Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu
Depremler sıklaştı..
Yayınlanma:
Güncelleme:
Son aylarda ülkemizde meydana gelen irili ufaklı depremlerde bir sıklaşma başladı. En son Çanakkale Ayvacık'ta 5,1 şiddetinde olan deprem İstanbul ve İzmir'den de hissedildi. Deprem ülkemizin gerçeği depremle yaşamaya alışmalıyız diyoruz, ama bu bilinç hala vatandaş olarak bizlere yerleşmemiş durumda. Bir olay başımıza gelince felaket, facia deyip duruyoruz."Başımıza bunlarda geldi, ne yapalım?" diyoruz. Önlemler aslında çok basit; zemin sağlam olacak, dere yatağına ev yapılmayacak, inşaatta sağlam temel olacak, sağlam ve doğru malzeme kullanılacak, doğru mimari ve mühendislik ile binalar yapılacak. Ayrıca deprem sonrasında yaşam alanları oluşturmak için toplanma sahaları oluşturmak gerekiyor. 1999 körfez depremi sonrasında İstanbul'da deprem sonrası toplanma alanı olarak belirlenen alanlarda şimdi binalar yükseliyor. Birilerine yeni rantlar sağlamak amacıyla , kamu arazileri talan ediliyor. Toplanma alanı olarak belirlenen okulların bahçelerine yeni binalar konduruluyor. İmar barışı, imar affı sonucu yapılaşmanın artması şehir içinde toplanma alanlarını iyice daraltmış oluyor.
İş işten geçtikten, ölümler olduktan sonra ağlayıp, sızlanmak hep yapılan. Bildiğimiz gibi depremlerde en çok kamu binaları hasar görüyor. Kamu binalarını yapan müteahhitler hakkında yapılan soruşturmalarda pek bir ilerleme olmuyor. 1999 Körfez depreminden sonra yalnızca Veli Göçer adlı müteahhit 12 yıl hapis yattı. 2011 yılındaki Van depremi sırasında Erciş’te yıkılan ve 45 kişiye mezar olan Dağ Apartmanı davasında müteahhitleri ve inşaat mühendisine verilen 10’ar yıl hapis cezası 8 yıla indirilerek, günlüğü 20 lira para cezasına çevrildi. Depremlerden sonra yapılan soruşturmalar, açılan davalar çok uzun sürüyor. Bu davalarda gerçek suçluların ortaya çıkartılması da pek gerçekleşmiyor. Bu durum vatandaşlar arasında, böyle gelmiş böyle gider, elden gelir havası yaratıyor. Özünde vatandaşın elinden çok şey gelir. Vatandaş olarak olayları neden-sonuç ilişkileri içinde değerlendirmemiz gerekiyor. Olaylar nedensiz olarak meydana gelmez. Hayatta her şey birbiriyle ilişkilidir. Fay hatlarını gösteren deprem haritaları uzun yıllar içinde meydana gelen irili ufaklı depremler ve yer şekilleri özellikleri sonucu geliştirilmiştir. "Bize bir şey olmaz abi" deyip bilimin yol göstericiliğinden ne kadar uzak kalırsak başımıza o kadar çok felaket gelir. Halk olarak, depremler sonucu büyük yıkımların olmayacağı bir yapılaşma düzeni için mücadele etmeliyiz.
eecankosmanoglu@hotmail.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.