsuz yaşayan ve ihtiyaçları bu kadar çok olan bir millet olsak inanın bununla gurur duyacağım. Yada bu uçağın parasını bu yoksul halkın ödediği vergiler yerine kendi servetlerinden harcasalar gocunmayacağım. Sakın ola elden ne gelir demeyin. Zira bunun bütün müsebbibi böyle diyenlerdir. Böyle demeyenler nemi yapmalı? Konuşmalı canım kardeşim konuşmalı. Pineklediği kahvelerde konuşmalı, sıra beklediği hastanede konuşmalı, gittiği hasta ziyaretinde veya taziyede konuşmalı. Gittiği misafirlikte konuşmalı. Bindiği dolmuşta ve tramvayda konuşmalı. Oy verdiği partilerin il veya ilçe binalarında konuşmalı. Eğer varsa üyesi olduğu dernekte veya sendikada konuşmalı. Mahalle muhtarına fakirlik ilmühaberi imzalatmaya gittiğinde konuşmalı. Yapılabiliyorsa bulunduğu her yerdeki protesto toplantılarında konuşmalı. Hele de en çok kendilerini seçim dönemleri dışında hatırlamayan, mecliste çoğunluk oluşturmaktan başka bir iş yapmayan vekilleri ellerine geçtiğinde konuşmalı. Evet canım kardeşim susma! Konuş konuşabildiğin her yerde.