Her boyayı boyadı bir fıstık yeşil (mi) kaldı

Gaziantep’te bugüne kadar, yani 25 Aralık Gaziantep’in Kurtuluş Günü’nde GTO gibi kurumlar, kendi bültenleri gibi sürekli kullandıkları yani haberleri yayınlanan yerel basına böyle önemli günlerde ilan vererek desek olurdu. Ancak geçtiğimiz 25 Aralık gününde onların basına olan bu jesti, kentin en tepesindeki kurum müdahale ederek bu jestin önemini yok sayarak, kendi tekeline alıp, aynı ilanı komik bir rakama yayınlatma görevini üstlendi. Her halde yapacak başka işleri kalmamış ki, artık bu işlerle de meşgul olma gereğini duydular… O rakamı bi duysanız komik demek, bile gülünç kalır. Hele hele Valilik’ten gelen ilan denilmesi daha da üzücüydü. Rakam yakışıksız ve küçültücüydü… O yüksek kurumun isminin böyle bir organizasyonda geçmesi hiç etik değildi. Çünkü önerilen rakam daha da üzücü ve hiç yakışmıyordu. Aynı zamanda bu durum gazeteler için yakışıksız ve aşağılayıcı bir rakamdı… Yarı resmi kurumların basına yönelik bu jestine adeta el koyup, kendince rakam belirleyen, kentin en üst resmi kurumu, o yarı resmi kurumların çeyrek sayfa ilan ücretine, tam sayfa ilan teklif ederek, o yerlerde süründüğünü iddia ettikleri gazetelerin nedenleri arasına böylece yeni bir örnek daha eklemiş oldular. Sağ olsunlar… Fakat biz duruma gazete olarak itiraz ettik ve basını küçültücü bulduğumuz o ilanı ne adla olursa olsun kabul etmeyip yayınlamadık. Ancak bu komik rakamı bize ileten yetkili kurumun başındaki memur, “böyle takdir edilmiştir, siz bilirsiniz” demez mi? ifadesi de ayrı bir acizliğin işaretiydi... Gel sen bu şehirde gazetecilik yap, meslekte kalite ara. Tamda bu noktada “Balık baştan kokar” sözü cuk diye oturmuş valla… Fırsat kollayan meslekten ırak, 3-5 kurum haberiyle ya da ilandan ilana gazete çıkardığını zanneden, hiçbir denetime tabi olmayan, sorumluluk taşımayan, yeri yurdu belli olmayan o çakma, gecekondu, ilan gazeteleri elbette valilik bünyesinde organize edilen, bu ilan ile düğün bayram yapmıştır. Çünkü onlar böyle fırsatlar üzerine kurulmuş, hazır kıta beklerler. Onların işi bu… Dedim ya ne denetim, ne bir kontrol, nede bir sorgulama mercii yok… En baştaki resmi kurum böyle yaparsa, varın gerisini siz hesap edin… Kötü örnek oldunuz… Bu durumda basın da kalite arama kaygısı nasıl aşılacak. O komik rakamlara güle oynaya ilan verdiğini zannedenler, o kimi çakma gazeteleri dosyalayıp “ilanlarımız yayınlanmıştır efendim”, diyerek yanıltıcı bilgilerle yalnızca kendilerini tatmin etmiştir. Peki ya düzenli olarak haftalık yayın yapan, hem de içi haber dolu, mesleğin etik kurallarına bağlı gazeteleri, o çakmaların seviyesine indirmeye çalışmak ne kadar ahlaki ve de vicdani olmuştur… Haksızlık yapılmadı mı? Bunu yaparak bu mesleği hakkı ile yapan, yıllarını verip emek harcayanlara ne kadar haksızlık yaptığınızı biliyor musunuz? Vicdanları ne kadar sızlattığınınız farkında mısınız sn müdür… Sanmam… Yanlış yaptınız ve bağlı olduğunuz o yetkili kurumu da yanılttınız. Kurumların çeyrek sayfa 250 tl ye verdiği ilanları, yaptığınız ya da yapılan yanlış, haksız yersiz bir organizasyon ile vicdanları sızlatacak rakama (200tl) ye mahkum etmeye çalıştınız. Ama, Yeni Çizgi Gazetesi olarak layık gördüğünüz o komik rakama ilan yayınlayıp mesleğimizi ayaklar altına alacak kadar küçülmedik ve red ettik yayınlamadık. Bugüne kadarda ne devlet desteği ilanlar ile, ne havuzda, nede yandaş ve yalaka yayınlarla gazetecilik yapmadık. İmkanlarımız el verdiği sürece, objektif, dürüst, mağdurun ve ezilenin yanında,  özgürlüklerden yana taraf olan bir çizgimiz ile yayın hayatımızı sürdürmeye özen göstereceğimizde burada vurgulamak isterim. Tüm bunlar kendimizi gazetemiz anlatmaya yetiyor, başka söze gerek duymuyoruz… Hoşça kalın.      

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bekir Şahin Arşivi