Çakma gazeteler nerde

b2 Yazıma önce çakma gazeteler ve bu gazetelere CHP’lilerin ilgisini, ardından yine CHP heyetinin GGC ziyaretine değinerek tamamlamak istedim. Her seçimde olduğu gibi 7 Haziran genel seçimlerinde de korsan çakma gazeteler piyasada oldukça çoktu. Özellikle CHP ve bazı siyasiler bu seçim gazetelerinde boy boy fotoğraflarını görünce sevinçten adeta dört köşe olurlardı.  Bir getirisi oldu mu, onu o boy boy fotoğrafları çıkan, resminin altında boş sözlerden başak bir anlatımı olmayanlara sormak gerek.  Bu durumda sanırım tek sevinin o fotoğraf albümü hastası adaylar ile çakma gazeteyi çıkaran zat olmuştur. Ama sandıktan çıkan sonuç o çakmaların boy boy fotoğrafını yayınladıkları adayların yüzünü hiçte güldürmedi.  Böyle bir durumda seçici olamayan bir siyasetçi, yarın meclise gittiğinde sizce bir şey yapabilir mi, bir fikir üretebilir mi, kaliteyi, iyiyi, doğruyu seçebilir mi? Durup düşünmek gerek… Diyeceğim şu ki siyaset yapıyorsanız, bu işi yıllarca yapan emek veren, samimi ve dürüst şekilde çalışıp alın terini kazanan, yeri yurdu belli, bir dürüme kendini satmayan, gazetecileri ve gazeteleri değerlendirirseniz size de en azında katkısı olacaktır. Aksi halde parayı çöpe atmanızın bir farkı olmayacaktır. Siyasete yeniden hazırlanan adaylara şunu söylemek isterim, şu sıra belki yeniden gazete diye piyasaya çıkacak olan sözde gazeteleri alın inceleyin, tanıyın, ondan sonra karar verin derim. Eğer kendinizden de bir şüpheniz yoksa tabiki. Evet, Gaziantep’te çakma gazeteler çok, bir o kadarda haftalık diye çıkanlar var. Allah aşkına gazeteyi ne için alırsınız okumak için, orada bir şeyler öğrenmek için. Peki, kaç tane haber var, ve neyle ilgili, diğer gazetelerde farkı nedir. Belli kurumlar dışında bir haberi var mı? Haberlerde akıcılık var mı, nasıl bir dil kullanılmış tüm bunlara bir okuyucu olarak dikkat ederseniz, o zaman zaten haberciliği de, gazeteyi de daha yakından tanımış olur, kararınızı da verirsiniz. Siyaset yapan insanların aslında korsan ya da çakma toplum katında itibar görmeyenlerin yanında bulunması asında kendilerine de zarar verir. Bir atasözü vardır “Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim” misalinde olduğu gibi, böyle olumsuz kişilerin yanında bulunup onların değirmenine su taşımak toplum kalitesine ne kadar zarar verdiğini siz daha iyi hesap etmelisiniz. XXX Yazımızda CHP’den örnek vermişken yaklaşan seçim süreci ile ilgili olaraktan biraz bahsedecek olursak CHP yine her zamanki CHP, demeden geçemeyeceğim. Kendisine, çevresine bir yararı olmayan, hiçbir sosyal yanı bulunmayan, partinin eylem ve etkinliklerinde olmayan, sadece ben varsam var, yoksam yok mantığı ile siyaset yapan tipler, şu sıra Ankara’da gelenlerin peşine takılıyor ya da geleceklerini garanti altına almak için şimdiden delege ağalığını oluşturmanın gayreti içerisindeler. CHP böyle hastalıklı tiplerden kendini artık arındırmalıdır. Halkın içine inmeli, gerçek halkın temsilcileri ile sahaya çıkmalı. Bakın önceki gün Ankara’da görevli geldiklerini söyleyen CHP heyetinde Muğla Milletvekili Ömer Suha Aldan, Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu beraberindeki il başkanı Akif Ekici ile birlikte Gaziantep Gazeteciler Cemiyetini ziyaret ederek basın toplantısı yaptılar. Sonrada Kilis’te partilileri ziyaret edecekler. Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, 60 yıldır CHP iktidarda olmamasına rağmen tüm olumsuzlukların faturasının hep CHP ye çıkarılmak istendiği söyledi. CHP niye iktidar olamıyor sorusuna ise tam isabetli yanıtı veremese de, konuşmalarında halk ile CHP arasında bir güven sorunu yaşandığına işaret ediyordu.  Bana göre de güven sorunu var. CHP güven bunalımını da halktan kopuk, kişisel hırsı için siyaset yapanlarla aşması elbette olanaksız. Düşünün, CHP milletvekilleri ya da parti yöneticileri bugüne kadar Başpınar’da kaç tane fabrikayı ziyaret edip işçilerin çalışma koşullarını yerinde görüp inceleyip parlamentoya taşıyıp çözüm üretmişler. Sanayideki işçilerin kaç saat çalışıp kaç lira maaş aldıklarını biliyorlar mı? Peki ya şehir merkezinde KÜSGET’te hangi esnafın yanına gidip çayını içip sorunlarını dinlemişler. Gazikentte, Vatan da, Yukarıbayır da, Perilikaya’da hangi eve misafir olup yaşam koşulları hakkında bilgi almışlar, hangi varoştaki ailenin sofrasına misafir olmuşlar. Sosyal demokrat bir partinin bunu yapması kadar daha doğal ne olabilir ki. Pazarda filesini dolduramayan vatandaşın durumunu sormuşlar mı, yada pazarda domates kaç liraya satılıyor halde kaç lira, üreticiden kaç liraya geliyor bunları araştırıp sorunu meclise taşımışlar mı? Onu da yapamıyorlarsa tüm bunları halk ile paylaşmalarının önünde engel mi var. Siz eğer bu halktan uzak kalmışsanız kusura bakmayın birazda hatayı kendinizden aramalısınız…      

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bekir Şahin Arşivi