Kadınlık, kadın olmak dünyanın en zor işi muhakkak. Gerek dinimizde, gerekse toplum kurallarında aslında kadının gerçek yeri defalarca anlatıldı. Göreceli bakış açısıyla da olsa kesin olan şeyler insan haklarının sınırları içerisinde belirlidir. Gel gelelim ki bu kuralların çoğu zaman hiçe sayıldığı bir zamanda yaşıyoruz ne yazık ki! Psikopat ruhlu bir sokak serserisinden tecavüze uğramış 16 yaşında bir kız çocuğunun hamile bırakılması sonucu meydana gelen dramı izlerken insanın yüreği paramparça nasıl olmaz? Kız sokakta kazaya uğrayıp hamile kalıyor. Hamile olduğunun farkına varamayacak kadar genç ve korkak. Ailesinden olan korkusu yüzünden günlerce saklıyor olayı. Doktora gitmek zorunda kaldığında ortaya çıkıyor olayın vahşeti. Kız hamile...Kim olduğunu bilmediği bir sapıktan. Yaşamına iki kişi olarak yani babasız bir bebekle devam edemeyeceği çok açık. Hangi anne karnındakine kıyabilir ki? Para pul yok, baban bu diyebileceği biri yok... Gelelim bebeğe, onunki zaten doğmadan ölüm bence. Yaşasa ne çıkar, dünyaya getirmemek haram da yaşatmak çok mu helal bu zavallıyı... Dinde imanda akılla olur efendiler! Siz neye göre adaleti kullanıyorsunuz anlamadım. Çıkardığınız yasa da köhne zihniyetinize göre şekilleniyor zaten. Kanunun kararına bakın" her ceninin yaşam hakkı vardır" Kim aksini iddia etti ki? Yahu yazıklar olsun, doğmamışın, doğsaydı da rezil olacağın hakkını savunan adalet, hayattakinin hakkını cebine mi koyuyor? Ne yapsın bu çocuk, kime gitsin... Ya böyle adaletin... Sezen Aksu ne demiş; Ünzile insan dölü On kardeş beş ölü Büyüdükçe un ufak Ve gelir de görücü Görücü bilir işi Söğüdüm ağlar gider Olur hatun kişi... Varmadan sekizine Ergin olur ünzile Hem kadın, hem de çocuk Onikisinde ana Susar kadın ünzile Yağmuru kim döküyor Ünzile kaç koyun ediyor Dayaktan uslanalı Hiçbirşeyi sormuyor...   Ahhh bu haftalık kadın gözüyle...