Gaziantep’te şu anda içmesuyunun bir kısmı Pazarcıktaki Kartalkaya barajından geliyor. Yine aynı ilçedeki Mizmilli bölgesindeki kuyulardan su gelmektedir. Üçüncü kaynak olarak şehir içindeki 14 tane kuyudan içme suyu sağlanıyor. Gaziantep’te su sorunu yoktur diye ikide bir açıklamalar yapılıyor. Fakat nüfusun hızla artmasıyla birlikte en azından suyun kalitesi bozuluyor. Sular aşırı kireçli bu yüzden, çeşmeden su içilemiyor, iyi bir çay demlenemiyor. Çamaşır ve bulaşık makineleri aşırı kireç yüzünden sıkça bozuluyor. Geçen sene bazı bölgelerde sular bulanık akmıştı. Gaziantep’te en son arıtma tesisi 2002 de yapılmış, o zamandan beri yeni tesis yok. Suların evlere kireçli olarak verilmememsi için havuzlarda daha çok dinlendirilmesi gerekiyor. Sanırım bu dinlendirme pek yapılmıyor. Gaziantep’teki su sorunun bir yönü de kuyu sularının içme suyu olarak kullanımıdır. Gaziantep’te şehir suyunun büyük bölümü kuyulardan sağlanıyor. Bu durum ileriki yıllar için sorun oluşturabilir. Her apartmanın ayrı bir kuyu açması da diğer bir sorun. Gitgide daha derinlerde su aranıyor. Derin yeraltı suları hızla azalıyor. Meselenin diğer bir yönü de içme suları arasındaki farklardır. Şehir merkezinde çeşmeden, su içilebilir halde iken ve bu suyla iyi çay demlenirken, Karataş, Yeditepe, Güneykent, İbrahimli gibi bölgelerinde çeşmeden su içilemiyor güzel çay demlenemiyor. Vatandaş musluk başlarına takılan arıtma taktırmaya çalışıyor, ya da damacanalarla hazır içme suyu almak zorunda kalıyor. GASKİ yetkilileri şehir suyunu içebilirsiniz  diyorlar ama gel de bu kadar yoğun kireç olan suyu iç.. Kendi çalıştığım Üniversite hastanesinde de kuyu suyu kullanılıyor, kimse çeşmeden su içemiyor. Meteoroloji uzmanlarına göre bu yıl pek yağış olmayacakmış ve kurak bir yıl geçirecekmişiz. Bu durumda önümüzdeki yaz bizi su sorunu bekliyor demektir.  Gaziantep’te çok zayıf bir orman örtüsünün olması da, yöresel yağışların olmamasına neden oluyor. Şehir  tam bir yeşil fakiri.. Çeşmeden içilebilir nitelikte su akması, vatandaş olarak bizlerin hazır sulara para harcamamızı önleyecek. Zaten belediyelerin en temel görevlerinden biri, halka sağlıklı içilebilir su sağlamaktır. Bu işler  yapılırsa, milyonlarca lira para da heba olmamış olur. Hazır suların yarattığı plastik kirliliği de bir oranda önlenmiş olur.